“HER ŞEYE RAĞMEN VİZYONA GİRİYOR”  

Hem pandemi hem de depreme denk geldi ama “Her Şeye Rağmen” sinema filmi vizyona giriyor.

Yönetmenliğini Murat Erdal Aktaş’ın yaptığı ve Avrupa’da “Müthiş Türk” olarak anılan iş insanı İlhan Doğan’ın hayat hikayesini anlatan “Her Şeye Rağmen” filminin galası 26 Eylül günü, Kanyon AVM Paribu Cineverse’de yapılacak. Adana’da başlayıp Hollywood’a kadar uzanan hikayesiyle dikkat çekecek olan filmde, İlhan Doğan’ı, Erkan Petekkaya ve Sinan Akdeniz canlandırıyor. Film, çekimler sırasında Pandemi kısıtlamalarına, vizyona gireceği tarihte ise Türkiye’de 11 ili sarsan büyük deprem felaketine denk gelmiş, gösterim tarihi ertelenmişti.

Uzun yıllar Almanya’da “Müthiş Türk” olarak anılan, hayatı dramatik olaylarla dolu olan iş insanı İlhan Doğan’ın hayatı beyaz perdeye aktarıldı. Adana’dan Almanya’ya, Palme de Mallorca’dan Holywood’a kadar uzanan dramatik ve başarı öyküsünde İlhan Doğan’ı beyaz perde de Erkan Petekkaya ve Sinan Akdeniz canlandırıyorlar.
Avrupa’da elde ettiği başarıları nedeniyle “Müthiş Türk olarak adlandırılan İlhan Doğan, geçtiğimiz yıllarda yaşanan Neo Nazi cinayetlerinin aydınlatılamamasını protesto etmek için, uzun yıllar yaşadığı Almanya’yı tepki göstererek terk etmişti.

Çekimleri Türkiye, Almanya ve İspanya’da çekimleri yapılan ve yönetmenliğini Erdal Murat Aktaş’ın yaptığı, Türk ve Alman oyunculardan oluşan “Her Şeye Rağmen” filminin başrollerinde Erkan Petekkaya ve Sinan Akdeniz’in yanı sıra Aslıhan Malbora, Holger Doelman, Nihan Büyükağaç, Robert Maaser, Ekin Mert Daymaz, Barbara Sotelsek, Vivien Lafleur, Serkan Durmuş, Mırza Sakiç, Christoph Jacobi ve Kaan Maximilianus Kaiser yer alıyor. Gerçek bir hikayeden beyaz perdeye uyarlanan “Her Şeye Rağmen” filmi 29 Eylül’de izleyicisiyle buluşacak. Filmin yapımcıları “Film çok iyi oldu. Hikayesi ile ilham veren bir film. Ancak pandemi ve 6 Şubat depremleri ile zorunlu olarak ertelendik. Adı gibi her şeye rağmen sonunda vizyona giriyor” dediler. Merakla beklenen “Her Şeye Rağmen” filminin galası 26 Eylül Salı günü Kanyon AVM’deki Paribu Cineverse salonlarında yapılacak. Ünlü isimlerinde davetli olarak katılacağı filmin galasında, hayatı filme çekilen iş insanı İlhan Doğan da hazır bulunacak. Aksiyon ve dramatik sahnelerin sıklıkla yer aldığı filmin ikinci galası ise hikayenin başladığı yer olan Adana’da gerçekleştirilecek.

CEMAL SÜREYA'DAN ÜÇ KÜLT KİTAP  

Edebiyata hayata ve Türkiye'ye dair

Şair Cemal Süreya'nın aynı zamanda ne kadar iyi bir eleştirmen, portre yazarı ve denemeci olduğunu gösteren üç kült kitap.

Süleyman Demirel, İbrahim Tatlıses, Çetin Altan, Deniz Baykal, Metin Oktay, Sakıp Sabancı, Sezai Karakoç... Siyasetten spora, bürokrasiden sanat dünyasına, iş insanlarına, gazetecilere yüzden fazla isim. Cemal Süreya'nın 1980'lerin sonlarında yazdığı bu yazılarda, o dönemde parlayıp sönenler de var, bugün hâlâ -kimi iyi kimi kötü- adından söz ettirenler de.

Diğer tüm yazılarında karşımıza çıkan, tanıdık "şair Cemal Süreya"dan başka, bu yazılarda "bürokrat Cemal Süreya"yla da tanışıyoruz. "Türkiye uzmanı" Cemal Süreya. Türkiye'nin derdiyle dertlenen, o muzip gülüşün altında ülkesine dair derin bir keder gizleyen Cemal Süreya.

Cemal Süreya'nın 1970'lerin ortalarında Politika gazetesinde yayımladığı günlük yazılar, şairin edebiyatla kurduğu ilişkiyi en iyi gösteren metinler olabilir. Cemal Süreya, edebiyatı hele de şiiri özel zamanlarda kapısı çalınacak bir mabet olarak görmüyor, hayatın her ânında, her yerde şiirle yaşıyor.
 
İlk olarak 1982'de kitap olarak basılan Günübirlik, o dönemin -birçoğu hâlâ bilinen- edebiyat olaylarına, ünlü edebiyatçılarına dair incelikli yazılardan oluşan önemli bir seçki. Sadece yazıldığı döneme değil, bugüne de sesleniyor. 

