Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, emlakçılar aracılığıyla kiralanan dairelerin, kiracılar tarafından ticaret siteleri üzerinden üçüncü kişilere daha yüksek ücretlerle kiralandığı yönünde şikayetler geldiğini söyledi. 'Alt kiralama' adı verilen bu yöntemle hem ev sahiplerinin hem de üçüncü kişi olarak kabul edilen kiracıların mağdur edildiğini belirten Hacıoğlu, bu konuda hem emlakçıların hem de mülk sahiplerinin dikkatli olması gerektiğini vurguladı.  

'KİME KİRAYA VERİYORSAK, MUTLAKA TAKİBİNİ YAPALIM'

Emlakçıların mülkü kiraya verdikleri kişiyi iyice kontrol etmesi gerektiğini söyleyen Hacıoğlu, "Son 1 ay içerisinde çok farklı bir durumla karşı karşıyayız. Boş olan daireleri biz kiracıya veriyoruz, kiracı başkasına kiraya veriyor. Bu gibi durumlar şu an artmaya başladı, sıklıkla karşılaşıyoruz. Benim burada özellikle meslektaşlarıma önerim, kime kiraya veriyorsak mutlaka takibini yapalım. Gerekirse kimliklerini alalım. Biz jandarma ya da polis değiliz, onlar gibi istihbarat yapma şansımız olmuyor ama bu durumu da mutlaka kolluk kuvvetlerine bildirmek zorundayız. Burada ciddi bir sosyal sıkıntı ile karşı karşıyayız. Bazı kurnaz kişiler şöyle yapıyor. Bizim karşımıza sizi çıkarıyor, siz kiralıyorsunuz sizin profiliniz çok düzgün. Kamu personelisiniz ya da iyi bir yerde çalışıyorsunuz. Biz size kiralıyoruz gayrimenkulü, siz alt kirayla gidiyorsunuz yabancı vatandaşlara ya da kimliği belli olmayan kişilere kiraya veriyorsunuz. Benden 5 bin liraya kiralıyorsunuz gidip 10 bin liraya başkasına kiraya veriyorsunuz. Bu gibi durumlarla karşılaşıyoruz" dedi. 

'HEM KENDİMİZ ÜZÜLÜRÜZ HEM DE MÜLK SAHİPLERİNİN CANINI YAKARIZ' 

Alt kiralama durumunun oluşmaması için bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Hacıoğlu, "Bunun önüne geçmek için bazı şeyler yapmak lazım. Bakanlığın ilgili birimleri denetleme yapmalı. Özellikle biz emlak firmalarına burada önemli görevler düşüyor. Kime kiraya vereceğimizi iyi bilmeliyiz, çünkü bir olumsuzlukta hem kendimiz üzülürüz hem de mal sahiplerinin canını yakarız. Bu konuda özellikle meslektaşlarıma bir çağrıda bulunalım. Kime kiraya veriyorsak iyice araştırıp ilgilenelim" diye konuştu.

KİRA SÖZLEŞMELERİ HUKUKÇULAR NEZDİNDE YAPILMALI  

Alt kiralama yönteminin yasaklanmasının kira sözleşmelerinde açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini ifade eden Avukat Hakan Çelikkeser de şunları söyledi:

"Vatandaşlarımız, özellikle ev sahipleri emlakçılara ya da üçüncü kişilere vermiş oldukları yetkiye istinaden ya da kiracılara kiralama yaptıklarında sözleşmelerinde bilmeden alt kiralama yetkisi veriyorlar. Bu yetkiyle beraber kiracı üçüncü bir kişiye evi daha yüksek bir kira bedeliyle kiralayabiliyor. Borçlar Kanunu’na göre alt kiralama yetkisi alındığında üçüncü bir kişiye kiralama yapabiliyorsunuz. Buradaki en önemli nokta, ev sahipleri ya da emlakçılar kiralama yaparken alt kiralama yetkisini vermemesi lazım. Aksi takdirde kiracılar kötü niyetli olarak ev ve iş yerlerini üçüncü kişilere daha yüksek kiralama bedeliyle kiraya verip aradaki farkı kendileri alıp kar elde etmiş oluyorlar. Burada ev sahipleri büyük mağduriyet yaşıyor. Kira sözleşmelerini yaparken ev sahiplerinin veya emlakçıların dikkat etmesi lazım. Genellikle kırtasiyelerden almış oldukları sözleşmelerde alt kiralamayla ilgili farklı yetkiler var. Buna dikkat edilmiyor, bu nedenle bir mağduriyet yaşanıyor. Burada yapılacak en güzel şey kira sözleşmelerinin hukukçular nezdinde yapılması."

'HAPİS CEZASI BULUNMUYOR' 

Avukat Doğan Akbaş ise bu durumdan faydalanmak isteyen fırsatçılar için hapis cezası yaptırımı bulunmadığını belirterek, "Türk Borçlar Kanunu'na göre konut ve çatılı iş yerleri kiralamalarında alt kiralama yasağı bulunmaktadır. Bu aykırılığın tespit edilmesi durumunda ev sahipleri tarafından kanun doğrultusunda kiracıya bir ihtarname göndermesi gerekiyor ve bu ihtarnamede 30 gün içerisinde bu aykırılığın giderilmesinin yazılması gerekiyor. Aksi halde bu aykırılık giderilmezse sözleşme feshedilebilir. Alt kira yasağına aykırılık halinde herhangi bir cezai yaptırım bulunmamaktadır. Daha basit bir şekilde söyleyecek olursak bu durumda herhangi bir hapis cezası bulunmamaktadır. Buradaki en büyük müeyyide tahliye edilmesi ve mülk sahibinin maddi, manevi zararların karşılanması olacaktır" diye konuştu. 

Editör: TE Bilisim