Burun estetiği maske takmaya engel değil!

Pandemi nedeni ile Türkiye de tüm dünya ülkeleri gibi en az etkilenmek için birçok tedbir alıyor. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu önderliğinde yürütülen bu önlemler kapsamında elektif ameliyatlara yapılan kısıtlama Mayıs ayında kalktı. KBB ve Baş & Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serkan Barışkan, kısıtlamaların kalkmasıyla  tüm dünyada estetik operasyon başvurularında artış gözlemlendiğini belirtti. 

Pandeminin yüz bölgesi ameliyatları için bir fırsat haline dönüştüğünü belirten Op. Dr. Serkan Barışkan,”Hepimizin en çok değişiklik yapmak istediği bölge kuşkusuz yüzümüz. Gelişen tekniklerle iyileşme süresi çok kısalsa da yüzde yapılan değişiklikleri saklamak zor. Bu yüzden gizlilik arayanlar bu dönemi fırsat bildi. Sokağa çıkma kısıtlamaları ve evden çalışma imkanı dolayısıyla normal yaşantımızda saklamakta güçlük çekeceğimiz yüz bölgesindeki ameliyatlar için en doğru zaman” dedi. 

Burun estetiği maske takmaya engel değil!

Burun estetiği için başvuranların en büyük kaygısının ameliyat sonrası maske kullanımı konusu olduğunu dile getiren Dr. Barışkan,”Pandemiden dolayı ‘ameliyat sonrası maske kullanabilir miyim?’ sorusu hastaların merak ettiği konulardan biri haline geldi.  İçinde bulunduğumuz şartlarda toplum içine girebilmek için maske kullanımı şart. Son dönemde pek çok maske çeşidi hayatımıza girdi. Pekiyi ameliyat sonrası hangi maskeler uygun? Burun estetiği sonrası maske seçiminde temel prensip buruna baskı uygulamamak olmalıdır. Bu prensip temel alınarak maske seçimi yapılmalıdır. Burun estetiği sonrası cerrahi maske kullanılırken telli olmasına dikkat etmeliyiz. Tele, uygun şekli yüzümüze takmadan önce vermeli, böylece burun ucuna baskı yapmamalıyız. Onun dışında iyileşme sürecinde burun ucuna baskı yapmayan her türlü maskeyi tercih edilebilir ve siperliklerden de destek alabiliriz” şeklinde konuştu.

Tedbirler en üst seviyede alınıyor.

Hastaların bir diğer merak konusu olan Coronavirüs tedbirlerinin de en üst seviyede alındığının altını çizen Dr. Serkan Barışkan,” Doktorların her dönemde olduğu gibi bu dönemde de önceliği hastasını, ekibini ve kendini korumaktır. Bu anlayışla ben ve ekibim düzenli olarak Coronavirüs testi yaptırıyor ve ameliyat öncesi hastadan da PCR testi, BT çekimi istiyoruz. Ameliyatlarımızda her zaman olduğu gibi sterilizasyon kurallarını son derece dikkatli uyguluyoruz. Ameliyat esnasında N95 ve cerrahi maskeler kullanıyor böylelikle riski sıfıra indiriyoruz” ifadelerini kullandı. 

Barışkan; günümüz teknikleriyle, alanında uzman, tecrübeli hekim tarafından gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatlarının son derece konforlu ameliyatlar olduğunu ve hastaların sosyal hayatlarından uzak kalmalarına sebebiyet vermediğini de sözlerine ekledi. 

ÖZEL EL İŞLEMELİ YAPILMIŞ OYUNCAKLAR HASTA ÇOCUKLARA DAĞITILDI 

Birecik Milli Eğitim Müdürü Mehdi Turğut ve KRN Group Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Genç Girişimci Hayırsever İş Adamı Hüseyin Kıran `ın Birecik ADEM Merkezinden satın almış olduğu yöresel el işlemeli oyuncakları Birecik Devlet Hastanesi Baş Hekimi Uzm. Dr. Mürsel Koçer ve Hastane Yönetimi ile beraber Hasta Çocukları ziyaret ederek.  Özel El İşlemeli yapılmış Oyuncakları Hasta Çocuklara hediye ettiler.

Hasta Çocuklar bir anda gördükleri karşısında heyecanlandılar.

Çocukluk hayalini ilk kitabıyla taçlandırdı

‘Geçmiş Susarak Silinmez’

Gurbetçi bir ailenin üçüncü kuşak temsilcilerinden Demet Bozdağ, Hollanda’da öğretmenlik, pedagog ve ilişki uzmanlığı eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkesine dönerek ‘Geçmiş Susarak Silinmez’ adlı ilk kitabını okuyucularıyla buluşturdu. İlk baskıda olumlu sonuçlar alan yazar, küçük yaşlardan bu yana ruhunu saran psikoloji merakını akademik kariyeriyle perçinlendiğini söyledi.

Ülkemizde de son yıllarda hayli ilgi gören ve çiftlerin aralarındaki problemleri çözmek adına başvurdukları ilk duraklardan biri olan ilişki uzmanlığı alanı, gün be gün profesyonellerin başarılarıyla bir çok ailenin de devamlılığını sağlar hale geldi. Bu alanın son günlerde en çok ses getiren temsilcilerinden biri olan Demet Bozdağ, Hollanda’da edindiği kariyerinin ardından ana vatanına dönerek, ‘Geçmiş Susarak Silinmez’ adlı ilk kitabını okuyucularıyla buluşturdu.

