Çocuğunuzun günlük hayatının düzenli olmasını sağlayınız. Kendi günlük çalışma programını yine kendisine yaptırınız. Siz sadece yönlendir

Çocuğunuzun günlük hayatının düzenli olmasını sağlayınız. Kendi günlük çalışma programını yine kendisine yaptırınız. Siz sadece yönlendirici olunuz. Çocuk gelişigüzel saatlerde yatıp, çalışıp yemek yememeli. Her gün aynı saatte kalkıp ders çalışmalı, oyun oynamalı ve yemek yemeli. Bu konuda anneye çok iş düşer. Zira çocuk, okuldan sonra veya evvel hep annesi ile beraberdir.
Baba, mümkün olursa yani eve erken gelebiliyorsa ancak akşam çocukla ilgilenebilmektedir. Hatta bazı ailelerde baba, çocuğu uyurken eve gelmekte ve çocuğu ile ilgilenme fırsatı dahi bulamamaktadır.
1. Çocuğunuza Bir Çalışma Odası veya Çalışma Köşesi Tahsis Edin
Eviniz müsaitse çocuğun ayrı bir odada ders çalışmasını sağlayın. Oda ayırmanız mümkün değil ise çocuğun yapısına ve kişiliğine uygun bir çalışma yeri sağlayın.
Çocuğunuzun çalışma ortamını siz düzenleyin. Yapılan çalışma plânına uymada ders çalışma yerinin de büyük önemi vardır. Çocuğun her şeyden önce, çalışacak "belli bir yerinin" olması gerekir. Çalışılacak yer, ayrı bir oda olmasa bile, bir odanın bir köşesindeki belli bir masa da olabilir.
2. Çocuğunuzun Odasını Ders Çalışmaya Hazırlayın
Çocuğunuzun ders çalışma odasının ve çalışma masasının nasıl tanzim edileceğini, çalışmayı kolaylaştıracak çevre şartlarının nasıl sağlanacağını açıklayalım.
(1) Çalışma köşesi için en önemli nokta, (daha farklı işlerde kullanılıyorsa) çalışmaya başlarken mutlaka temel bir değişiklik yapılmalıdır. Mümkünse, masanın yerini ve örtüsünü değiştirip, bir de lâmba ekleyiniz.
(2) Çalışma masası sadece çalışmak içindir. Bütün ders çalışma faaliyetlerini çalışma masasında ve sandalye üzerinde yapmak faydalıdır. Çalışma masasına oturmak, çalışmayı başlatır.
(3) Çalışma yerinin, kitapların rahatça okunmasına, görülmesine imkân verecek kadar aydınlık olması lâzımdır. Ne ışığa doğru dönsün ne de gölgede çalışsın. Fazla ışık da az ışık kadar gözü yorar. Işığın sayfanın tamamı üzerinde olmasına dikkat edilmeli.
(4) Çalışma masası, camın hemen yanında olmamalı, gün ışığı tercihan karşıdan veya soldan gelmelidir.
(5) Çalışmaya başlamadan önce çocuk, çalışması için gerekli olan kitapları, notları, kalem, cetvel, not alınacak kâğıtları ve lâzım oldukça bakmak için sözlüğünü masada bulundurmalıdır.
(6) Çalışmaya başlarken, önce günlük ve haftalık ders programı gözden geçirilmeli. Günün çalışılacak ders konularını ve hazırlanacak ödevlerini tespit edip sıraya koymalı.
(7) Çalışma odası iyi havalandırılmalıdır. Çünkü havadaki oksijen azlığı hem baş ağrısı yapar hem uyku getirir.
(8) Çalışma odası veya köşesi her türlü gürültüden uzak olmalıdır.
(9) Çalışmaya oturmadan önce çocuğun, su, tuvalet, giyim gibi ihtiyaçları varsa bunlar giderilmelidir.
(10) Oda fazla sıcak olmamalı. Biraz serin oda, çalışma alışkanlıklarının edinilmesine yardımcı olur.
(11) Odada çocuğun dikkatini dağıtacak resim veya poster, televizyon, radyo gibi şeylerin bulunmasına izin vermeyin.
(12) Konsantre olmuş ders çalışan çocuğun dikkatini dağıtacak taleplerde bulunmayın ve evde gürültü edilmesine de müsaade etmeyin.
(13) Eğer maddi durumunuz iyi ise, (bilgisayar ve video destekli) çok araçlı ders programlarını (multimedya) temin ederek çocuğun derslere olan ilgisini artırın.
ÇOCUĞUNUZUN KELİME DAĞARCIĞINI GELİŞTİRİN
Hayatta başarılı olmanın şartlarından biri kelime dağarcığının alabildiğine gelişmesidir. Zira diploma artık kişinin toplum içindeki yerini tayin etmekte yeterli olmamakta ve diplomalı insanlar çoğaldıkça, kişinin sosyal mevkiini tespitte, özel kabiliyetler ve bilgiler rol oynamaktadır. Çok kelimeye sahip bir insan şu iki işi daha iyi başara bilecektir:
Daha iyi anlayabilecektir.
Daha iyi anlatabilecektir.
Türkçe dersleri çocuklarımızın bu bilgi ve kabiliyeti kazanması için gerekli bilgiyi verir.
Okumadan gelişme ve olgunlaşma olmaz. Çocuğa, hiç olmazsa günde yarım veya bir saat, yatmadan önce kitap okuma alışkanlığını kazandırmalıdır. Boş insanlar, vakitlerini nasıl geçireceklerinin sıkıntısı ile kıvranırken bu alışkanlığı kazananlar vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmazlar.
Kitap okuma alışkanlığının kazandırılmasında ve bütün Türkçe derslerinde öğrenci velisi olarak öğretmen ile mutlaka yakın münasebet içinde olmalısınız.
Ana-baba olarak bu konuda neler yapabiliriz?
1. Öğrenciye iyi niyetle de olsa gelişigüzel kitap okutturmamalı, öğretmenin fikrini almalıdır.
2. Çocuğa zararlı akımlara teşvik eden ve şiddet ihtiva eden kitapları okutmayın. Kitaplar millet, vatan ve insan sevgisi aşılamalıdır.
3. Çocuğumuzun dil yanlışlarına yumuşak bir şekilde müdahale ederek, düzeltilmesine yardımcı olmalıyız.
4. Çocuk okuduğu kitabın özetini çıkarmalı, bu özetler biriktirilmeli, hatta ciltlenmeli.
5. Çocuğu kitap okumaya teşvik etmeli, ona sevdiği ve faydalı kitaplar alarak bir kütüphane teşekkül ettirmesini sağlamalıyız.
6. Çocukları ilköğretim birinci devreden itibaren dergilerle tanıştırmalı ve dergilere abone etmeli.
7. Çocukları günlük gazetelerle tanıştırmalı, dış dünyaya açılma imkânı tanınmalıdır.