Bu hafta röportaj konuğum kulvarının tartışılmaz zirve isimlerinden Eğitimci-Yazar Elçin Şahin. Elçin Hanım ile yolumuz yıllar önce yine bir yazar söyleşilerinde, iyilik güzellik yolculuğunda kesişti. O gündür bu gündür hiç bırakmadık ellerimizi. Hep derim aynı dili konuştuğum insanlara sarılıp hiç bırakmak istemiyorum. İşini titizlikle ve ciddiyetle yapan isimlerin hastasıyım. Öteleyen, umursamayan rahat kişilikleri sahiden sevemiyorum. İşte belki de Elçin Hanım ile bizi bir paydada buluşturan bu fikir birlikteliği.

“Sevgili dostum ben seni en ince detayına kadar tanıyorum lakin değerli okuyucularımız için bir daha seni tanımak isteriz kimdir Elçin Şahin bir günü nasıl geçer?” dedim.

“Elçin Şahin 41 yaşında İstanbul doğumlu; ailesine, eşine, işine ve gönlü güzel olan herkese aşık bir insan. Eğitimciyim. 23 yıldır Eğitim camiasının içerisindeyim. Birçok okulda sınıf öğretmenliği, idarecilik, okul müdürlüğü, kurum işletmeciliği yaptım. Aynı zaman da Spikerlik-Sunuculuk eğitimi alarak TV’lerde bir dönem program yaptım. Yazarlık eğitimi alarak yerel ve ulusal basında, gazete ve dergilerle köşe yazarlığı yaptım. Kitap çıkardım. Üzüm Çekirdeği isimli kitabının yazarıyım.” İfadelerini kullanan Eğitimci Yazar Elçin Şahin Röportajımız sizlerle.

Hem yazar kimliği hem de eğitimci kimliği şahanesiniz bir birine nasıl harmanlıyorsunuz bu güzel meziyetleri Elçin Hanım?

Çok teşekkür ederim. Aslında yaptığınız her işi sevmek ve bundan zevk almak en kilit nokta sanırım. Hem eğitimci kimliğimi hem de yazar kimliğimi çok seviyorum ve inanın kendime yakıştırıyorum. Bundan çok besleniyorum. Biraz da kendimle gurur duyuyorum. Aşkla baktığım her şeyde başarıya ulaştım ben. Tırmandım ve hedefe ulaşmak için hep dirsek çürüttüm. Zafer benim olduğun da İŞTE BEN dediğim noktada hazza ulaştım. İşte size güzel bir harman.


Üzüm çekirdeği isimli kitabınızdan bahsetmek istiyorum çok satıldı, insanlar çok sevdi sarıldı neydi insanları çeken bu kitapta?

Hayat.. Hayata dair her şey. Okunulan her sayfada insanların kendinden bir şeyler bulması. Örnek alması. Geçmişe gitmesi, biraz acı çekmesi, gülümsemesi, ağlaması, mutlu olması. Kitabımda aslında bütün duygular var. Okurken duygu zincirinde yuvarlanabilirsiniz. Yazarken ki hedefime ulaştığım için çok mutluyum.

Yeni bir kitap geliyor mu?

YENİ KİTAPLARIM HAZIR BİR ÇOCUK KİTABI SERİSİ

Yeni kitaplarım hazır.

Bir çocuk kitabı serisi, bir de yine yetişkinler için harika bir kitabım hazır. Ama maalesef ülkece yaşadığımız hatta dünyayı etkisi altına alan covid19 gerçeği nedeniyle bir çok şeyimizi askıya aldık. 2 senedir çıkmayı bekleyen yeni bebeklerim var. Umudum bu sene büyük. Çıkacaklar inşallah.

Eğitimcisiniz. Şuan özel bir okulun idaresindesiniz. Başarılı bir yönetimimiz var biraz bahsedebilir misiniz işleyişten çocuklarla ilgili hedeflerinizden?

Çok teşekkür ederim. İstanbul da 5, il dışında şimdilik 1 şubesiyle toplamda 6 şubesi olan Dev Bir Markanın Cihangir Okullarının Büyükçekmece şube Anaokul-İlkokul Müdürüyüm. Okullarımızda anaokulu-İlkokul-ortaokul-Lise kademeleri eğitim vermekte.

