Haber: Damla Oya Erman
Hubble, James Webb ve Chandra X-ışını Gözlemevi gibi teleskoplar, farklı ışık dalga boylarında evreni görüntüleyerek insan gözünün algılayamayacağı detayları sergiliyor.
Ancak, bu güçlü yetenekler birleştirildiğinde, teleskoplar, en eski siyah deliği ve Noel ağacı gibi parlayan galaksi kümelerini de içeren daha fazla gök cismini keşfetmemize olanak tanıyor.
NASA'nın Lucy uzay aracı gibi görevler, genellikle görünmeyen gök taşlarını keşfetmemize yardımcı oluyor. Araştırmalar, bu kameraların, ana asteroit kuşağındaki Dinkinesh etrafında dönen nesneler hakkında daha fazla sürprizi açığa çıkardığını gösteriyor.
Bu hafta, Euclid teleskopu, evrenin gizli "karanlık tarafı"nın en detaylı 3D haritasını oluşturmak üzere tasarlanmıştı. Görünmeyen karanlık madde ve enerjinin, evrenin yapısında ve genişlemesinde kilit roller oynadığı düşünüldüğünde, Euclid'in bu alandaki çalışmaları büyük önem taşıyor.
Teleskop, Perseus Kümesi'nde 1.000 galaksiyi ve tek bir karede 100.000'den fazla uzak galaksiyi yakalayabilen geniş bir görüş alanına sahip.
