SİVAS - SİVAS'ta, 800 yıl önce Ulu Camii cemaatince güvercinleri beslemek ve korumak amacıyla kurulan Kuşlara Yem Vakfı'nın geleneği, sürdürülüyor. Cemaat ve hayırseverlerden toplanan bağışlarla alınan yemler ile kuşlar, her sabah düzenli olarak besleniyor. Sanat tarihçisi Yunus Budaktaş, "En az 800 yıllık olduğunu bildiğimiz bu gelenek hayır sahipleri ve yardımsever insanların destek ve çabalarıyla halen devam ettiriliyor" diye konuştu. 

Kentte, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, 1196-1197 yıllarında yapılan Ulu Camii'nde 800 yıl önce cemaat tarafından güvercinleri beslemek ve korumak amacıyla kurulan Kuşlara Yem Vakfı'nın geleneği, bugün de sürdürülüyor. Caminin cemaatiyle birlikte kentteki hayırseverlerden alınan bağışlarla başta güvercin olmak üzere serçe ve bölgede yaşayan kuşlar için buğday alınıyor. Caminin temizliğiyle gönüllü olarak ilgilenen, evli 5 çocuk babası Ali Biçicioğlu (66) ise 16 yıldır sabahın erken saatlerinde camiye geliyor. Önce caminin içini ve etrafını temizleyen Biçicioğlu, daha sonra güvercinleri besliyor. Yemleme sırasında güvercinler, 'Ali amcanız geldi', 'Geç kalan aç kalır' diye seslenen Biçicoğlu'nun etrafını çevreliyor. 

'GELENEK DEVAM EDİYOR'

Sanat tarihçisi Yunus Budaktaş, tarihte birçok konuya yönelik vakıflar kurulduğunu ve bunlardan bazılarının geleneğinin bugüne kadar uzandığını belirterek, şunları söyledi:

"Geçmişte Sokak Hayvanlarına Ekmek Veren Vakfı, Güvercinhane Yaptıran Vakfı, Leylekleri Koruma Vakfı, Hayvan ve Toplumu Islah Etme Vakfı gibi örnekleri gösterebiliriz. Pek çok anlamda yardım dağıtan vakıflar kurulmuştur. Ulu Camii'ndeki vakıfla ilgili ilk kayıt da 13'üncü yüzyılın önemli seyyahlarından ve coğrafyacılarından Zekeriya El-Kazvini'nin 'Asar-ül Bilad ve Ahbar-ül İbad' isimli eserinde geçmektedir. Yeryüzü şekilleri, iklim koşulları, topluluklar hakkında çeşitli bilgilerin, bölgelerdeki canlı ve cansız varlıkların özelliklerinin detaylı bir şekilde anlatıldığı bu eserde 13'üncü yüzyılda Ulu Camii'nde Kuşlara Yem Vakfı adında bir vakıf kurulduğu bilgisi yer almaktadır. Sivas'ın halk bilimcilerinden Müjgan Üçer de bu konunun bugünlere gelmesini sağlamıştır. Yine ülkemizin önemli kültür tarihçilerinden Süheyl Ünver de 'Kırkambar' isimli eserinde tarihte Ulu Camii'nde böyle bir vakıf olduğundan ve özellikle kış aylarının sert ve çetin geçtiği Sivas'ta kuş ve güvercinlerin yemsiz kalma durumlarından dolayı kurulan bu vakıfla kuşların besin ihtiyacının giderildiğinden bahsedilmektedir. Vakıftan gelen kaynaklarla kuşlara yem alınır ve kuşlar yemlenir. Bugün de bu gelenek hala devam ettiriliyor. En az 800 yıllık olan bu gelenek hayır sahiplerinin ve yardımsever insanların, cami cemaatinin destek ve çabalarıyla sürdürülmeye devam ediyor."

'16 YILDIR KUŞLARI YEMLİYORUM'

Kuşlara her sabah yem veren Ali Biçicioğlu ise "16 yıldır kuşları yemliyorum. 800 yıl önce Ulu Camii'nin çatısında kuşlar yemleniyormuş. Bugüne kadar birçok kişi bu görevi üstlenmiş. En sonda da ben başladım" diye konuştu. 

Cami yakınındaki esnaftan Hüseyin Kuzu (47) da "Ali amca çok merhametlidir. Yaklaşık 16 yıldır Ulu Camii'ne gelir. Sivas'ımızın manevi büyüklerinden İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Efendi'nin türbesini temizler. Caminin temizliği ile ilgilenir. Burada onlar da vefat edince kuşlar da çoğalmaya başladı. Duyduğumuza göre çok eskisinde de varmış. Her sabah gelip kuşları yemliyor. Ulu Camii'nin etrafını temizleyip, gidiyor" dedi.