Lozan konferansında sadece Yunanistan’la değil, I.Dünya Savaşı´nın galipleri ile hesaplaşılmış, hukuki ve siyasi yönden uyuşmazlıklar çözümlenmiş, iktisadi ve sosyal ilişkiler yeni baştan düzenlenmiştir.

Savaşın galipler cephesinde yer alan  HERKESİN TÜRKİYE’den BİR ÇIKARI VARDI; OLMAYANLAR DA İCAT EDİYORLARDI.” Bir noktada çıkar savaşının da ötesine geçilmiş; yıllara dayanan “gaflet antlaşması” sürecini, açık açık nefret belirlemeye başlamıştı. “Barbar bir ulus“ olarak gördükleri Türkleri Avrupa’dan kovma fırsatı kaçırılmamalıydı. Lloyd George, Yunan Başbakanı Venizelos’a hayranlığıyla basiretini kaybetmiş, Türklerin İstanbul’dan çıkarılmasında diretiyordu. Ateşli siyasetçiler “Türklerin İstanbul’u fethiyle bir çağ kapanmıştı. Şimdi İstanbul Türkler’den geri alınınca yine bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılacak” diyorlardı...

·         Toraklarımızda yaşayan tüm azınlıklar için Ermenistan, Kürdistan, Lazistan vs. gibi isimler altında bir ülke planlanıyordu.

·         Tüm Büyük Devletler sömürülecek imtiyaz alanları kapma peşindeydi.

·         Bu süreçte TÜRKİYE  anlaşmanın  “TARAFI” DEĞİL, “GANİMET” olarak görülüyor ve NEYİN  NASIL İSTENDİĞİNİN PADİŞAH HÜKÜMETİNE  DİKTE  EDİLMESİ  YETİYORDU.

·         Koskoca devlet her alanda yağmalanıyordu. 

Büyük Önder ATATÜRK’ün gençliğe hitabesinde belirttiği gibi; düşman çizmeleri altında inleyen “Aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde İKTİDARA SAHİP OLANLAR, GAFLET, DALALET ve hatta HIYANET içindeydi. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmişler, Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüştü.

Askeri, siyasi ve ekonomik gücünü kaybetmiş, bilimden ve teknolojiden uzak kalmış Osmanlı Devleti’ne Batılı  sömürgeci emperyalist devletlerin  dayattığı SEVR ile tarihten silinmek istenen TÜRK MİLLETİ ıstırap içindeydi. Kendisine biçilmek istenen kefeni,

Bu koşullara boyun eğmeyen Türk Milleti,  Büyük Komutan ve Devlet Adamı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde başlattığı Kurtuluş Savaşını kazanarak, SEVR’de kendisine biçilmek istenen kefeni  yırtıp atmıştı. Lozan Barış Antlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası camiaya tescil ettirmiş, Vatanı işgalden, Türk Milletini esaret ve zilletten kurtarmıştır.

Türk Milleti tarafından planları bozulan Batılılar, buna sebep olarak gördükleri ATATÜRK’ü itibarsızlaştırmak ve unutturmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. İşin acı tarafı onların bu meşum planlarına içimizdeki bazı işbirlikçi, satılmış, alçak ve şerefsizlerin, siyaset, ticaret, din vs maskesi altında alet olmalarıdır. Bazı yabancıların aşağıya aldığım sözleri adamların niyet ve maksadını açıkça ifade etmektedir.

-          Graham Fuller “Kemalizme son verin Osmanlıyla övünün”,

-          Paul Henze “Atatürkçülük öldü, Nurcular ileri”,

-          Samuel Huntington “Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmelidir”,

-          Kurt Zeimke “yapılması gereken Atatürk’ün hem din hem de Kürt düşmanı olduğu fikrini yaymaktır” şeklindeki sözleriyle, LOZAN’ı hazmedemediklerini ifade etmektedirler.

Bunlar  ve bunların maşası olan içimizdeki işbirlikçi, satılmış, alçak ve şerefsizlere Türk Milleti hr zaman olduğu gibi gereken cevabı vermiştir ve verecektir. Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet gazetesinde yazdığı gibi;  Lozan Antlaşması, “Osmanlı’nın yabancılara verdiği VATANI Cumhuriyetçilerin yeniden TÜRK YURDU haline getirilişinin sembolüdür...”

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Türk tarihinin dönüm noktası” olarak adlandırdığıLozan Barış Antlaşması, Kurtuluş Savaşının ardından Türk Devletinin uluslararası alanda siyasal, hukuksal ve ekonomik ilişkilerinin bağımsızlık temelinde yeniden düzenlendiği bir diplomasi zaferidir.

Dönemin uluslararası koşulları ve en önemlisi varını yoğunu Kurtuluş Savaşı’nda tüketen, savaştan bıkmış, yoksul ve perişan Türk halkının durumu dikkate alındığı zaman ülke bütünlüğü ve güvenliği yönünden alınan bu sonuçlar nedeniyle Lozan Antlaşması’nın önemi daha iyi anlaşılır.

Başta ATATÜRK olmak üzere İstiklal Harbinin tüm kadrosu ve CUMHURİYETİN KURUCULARI, Lozan Antlaşmasıyla TÜRK HALKININ ONURUNU, NAMUS, ŞEREF ve HAYSİYETİNİ KURTARMIŞLARDIR. Kendilerini minnet ve rahmetle anıyorum, ruhları şad, mekanları cennet olsun...