Biz, bu ülke için “Taş üzerine taş koyanı, eser ve hizmet bırakanları, baş tacı ederiz”  diyen bir zihniyetin temsilcisiyiz. Memleket için yapılan hizmet ve eserleri, parti farkı, siyasi görüş farkı gözetmeden, bunun coşku ve sevincini hep birlikte yaşamalıyız. 

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107 yıldönümünde tamamlanıp, açılan “1915 Çanakkale Köprüsü”nü böyle değerlendiriyorum. Bu muhteşem eser, 2023 metre orta açıklık (Cumhuriyetimizin 100 yılını simgeliyor), 770 metre yan açıklıklar, toplam 3563 metre uzunluktadır. Yaklaşma viyadükleri ile birlikte, toplam geçiş uzunluğu 4608 metre’dir. 318 metre (yani üçüncü ayın 18’ini, 18 Mart) Şehit Seyit Onbaşı’yı sembolize eden, top mermisi, yerleştirildiğinde, kule yüksekliği 334 metreye ulaşmaktadır. Çanakkale Köprüsü, rüzgarlar ve depremler düşünülerek iki tabliye olarak inşa edilmiştir. Köprüde 46 metre genişlikte, 6 şerit vardır. Temeli 18 Mart 2017’de atılan, 3.1 milyar Euro’ya mal olan, dünyanın en büyük köprülerinden birisi olan Çanakkale Köprüsü, bizim ANAP iktidarımız zamanında kullandığımız “Yap-İşlet-Devret” finansman sistemi ile inşa edilmiştir. 

Bu köprü sayesinde Lapseki, Gelibolu, Çanakkale arasında 2-3 saate varan feribot ile geçme bekleme süresi, sadece 6 dakikaya iniyor. Kuzey Marmara Otoyolu (Özal’ın projesidir), Malkara, Çanakkale, İzmir-İstanbul otoyolu bir entegrasyon olarak alındığında, Marmara ve Ege bölgesine büyük bir ekonomik, sosyal, ticari, turizm etkinliği kazandıracaktır. Köprünün inşasında 12000 personel, 1000 mühendis ve teknik eleman görev almış, 17 bin ton çelik, 227 bin ton beton kullanılmıştır, bu miktar çelikle 130000 otomobil üretilebilir. Köprüye ilişkin “Opportunity Cost/Fırsat Maliyeti” analizi yapıldığında, zaman kazanımı 382 milyon Euro, akaryakıt kazanımı 35 milyon Euro, karbon salınımı 2 milyon Euro’ya baliğ olmaktadır. 

Köprüye ilişkin eleştiriler, günlük geçiş garantisi ve geçiş parasıdır. Deniliyor ki, “Efendim, köprüden geçmeyenlerden de para alacaksınız.” (Veri yolu ile). Eğer bu proje ve diğerleri, bütçe olanakları ile yapılmaya kalkınsaydı, daha çok yıllar beklemek gerekebilirdi! Oysa, ülkemiz için mega projeleri gerçekleştirmek gereği vardır. Ayrıca, Doğu Anadolu’da yapılan, finansmanı milli bütçeden sağlanan Ovit, Zigana Tüneli, otoyollar, duble yollar vs. projelerden birçok insan geçmiyor, ancak bizim vergilerimizle karşılanıyor! Önemli olan husus, bir eserin yapılması, halkın, ülkenin hizmetine sunulmasıdır. Öte yandan, bu köprüleri, otoyolları kullanmak istemeyenler için, ferry vs. diğer alternatifler vardır. Nitekim arkadaşlarımın çoğu pahalı buldukları için daha ucuz olan feribotlarla geçmekte, Osmangazi Köprüsü’nü kullanmamaktadır. Zaman kaybını göze almaktadırlar. 

Bir iktidara, icraatlarına, ekonomik zafiyetlerine, yanlış dış politika, iç politika hatalarına karşı olabilirsiniz, iktidarı yerden yere vurabilirsiniz. Bu demokratik rejimin gereğidir. Demokrasilerde, herkesin aynı düşünmesi beklenemez. Ancak böyle milli olaylarda, ülkeye kazandırılan eserlerde, kıvanç ve sevinci birlikte paylaşmalıyız. Böyle açılışlara tüm partiler davet edilmeli, onlarda katılmalıdırlar. 

Çanakkale Zaferi, Büyük Önder, Yüce Atatürk’ün yarattığı, dünyayı Türk ulusuna hayran bıraktığı, bir destandır. Çanakkale kahramanı Atatürk, hepsi şehit olan 57. Alay’a “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyerek, destan yazmış, zafere ulaşmıştır. Çanakkale Zaferi’ni sembolize eden Çanakkale Köprüsü’nün hizmete girmesinden gurur ve sevinç duyuyorum...