İlknur Özkuş'tan Ürün Alan Herkes'e Diyetisyen Desteği

Kurduğu Detoksia markası ve ürünleriyle müşterilerinin kilo kaybetmesine yardımcı olan İlknur özkuş, sağlıklı zayıflama alanında obezite cerrahisiyle rekabet edebilecek seviyeye ulaştıklarını söylüyor. 26 bitkiden oluşan, çay ve kapsül şeklinde tüketilebilen bir takviye ürün olan Detoksia, Tarım Bakanlığı’nın Takviye Edici Gıda Onay Ruhsatıyla satışa sunuluyor. ürünü satın alan kişilere ücretsiz olarak diyetisyen ve yaşam koçu desteği de sağlayan Detoksia aynı anda verdiği farklı hizmetlerle de alanında fark yaratıyor. ISO 22000 Gıda Güvenliği Uzmanı, Sağlıklı Beslenme Danışmanı ve Profesyonel Yaşam Koçluğu sertifikalarına sahip olan Markanın Kurucusu İlknur özkuş ile markanın kuruluş aşamasını ve ürünlerinin ayırt edici özellikleri  için konuştuk.  

“Öncelikle hiçbir ürünün mucizevi bir etkisinin olmadığını kabul etmemiz gerekir. Bugün tüp mide ameliyatı olan kişiler bile ertesi gün 30-40 kilo vermiyor. Beraberinde sağlıklı beslenme çok önemli. Kişilerin öncelikle beslenme alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirmeleri lazım.”

“ÜRüNüMüZ ÇAY VE KAPSÜL OLARAK SUNULUYOR”

ürünümüz 26 bitkiden oluşuyor ve içerisinde kimyasal madde barındırmıyor. Tarım Bakanlığı’nın Takviye Edici Gıda Onay Ruhsatıyla satışa sunuldu. 26 bitkinin alerjik etki doğurmayacak şekilde formüle edilmiş özel bir kurgusu da var. Bir astım hastası ve kemoterapi görmüş bir kanser hasta da rahatlıkla kullanabilir. Aynı zamanda Tarım Bakanlığı’nın onayıyla 11 yaşın üstündeki çocuklara da verebiliyoruz. ürünümüz iki çeşit, çay ve kapsül olarak sunuluyor. Her ikisinin de içeriği aynı. Sadece kişinin bünyesine göre yönlendirme yapıyoruz. Kişinin doğru bir yönlendirme ile doğru ürünü bulmasını sağlıyoruz.

KALBİNİZDEN GELEN SİNYALLERİ GÖZ ARDI ETMEYİN!

KALP İLE İLGİLİ ÖTELENMEMESİ GEREKEN BELİRTİLERİ BİLMEK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR!

‘Kalbinizin sesini dinleyin’ söylemi günlük hayatta farklı kullanılsa da, sağlık açısında da karşılığı olan bir durum. Kadın, erkek veya genç, yaşlı ayrımı olmaksızın, kalp ile ilgili olası durumları takip etmek, ağrı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerde vakit geçirmeden doktora başvurmak hayati önem taşıyor. 

Günlük hayatın stresi ve temposu içinde kimi zaman ‘basit bir yorgunluktur’ olarak addedilen bazı durumlar, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Hangi şikayetler kalp hastalıklarının belirtisidir ve hangi durumda doktora başvurulmalıdır? Sorularının yanıtlarını bilmek çoğunlukla hayat kurtarıyor. 

Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Köksal; “En sık karşılaşılan kalp hastalık belirtisi, hareket etmekle hissedilen göğüs ağrısı, hareket etmekle gelen nefes darlığı ve çarpıntıdır.  Aşırı efor veya günlük işlerini yaparken hissedilen göğüs ağrısı ise koroner kalp hastalığının en önemli belirtisidir” diyor. 

PANDEMİDE ARTAN DİŞ SIKMA PROBLEMİNİN ÇÖZÜMÜ: MASSETER BOTOKS 

Yaklaşık bir yıldır hayatımızda olan Pandemi diş sıkma problemini de tetikledi. Uzm. Dr. Şafak Göktaş kendi hastaları ile yapmış olduğu anket çalışmasında pandemi sonrası diş sıkma problemlerinin %81 arttığını belirtti. Masseter botoksu, çenenin iki yanında bulunan masseter kası içine hem estetik hem de tedavi amaçlı yapılmaktadır. Yapılma amacı, yüz inceltmek, diş sıkmasını ve diş gıcırdatmasını azaltmaktır. Farkında olmadan, gece uyurken ya da gün içinde diş sıkması ve gıcırdatmaları meydana gelmektedir. Masseter kası içine yapılan botoks ile bu belirtileri ortadan kaldırmak amaçlanır. Öncesinde işlem yapılacak yer, lokal anestezik krem ile uyuşturulur. Uyuşturma işlemi yaklaşık 10 dakikadır. Sonrasında masseter kasına girilecek noktalar işaretlenir. İşlem süresi oldukça kısadır. Yaklaşık 20-30 dakika diyebiliriz. Dediğimiz gibi öncesinde uyuşturma işlemi yapıldığı için ve yapılan iğneler mikroiğne olduğu için ağrılı bir işlem diyemeyiz. En fazla 3 noktadan botoks enjekte edildiği için oldukça minimal seviyede ağrı hissedilir.