Pandemi dönemiyle beraber ağır geçen hastalık sürecimin akabinde neredeyse 2 yıla yakın zamandır çalışmıyordum. Çünkü covid19 a ülkemizde ilk yakalananlardanım ve ağır bir süreç geçirdim. Beni tanıyanlar bu süreci yakinen bilir. Dolayısıyla ara verdiğim eğitim hayatıma Cihangir Okullarıyla tekrardan hayat buldum. Bir velimin değişiyle ‘’ EFSANE GERİ DÖNDÜ ‘’ Merkez okullu bir kurumuz biz. Tüm şubelerimiz de her kademe aynı çizgiden ilerler. Her bölümün yöneticisi ve ilgili kademe yöneticileri farklıdır. İcra Kurulu Başkanımız Sayın Nesrin CİHANGİR MERAL kendini eğitime adamış, okulları için gece- gündüz çalışan, yanında çalışan ekip arkadaşlarına değer veren müthiş bir lider. Biz yöneticilerde onun ışığında bu meşaleyi zevkle taşıyoruz.

Değerli hocam, eğitimci olarak öğrencilerinizi akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif açılardan tam donanımlı yetiştirmek, onları çok yönlü bireyler olarak geleceğe hazırlamak için eğitim konusundaki yaklaşımlarınız nelerdir?

ÇOCUKLARIN İÇERİSİN DE VAR OLAN YETENEK MUTLAKA KEŞFEDİLMELİ

Genel bakış açısından bahsedersek ben her bir öğrencinin yaparak-yaşayarak öğrenmesinden tarafım. Çocuğun ilgisine ve yeteneğine göre hareket etmek en olmazsa olmazımız olmalı. Akademik başarının yanında verilecek sosyal faaliyet adı altında ki yetenek geliştirici çalışmalar çocukların daha özgüvenli, daha esnek, daha insancıl ve girişken olmasına sebep olacaktır. Sanatın ve sporun büyük etkisini çocukların ilerleyen yaşlarında hayatlarına entegre ettikleri durumlarda görmemiz olası durum. Üniversite hayatları, iş hayatları hatta yapacakları evliliklerinde karar verici merkezi noktalar ön plana çıkacaktır. Dolayısıyla sadece akademi yönden koşan çocukların aslında birçok mental hayattan eksik olacağını söyleyebilirim. Bu nedenle ebeveynler evlerinde, eğitimciler de okullarda iyi birer gözlemci olmalılar. Çocukların içerisin de var olan yeteneği mutlaka keşfetmeliler.

Çocuğun ilk eğitimi ailede başlıyor. Daha sonra okula ilk adımı atması ön okul aracılığıyla gerçekleşiyor. Bir eğitimci olarak, eğitimin ilk basamağı olan ve kritik öneme sahip okulöncesi eğitim konusunda düşüncelerinizi alabilir miyiz? Neden sizleri tercih etsinler?

İşte bu soru inanın çok önemli. Çünkü evden sonra okul çocuklar için hatta ebeveynleri için hayatın ilk adımı bence. Doğru tercihler her zaman bizleri bir üst noktaya taşır ama yanlış yapılan bir tercih olduğu zaman bu işte ister istemez çocuklarımızın hayatını etkileyeceklerdir. Cihangir okullarını tercih etmeleri için birçok sebep sayabilirim.

Çift dilli eğitim ( team – up ) Programı,

Sportif ve Sanatsal Etkinlikler,

Atölye programları ile çocuklar hem eğleniyor hem de öğreniyor.

Öğrenmek ve öğretmek için birçok yol vardır. Herkes öğrenebilir ama aynı şekilde öğrenmez. Herkesin en iyi öğrendiği yol bulunup o yol açılmalı ve o yolda ilerlemesi kolaylaştırılmalıdır. Bir öğrencinin öğrenme stillinin belirlenip gerekli düzenlemelerin yapılması onun başarısını arttırmaktadır.

Cihangir Okullarında her öğrencinin öğrenme stili tespit edilip güçlü ve zayıf yanlarından oluşan öğrenme profili çıkarılır. Ayrıca öğretim programları ve öğrenme ortamları da öğrenme stillerine göre düzenlenir. Benzer düzenlemelerin ailelerin bilgilendirilmesi suretiyle ev ortamında da gerçekleşmesi sağlanır. Böylece her öğrencinin kendine özgü bir öğrenme atmosferine ulaştırılması sağlanmaktadır.

