ALİHAN TÜRKDEMİR

Merhaba Alihan, seni birçok dizi ve filmin içerisinde izledik. Henüz daha 13 yaşındasın. Bir ekrana karşı oynamak sana neler hissettiriyor?

Merhaba, evet küçük yaşlardan beri ekranlardayım Sanırım sahnede büyüdüm .Bir ekrana karşı oynamak şahane bir duygu, her defasında farklı bir karakteri canlandırmak müthiş bir deneyim benim için. Tabi ki de çok çalışmak gerekiyor ama ekrana karşı oynamak beni çok heyecanlandırıyor ve aldığım güzel tepkilerde beni çok mutlu ediyor. Ekranlardan insanlara güzel duygular yansıtabiliyorumdur inşallah. İzleyicilerin verdiği tepkilerle kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Oyuncu olmak seni mutlu ediyor mu?

Oyuncu olmaktan mutluyum, büyüdüğümde canlandıracağım karakterler beni heyecanlandırıyor. Sanırım çoğu oyuncu gibi bende kamera arkasıyla da ilgilenmek istiyorum, güzel hikayelerim var gelecek için ve hiç tanımadığınız insanların sizi oynadığınız karakterle tanıması çok güzel bir his. Dünyanın her yerinden insanlar sosyal medya aracılığı ile ulaşıp fikirlerini beyan ediyorlar, bu çok muhteşem bir şey.

Muhteşem Yüzyıl gibi tarihi bir dizide oynadın. Tarihi bir dizide rol almak sana neler hissettiriyor?

Tarihi bir dizide rol almak çok keyifliydi. Tarih dersini teoorik olarak değil de yaşayarak öğrenmek unutulmaz. Geçmişte atalarımızın yaşadıklarını biraz olsun hissedebilmek değişik bir deneyimdi benim için. Kostümler de çok farklıydı, dekorlar ve mekanlar çok ilginç gelmişti bana.Tarih her zaman ilgimi çektiğinden çok keyifli bir setti benim için. Böyle bir dizide rol aldığım için olsa gerek artık tarih derslerine çok daha fazla ilgi duyuyorum ve araştırıyorum. Bu da bana çok şey katıyor.

En çok hangi sette eğlendin?

Sanırım çocuk olduğumdan her sette eğlendim ben ,Hadi be oğlum seti en eğlencelisiydi.  Sette ve set dışında Kaş sokaklarında her fırsatta set çalışanlarıyla ve Kaş halkıyla çok güzel futbol maçları yaptık, tekne kullandım mesela, bu çok eğlenceliydi. Muhteşem Yüzyıl setinde 5 yaşındaydım, koridorlarda çok koştum, çok eğlendim, diğer oyuncularla oyunlar oynadım. Rüzgar gülü sinema filmi çekimlerinde de çok eğlendim, çocuklarla çalıştığım için çok mutlu oldum, henüz vizyona girmedi ama izlediğinizde sizin de bizim kadar eğlenebileceğinizi düşünüyorum.

Setler senin için nasıl geçiyor?

Setler benim için genelde eğlenceli geçiyor, çünkü işimi severek yapıyorum. Set büyük bir ekip işi olduğundan işimi ciddiyetle yapmaya çalışıyorum. Bazen  çalışma saatleri uzun ve yorucu olabilyor,dinlenmeye özen gösteriyorum. Set çalışanları ve diğer oyuncu arkadaşlarım da bana her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. O yüzden zevkli geçiyor.

Büyüdüğünde de oyunculuk yapmak istiyor musun?

Büyüdüğümde de oyunculuk yapmayı çok istiyorum. Çünkü büyüdüğümde çok daha çeşitli karakterleri canlandırabileceğim. Fakat mutlaka başka bir mesleğimde olacak ,henüz karar vermedim ama ilgilendiğim başka bir mesleği de yapmak istiyorum .Bir süre futbolcu olmayı istemiştim mesela, çünkü futbol oynamayı çok seviyorum ama büyüdükçe ve ilgi alanlarım değiştikçe yapmak istediğim meslekte değişiyor. Umarım iyi bir oyuncu olmayı başarabilirim.

Nasıl bir rolde, nasıl bir karakteri canlandırmak istersin?

Farklı rollerde farklı karakterleri canlandırmak benim için çok heyecan verici. Mücadeleci kişilikler çok ilgimi çekiyor, bir başarı hikayesi çekmek isterim veya bir kahramanın hikayesini...Ya da hangi karakteri oynuyorsam onu çok iyi yansıtabilmeyi isterim. Kendimden de bir şeyler katarak oynamak çok hoşuma gidiyor.

23 Nisan haftasındayız. Öncelikle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’n kutlu olsun. Böyle bir günde arkadaşlarıma ve seni sevenlere neler söylemek istersin?

23 Nisan benim için tüm çocukların mutluluğunu ifade ediyor. Mustafa Kemal Atatürk bize bu bayramı hediye etmiş ve Türk çocuklarına Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmak görevini vermiştir. Türk çocukları olarak çok özel ve çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü 23 Nisan bir lider tarafından çocuklara hediye edilen dünyadaki tek bayramdır. Tüm dünyanın barış ve kardeşlik içerisinde olabilmesi için biz çocuklara çok önemli görevler düşüyor, kendimizi iyi yetiştirerek ve sorumluluk sahibi bireyler olarak dünyanın güzelleşmesi için elimizden geleni yapacağımıza inanıyorum. Dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramını coşkuyla kutluyorum.