Cemal Süreya sadece iyi bir şair değil. İyi bir çevirmen, iyi bir eleştirmen, iyi bir deneme yazarı, iyi bir okur. Hayatı boyunca şiirle nefes almış, sadece kendi şiirini değil, ait olduğu edebiyat dünyasının tüm verimlerini önemsemiş bir edebiyat insanı. Şapkam Dolu Çiçekle, Cemal Süreya'nın özellikle Türk şiiri üzerine yazdığı kapsamlı yazılarının derlendiği bir kitap. Dağlarca, Tevfik Fikret, Oktay Rıfat gibi devlerin şiirleri bu yazılarda enine boyuna inceleniyor. Cemal Süreya'nın bu kitapta Nâzım Hikmet için kurduğu şu cümle aslında onun yazıları için de söylenebilir: "Okudukça yüzümüze kan geliyor."

SERKAN KESKİN’İN SAHNEDE DEVLEŞTİĞİ OYUNUN TARİHLERİ AÇIKLANDI

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eseri ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’, Serkan Keskin’in onlarca surete bürünerek sahnede devleştiği oyunculuk performansıyla geçtiğimiz sezonun dikkat çeken oyunları arasında yerini aldı. Geçtiğimiz sezon kapalı gişe oynayan ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ yeni sezona Eylül ayında başlıyor.

Doğu ve batı, eski ve yeni, geleneksel ve modern kutupları arasında salınıp duran Ahmet Hamdi Tanpınar’ın zamansız eseri ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ geçtiğimiz sezon yaptığı prömiyerinin ardından yeni sezonda da izleyicilerle buluşmaya devam ediyor.  Serdar Biliş’in uyarlayıp yönetmenliğini üstlendiği oyunda onlarca surete tek başına bürünen Serkan Keskin performansıyla büyük beğeni alırken, oyun dev prodüksiyonu ve farklı tasarımıyla da övgüleri topluyor. Saatler Kolektif’in yapımını üstlendiği geçtiğimiz oyunun Eylül tarihleri açıklandı. İlk olarak 17-18 Eylül’de Zorlu PSM’de seyirci ile buluşacak ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’, ardından 21 Eylül’de Ankara Oran Sahnesi’nde ve 28 Eylül’de de Bursa Atatürk Kongre Merkezi’nde Tiyatro severlerle buluşacak. 

YASEMİN SAKALLIOĞLU’NUN TÜRKİYE TURNESİ DEVAM EDİYOR!

 Yasemin Sakallıoğlu, yaklaşık 3 sezondur kapalı gişe sahnelediği tek kişilik gösterisi “Doğru Koca Nasıl Seçilir?” ile Türkiye turnesine hız kesmeden devam ediyor! 

Bugüne kadar sahneden milyonlara ulaşan başarılı komedyen BKM organizasyonu ile gerçekleşecek turne kapsamında; 8 Eylül’de Denizli’de, 29 Eylül’de Ankara’da,6 Ekim’de İzmir ve 12 Kasım’da Konya’da seyircisiyle buluşmak için gün sayıyor.

Başarılı komedyenin, kendi yaşamının birbirinden komik hikayelerini, aile bağları, kadın erkek ilişkileri ve bu ilişkilerin psikolojik yansımalarını çeşitli tiplemelerinden yardım alarak aktardığı kahkaha dolu gösterisi, sürpriz sahne performansı ile doruk noktasına ulaşıyor.

‘LA REPRISE’ TÜRKİYE’DE İLK KEZ DASDAS SAHNESİNDE!

 Sanatseverlerin buluşma noktası DasDas, 9 ve 10 Eylül tarihlerinde Milo Rau’nun çok ödüllü oyunu ‘La Reprise. Histoiré Du Théâtre (I)’i ağırlamaya hazırlanıyor. 

Kapalı gişe tiyatro prodüksiyonlarını ve ev sahipliği yaptığı birçok konuk oyunu Tiyatro severlerle buluşturan DasDas, Eylül ayında İO Uluslararası Tiyatro Festivali’ni hayata geçirecek. Uluslararası birçok tiyatro oyununu İstanbul’da seyirciyle buluşturacak festival, ilk olarak çağdaş tiyatro sahnesinin en yaratıcı yönetmenlerinden Milo Rau’nun, çok ödüllü oyunu ‘La Reprise. Histoiré Du Théâtre (I)’i DasDas’ta ağırlayacak. Türkiye’de ilk kez sahnelenecek ve biletleri tükenmek üzere olan oyun 09 ve 10 Eylül akşamları DasDas’ta Tiyatro severlerle buluşacak.

Buda’yı Ararken Rumi’yi Buldum

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikoterapist Prof. Dr. Bilge Uzun, anlam arayışının derinliklerine dalmak ve anda kalmanın önemini vurgulayan mindfulness öğretisini kapsamlı bir hikâyeyle sunuyor. "Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum" adını taşıyan yeni romanı, okuyucuları mistik bir yolculuğa çıkarıyor.

Kendi iç dünyasında önemli bir dönüşüm yaşayan akademisyen Süveyda, mindfulness öğretisinin çıkış noktasını özümsemek için yaptığı Nepal yolculuğu ile başlayan hikâyesi, Buda’dan Mevlana’ya uzanan felsefi bir portre çiziyor. Yeşil bir ışığın peşinden giden Süveyda, yol boyunca iç hesaplaşmalar yaşarken; öğrendikleri çerçevesinde geçmişiyle barış sağlamayı da başarıyor. Açlığı, sefaleti ve ölümü gören Süveyda’nın, özgürlüğü seçip çıktığı bu macera dolu arayıştaki son durağı ise aşk oluyor. 

İnkılâp Kitabevi imzasıyla raflardaki yerini alan; “Buda’yı Ararken Rumi'yi Buldum", içini acıtan o boşluk hissine çare arayan okuyuculara ilham verirken, mindfulness öğretisinin derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.