İslam dininde evlenme teşvik edilmiş, evlenmenin kolaylaştırılması, nişan, nikâh ve düğün törenlerinde gösteriş ve israftan kaçınılması tavsiye edilmiştir. Ayet ve hadislerle karı kocanın birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları belirtilmiştir. Kuşkusuz belirlenen kurallara uyulduğu takdirde sağlıklı bir yuva kurulacak ve kurulan bu yuvada aile fertleri ömür boyu mutlu bir hayat süreceklerdir. 

Evliliğin ferdî, sosyal ve ahlaki bir çok yararları vardır. Bu yararların başında insan varlığının devamı ve nesebin korunması gelmektedir. Evlilik sayesinde toplumdaki bir kısım hastalıklar asgariye iner, bireyler ruhî ve nefsi rahatlığa kavuşurlar. Bu sayede toplum, zinanın bir sonucu olarak ortaya çıkacak olan bulaşıcı hastalıklardan kurtulmuş; hayasızlığın yayılması önlenmiş ve harama giden yollar kapatılmış olur. Evlenip yuva kurmak isteyen kişi nikâhın önemini, evliliğin sorumluluk ve mahremiyetini, hayat arkadaşını seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğini ve eşine, çocuklarına ve akrabasına karşı vazifelerinin neler olduğunu önceden öğrenmelidir. Her konuda bizler için en güzel örnek olan Peygamber efendimiz, evlilik ve aile hayatı hususunda da biz Müslümanlar için en güzel numunedir. O hâlde onu kendimize rehber edinmeli ve gösterdiği nurlu yolda yürümeliyiz ki aile ve toplum hayatımız huzurlu ve mutlu olsun. 

Ayetler ile bahsedersek kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratılması ve aranızda onun ( varlığının kudretinin ) delillerindendir şüphesiz bu da düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır (Rum 30/21 ayeti kerimesine baktığımızda evliğin Müslüman bir kimsenin hayatını şekillendirmesinde ne denli etkili olduğunu anlayabiliriz  sağlıklı bir yuva kurmak için islam bazı kurallar koymuştur buna dikkat edilmeli  bunları şöyle ifade edebiliriz.

İslamda evlilik maksadı, herşeyden önce Allah’ı razı etmek ve karı-koca olarak birlikte ibadet etmek, birer müslüman olarak Allah’a karşı olan vazifeleri yerine getirmektir. Bu temel yaklaşım, muhtemelen müslüman olmayan veya müslüman olarak daha az inançlı çiftlerin evlilikleri arasındaki en büyük farktır. Daha modern bir yaşam tarzını benimsemiş çiftlerde bireysellik ve birey olarak evlenmeye yönelik motivasyon (örneğin aşk, hayat arkadaşı bulmak, çocuk sahibi olmak, hatta bazen geleceği garantiye almak veya sosyal sınıf atlamak) ön planda dururken islami şartlara göre evlenen çiftlerde, birlik ve aile olarak Allah’a ibadet etmek ön planda gelmektedirDini inançtan bağımsız olarak evlenmeyi seçen çiftlerde, eşinin üzerinde hak talep etmek gibi yaklaşımlar red edilmesine karşılık, islami şartlara göre evlenen çiftler arasında karının koca üzerinde, kocanın da karı üzerindeki hakları İslami evlilik içerisinde önemli bir konu teşkil etmektedir. Örneğin Batı değerlerine göre yaşayan, ekonomik özgürlüğe sahip bir kadının evlenirken maddi anlamda hiç bir beklentisi olmazken İslamda evlilik, kadına mehir isteme ve alma hakkı tanır. Genel olarak İslamda hayatımızın hemen hemen her alanı için belli kurallar geçerli olduğu gibi, İslamda evlilik konusu da birçok farklı kurala bağlanmıştır. 

Bu kurallar, evlilik öncesi tanışma, ailelerin rızasını alma, karşı tarafı eş olarak kabul etmeden, evlilik sonrası kadın ve erkek arasındaki en mahrem konu olan cinselliğe kadar uzanmaktadır ve bireysel arzu ve isteklere fazla alan bırakmamaktadır. 

Bundan dolayı dini inançtan bağımsız olarak yapılan evliliklere nazaran, islamda evlilik içerisinde kadın ve erkeğin rolleri ve davranış kuralları oldukça nettir. Bu çerçevede genelde kadına daha ağır bir rol düştüğünü; alttan almak, hoşgörülü davranmak, şikayetçi veya talepkar olmamak gibi davranışlar kadından beklenildiğini söylemek mümkündür. 

Huzur  sevgi merhamet bol bir yuva dilerim.