İstanbul Gülhane Parkı



[caption id="attachment_172604" align="alignnone" width="300"] İstanbul Gülhane Parkı[/caption]


Osmanlı devletinin yönetim merkezi olan Topkapı sarayının dış bahçesi olarak kullanılan Gülhane parkı İstanbul’un en meşhur parklarından olup tarihi yarım adanın kalbi denecek bir konumdadır. Alan itibariyle 10000 metrekarelik bir alana sahiptir. Parkın bir duvarı Topkapı sarayının duvarıyla ortaktır. Bizans döneminde askeri depoların ve kışlaların bulunduğu Gülhane'ye daha sonra Mangana Sarayı yapılmıştır. Aynı zamanda bu çevrede Hagios Georgies Manastırı ve Panagia Hodegetria Ayazması'nın bulunması nedeniyle bu bölge kutsal sayılırdı. İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han Sarayburnu'nu surlarla çevirerek Çinili Köşk'ü yaptırdı. Burada güreş, cirit gibi eğlence ve gösteriler yapılırdı. Yapılan önemli gösterilerin anısına Gülhane'ye birçok nişantaşı dikildi. III. Murad için Sadrazam Sinan Paşa buraya ünlü İncili Köşk'ü yaptırdı. Gülhane'deki bahçelerin ve sarayların temizliği için Bostancı Ocağı'ndan Gülhane Ocağı denen bir bölük ayrılmıştır.


Halkın kullanabildiği 3 giriş bulunmaktadır. Bir Topkapı sarayının dış kapısından girdiğinizde parkın içinde giden bir yol vardır ki insanlar genel de burayı bilmez ve kullanmazlar. Bunun haricinde bir Eminönü tarafından bir de Sultanahmet tarafından Soğuk çeşme sokağı olduğu yönde bir girişi bulunmaktadır. Konum olarak çok rahat olup insanların gezmeye gelecekleri ve keyifli bir hafta sonu geçirmeleri için çok ideal bir yerdir. Gülhane parkının yazı ayrı kışı ayrı güzeldir. Yaz aylarında içecek ve atıştırmalıklarınızı alıp çimenlerde rahatça vakit geçirebilirsiniz. Kış aylarında ise üstünüzü sıkı sıkı giyinip ağaçların sıralandığı uzun yolda huzurlu bir kış yürüyüşü yapabilirsiniz. Yanınız da bir şeyler getirmek ve ya dışarıdan almak istemezseniz  içeride bulunan tesiste de boğaz manzarası eşliğinde keyif yapabilirsiniz. Sultanahmet tarafından girip tepeye doğru yürüdüğünüzde harika manzarası olan tesise ulaşabilir bakır çaydanlıkta ailecek ve ya dostlarınızla çayınızı içebilirsiniz.


Gülhane parkı 1912 yılında İstanbul Valisi Cemil Topuzlu tarafından gerekli düzenlemeler ve planlamalar yapıldıktan sonra halkın kullanımına açılmıştır. İçerisinde çeşitli ağaçlar ve gül bahçeleri de bulunur. Benim dinlediğim ve öğrendiğim kadarıyla Gülhane parkı tarihten beri içerisinde farklı amaçlara hizmet etmiştir. Osmanlı zamanında has bahçe hazırlanan Gülhane parkı bir dönem hayvanat bahçesi olarak da kullanılmıştı. Hatta bir dönem içinde bir çok ünlü sanatçının sahne aldığı gazinoların sıralandığı eğlence mekanı olarak da kullanılmıştı. Gülhane parkı İstanbulluların nefes alabildikleri, ağaçlarına konan kuşların seslerinin dinlerken rahatlatıcı bir atmosferde çocuklarıyla, arkadaşlarıyla güzel vakit geçirebilecekleri imkanı buldukları çok özel bir mekan.


Demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat fermanı 3 Kasım 1839’da Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane parkında okunmuştur. Bu yönüyle de Türk ve Osmanlı tarihi açısından ayrı bir önem de arz etmektedir.


Parkın Sarayburnu kısmında Avustralyalı mimar Kripel tarafından yapılan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa kemal Atatürk’ün heykeli vardır. Ayrıca halk ozanı Aşık Veysel’in heykeli ve yokuşun sonuna doğru biraz üst kısımda ise Romalılardan kalma Gotlar Sütunu vardır. Mustafa Kemal Atatürk, 1928 ‘’Baş Öğretmen’’ sıfatı alarak halka Latin harflerini  ilk defa bu parkta  gösterdi. Sarayburnu Parkı kısmı eskiden Sirkeci demiryolu hattı üstünden bir köprüyle ana parka bağlıydı. Bu kısım sonradan sahilyolu (1958) ile parktan ayrıldı. Atatürk'ün naaşı Ankara'ya gönderilirken, İstanbul'daki son tören Gülhane Parkı'nın Sarayburnu bölümünde 19 Kasım 1938 tarihinde yapıldı.


Gülhane parkı halka açıldıktan sonra yıllarca çok kötü ve harap duruma düşmüştür.2003 yılında İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından restore edilerek İstanbul’un tarihi geçmişine yakışır bir hale gelmiştir. Bunun dışında Eskiden gazino ve hayvanat bahçesi olarak kullanılan Has ahırlar binasında 25 Mayıs 2008'de İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi hizmete girmiştir.


Son olarak sizlere ulaşım kanallarını söylemem gerekirse Beyazıt ve Eminönü’nde merkezi  otobüs durakları bulunmaktadır. Bu duraklardan tramvay ile direk olarak önünde kadar gelebilir İstanbul’un has bahçesine ulaşabilirsiniz.