MİRAÇ SÖZER

Merhaba Miraç, henüz daha 11 yaşındasın ve birçok kişi tarafından tanınan bir oyuncu oldun. Oyunculuk sana neler hissettiriyor?

Merhaba, oyunculuğu çok seviyorum çünkü her projede değişik bir karakteri canlandırmak heyecan ve mutluluk veriyor. Bu sayede , birbirinden farklı yaşamları olan insanların neler yaşadığını anlamaya çalışıyorum. Birlikte oynadığım oyuncuların oyununu izlemek ve onlarında farklı bir karaktere  dönüştüğünü görmek çok güzel geliyor  Çünkü biliyorum ki onların gerçek kişiliği bu değil ve yönetmen kestik deyince hepsi değişiyor. Sinirli bir insan bir anda gülmeye başlıyor. Her şey yönetmenin bir kelimesiyle değişiyor. Çok heyecanlı...

Tanınmak, insanların seni yolda görüp sevmesi seni mutlu ediyor mu?

Beni dizide oynadığım karakterin ismiyle çağırdıklarında mutlu oluyorum. Çünkü bu  oyunculuğumu beğenmişler ve sevmişler anlamına geliyor. Mesela Hekimoğlu dizisinde bir çok kişi gerçekten hastaymışım gibi geçmiş olsun demeye başladı. Bizi çok üzdün diyenler oluyordu. Bunun gibi durumlarda işimi doğru yapabildiğimi düşünmek mutlu ediyor 

Barbaros dizisi gibi gerçek bir hayat hikayesini paylaşan bir dizide rol aldın. Oradaki karakterini sevdin mi?

Barbaroslar ’da oynamak büyük bir gurur benim için. Hamza karakterinin güçlü ve kararlı olmasını çok sevdim çünkü babasını öldürenleri bulmak için hayata küsmedi, bir kahraman gibi davrandı. Başka çocuklar da zarar görmesin diye düşündü. Babasına verdiği sözü tutmak için cesur davrandı. Görevlerini yerine getirdi. Hamza yı herkes sevdi , bende çok sevdim

En çok hangi sette eğlendin?

En çok Exxen de yayınlanan Bkm “Sesli Güldüm” de eğlendim. Çünkü orada çok arkadaşım vardı Ekip halinde doğaçlama oynuyorduk O kadar eğleniyorduk ki set hiç bitmesin istiyorduk. Herkes birbirinden cesaret alıp rolünü yaşıyordu. Tek başına oynadığında ezberlenemeyecek çok uzun senaryolar aklında kalıyor insanın. . Set aralarında da çılgınlar gibi eğleniyorduk. Orası gerçek oyunculukların sergilendiği , yeteneklerin ortaya çıktığı bir yer..

Setler senin için nasıl geçiyor?

Setler benim için çok eğlenceli geçiyor. Aynı zamanda okul gibi, çünkü her projede farklı oyunculardan farklı tecrübe ediniyorum. Onları izlerken çok şey öğreniyorum. Kendimi böylece geliştiriyorum. Ayrıca setlerde çocukları çok seviyorlar. Herkes yanına çağırıyor ve sohbet ediyor . Morali bozuk olsa bile hemen gülüp sarılıyor. Onlara da iyi geliyor bize de..

Büyüdüğünde de seni oyuncu olarak görebilecek miyiz?

Ben  hayatım boyunca oyunculuğu bırakmak istemiyorum ama sadece benim istememle olmaz. Nasip.. Uygun proje oldukça ve sağlıklı oldukça çok isterim. 5-10 yıl sonra şu anda ekranlarda başrollerde olan oyuncu abilerimin yerinde olabileceğimi düşünüyorum. Bunun için çok çalışıyorum. Zaten beş yıldır oyunculuk yapıyorum. Yönetmenlerimi yormuyorum sorun çıkaramayan bir oyuncuyum bu nedenle benimle hep çalışmak isteyeceklerine inanıyorum 

En büyük hayalin nedir?

Oyunculuktaki hayalim bütün dünyanın tanıdığı başarılı bir oyuncu olmak. Haluk Bilginer gibi.. Genel hayalim ise hangi alan olursa olsun insanlara faydalı olmak..

Nasıl bir rolde, nasıl bir karakteri canlandırmak istersin?

İnsanların aklını okuyabilen , kötü insanları engelleyebilen bir karakteri oynamayı çok isterdim. Gizli ama iyi bir süper güç.. ;)  Çünkü insanların ne yapacağı belli olmuyor. Çok eğlenceli olurdu sanki. Çocuk olduğum için benden şüphelenmezlerdi de. Böylece onların kötü planlarını bozup kimsenin zarar görmemesini sağlayabilirdim

23 Nisan haftasındayız. Öncelikle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’n kutlu olsun. Böyle bir günde arkadaşlarıma ve seni sevenlere neler söylemek istersin?

Teşekkür ederim Böyle bir günde arkadaşlarıma ve sevenlerime; “Bizden sonra gelecek çocuklar için çok güzel bir gelecek bırakmak için çok çalışalım,  sadece kendimizi ddüşünmeyelim.Sadece kendini düşünenlerin sevilmediğini , herkesi düşünenlerin daha çok sevildiğini  unutmayalım “ demek istiyorum