Avrupa’dan elenmesiyle birlikte sezonu çifte kupayla kapatmak isteyen Galatasaray, Türkiye Kupası çeyrek finalinde Karagümrük ile karşı karşıya geldi.

Bir önceki turlarda tam rotasyon çıkan Cimbom’da bu kez kadronun yarısı rotasyona girdi. Rotasyon dediğimiz de kağıt üstünde ligin üstünde bir kadro bu arada, ancak Galatasaray’da bu sezonun en temel problemi; oyuncuların isminin hakkını verememesi aslında, Zaha’lar, Tete’ler, Oliveira’lar… Kerem Aktürkoğlu’nun 10 numarada yapamadığı aşikar, ancak hoca bu maçta Kerem’i 10’da tercih etti. Kaan Ayhan sakat, aynı Sparta Prag maçındaki gibi sonradan, daha düşük süreli oyuna sürülmesi gerekirken ilk 11 çıktı ve yine aynı şekilde yavaş kalarak bir gol yedirdi. Orta saha ikilisinde de Berkan - Oliveira şeklinde 2 yedek yerine 1 yedek 1 as olsa orta saha direnci düşmeyebilirdi. Barış Alper’i bu maçta uzun zaman sonra forvette gördük, ancak Kerem’i 10’a koymak yerine Barış sağda Tete 10’da Kerem solda Zaha forvette başlasa nasıl olurdu acaba? Barış bana kalsa bekte başlasın, ancak ileride oynayacaksa illa, sağda oynamasını tercih ederim. Zaha artık eski hızında değil fakat forvette bitiriciliği iyi, forvette tercih etmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Neyse dönelim maça, Karagümrük rakibinin zaaflarından iyi yararlandı, Tete bulduğu fırsatlardan yararlanamadı. Maç sonunda da kendisine büyük tepki vardı, hatta devre arasında oyundan çıkarken ıslıklandı. Karagümrük öncesi son 2 maçta olduğu gibi bu maçta da gereksiz top kayıpları ve bir ciddiyetsizlik vardı takımda. Antalyaspor maçı 2-1 kılpayı kazanıldı fakat Prag ve Karagümrük maçındaki oyun ile taktik 2 kupaya vedaya neden oldu. Şimdi Galatasaray için tek kulvar kaldı, bu süreçte önündeki ilk maçı da İnönü’de Beşiktaş derbisi. Umarım Karagümrük maçı oyuncularda soğuk duş etkisi yaratmıştır, yoksa bu oyun ve hal hareketler devam ederse çok daha sıkıntılı durumlar doğabilir. Hafta sonu artık derbi Cimbom için çok ayrı bir önem arz ediyor. Derbiyi alırsan şampiyonluğu da alırsın, parola bu…