Pandemi dönemde öğrenme kayıpları ve bunun giderilmesine dönük soruya ilişkin sizin değinileriniz nelerdir?

PANDEMİ DESTEK PROGRAMLARININ OLUŞTURULMASI BİRÇOK AÇIĞI KAPATTI ASLINDA

Zor bir süreç oldu hepimiz için. On-lıne eğitim hem öğrenciler için hem de öğretmen ve ebeveynler için ağır bir süreç oldu. Bunu çok iyi götüren okullar da oldu ama hiç başarı sağlamayan ve eksik devam eden çok kademeler, okullar oldu tabi. Cihangir Okulları bu süreci inanılmaz güzel bitirdi. Çocuklar ders eksiliğini hissetmedi. Sadece okul koridorları çocuklarsız kaldı. Çocuklarda öğretmenlerine, arkadaşlarına temas etmeden süreci tamamlamak zorunda kaldılar. Pandemi destek programlarının oluşturulması birçok açığı kapattı aslında. Burada akademik başarıdan ziyade çocukların sosyal ve psikolojik durumları ele çokça alınmalı. Değerlendirmeler ve hatta iyileştirmeler yapılmalı.

Bu sürecin bir daha hayatımıza dâhil olmaması dileğiyle...

Pandeminin etkisinin hala sürdüğü, Türkiye’de vaka ve ölüm sayılarının arttığına dair istatistiki veriler ortada iken sizce eğitim kurumları tam açılmalı mıydı yoksa hibrit model mi uygulanmalıydı?

Aşıdan önce açıkçası açılmamasını sağlık adına haklı buldum. Çocukların psikolojisi ve eğitim süreci adına evet kabul edemedim. Ama aşı hayatımıza dâhil olduğu andan itibaren evet okullar asla kapanmamalı. Çünkü çocukların sınıfa, öğretmenine, arkadaşlarına, okul bahçelerine ihtiyaçları var. İşte bundan sebep aşı olmayan hiç bir insan evladını affetmiyorum. Asla da bu karşıtlığı anlamayacağım.
Aşı gibi bir sonuç ortada olmasaydı ve bu kadar vaka artışı, ölüm oranı karşısında bunu ağır yaşamış biri olarak okulların açılmasını evet kabul edemezdim. Ama artık bir çözümü var ve herkes bu çözüme destek olmalı.
Hepimiz için, çocuklarımız için, onların geleceği için.


İleriye dönük kariyer hedefi planlarınız nelerdir?

EĞİTİM KURUMLARI ZİNCİRİ

İsmi, yapısı her şeyi planda hazır aslında. Fakat az daha zamanı var sanırım.

Çok fazla hedeflerim kalmadı çünkü hemen hemen hepsine ulaştım. Daha başka planlar üretir miyim? Yaşayalım, görelim.

Okul hayatında ve yaşamda başarılı olmaları için öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Her şeye çok açık olsunlar. İyi gözlemler yapsınlar. Araştırmacı olsunlar. İstedikleri şeyi yapsınlar. Zorla asla bir şey yapmasınlar ve hep büyük düşünsünler, büyük adımlar atsınlar ve ne olursa olsun yapmak istediklerinden asla vazgeçmesinler.

Son olarak kısa da olsa Eğitimci ve Yazar kimliğiniz ile gündemi değerlendirmenizi istesem neler söylemek isterdiniz hocam?
    

Gündem…

Çok doluyum ben aslında. Ülkeye karşı, ekonomiye karşı, eğitime karşı, insanlığa karşı.. Kızıyorum aslında. Yapılan yanlışlara, haksızlıklara…

Faydası var mı? Yok... Bir şeyler yapılabilir mi? Yapılabilir.

Ama yetmiyor, çok azınlıktayız.

Covid19 gibi bir hastalığın tüm insanlığın üzerinden bir an önce gitmesini diliyorum. Okulların kapanmayacağı, yasakların tekrardan geri gelmeyeceği bir yıl diliyorum. Aşı olmayan ve hiç bir kurala uymayan insanlarımızın da bir an önce doğru yolu bulup hareket etmelerini diliyorum.

YÜZÜNÜZDEN TEBESSÜM, GÖNLÜNÜZDEN SEVGİ, HAYATINIZDAN SAĞLIK EKSİK OLMASIN.

Hürmetle

Elçin ŞAHİN

Röportaj :ASLI M. SARI