BU MAKALE BİR MANİFESTO’DUR!... ( 4 )

14 Mayıs 1950 Tarihinde Aziz Türk Milleti, bütün dünya’da hayranlıkla ta’kip edilen sessiz bin inkılap ile 27 yılık, İttihad ve Terakkî bakiyesi, müstebid, Tek Parti Mütegallebe’yi alaşağı ederek bu seçimlerde, “ Yeter! Söz Milletindir,” sloganını kullanan Demokrat Partiyi iktidara getirmişti. Gerek Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ve gerekse Diyanet İşleri Reisliğindeki bu değişiklik, Din Eğitimi mevzu’u’nda ba’zı yumuşamalar, toleranslar getirmişti.Diyanet İşleri Reisliği bünyesindeki kadrolu imamlara, Fahrî Kurî, kur’ân Kursu Muallimliği yetkisi verilmişti, Süleyman Efendi Hazret’leri 1950 yılında, Hane-i Saâdet’lerini Şehzâdebaşı’ndan, Anadolu Yakasına, Çamlıca- Kısıklı’ya nakletmişlerdi. Kısıklı’ya yakın Bulgurlu Köyü’ndeki Bayrampaşa Cami’i’ne kadro tahsis edilmişti. Burası, Üsküdar Müftülüğüne bağlıydı. Devrin Üsküdar Müftüsü, Merhum, İbrahim Edhem Elmalı idi. – Bi’lâhere, İstanbul Mftüsü, Diyanet İşleri Başkanı oldu, Milletvekili seçildi.- Süleyman Efendi Hazret’lerine büyük hürmeti vardı. İlk talebesinden Mustafa Özaltın’ı, “ Mustafa! Müftü Efendi’ye selâmımı söyle, imtihan giri,”buyurur. Mustafa Özaltın, imtihanı kazanır, Bayrampaşa Cami’i’ni imam ta’yin edillir, bil’ahere Fahrî Kur’ân Kursu Muallimliği yetkisini de alıyor. Bu salahiyete dayanılarak, Küçük Çamlıca’da Konyalı’nın Köşkünde, Çilehanedeki ba’zı köşk’lerde, bağ evlerinde tedrisat başlamıştı.
Mustafa Özaltın böylece Tedrisat Sistemimizin ilk Fahrî Kur’ân Kursu Muallimi olmuştu. Kendisi, 1953 yılında askerlik vazifesini deruhte etmek üzere bu vazife’den ayrılmış, asker’lik’ten sonra, Diyanet İşleri Reisliği’nin açtığı müftülük imtihanını kazanmış, Bakırköyü, Cihanbeyli, Gaziosmanpaşa ve Zeytinburnu müftülük’lerinde bulunduktan sonra, Zeytinburnu Müftülüğünden emekliye ayrılmıştır.
Mustafa Özaltın’ın ayrılmasından sonra, yine Üsküdar Müftülüğü’ne bağlı, Küçük Çamlıca, Çilehane Cami’i imamlığına ve Fahrî Kur’ân Kursu Muallimliği’ne, Merhum, Hafız, Mehmed Bozkurt( Bozkırlı) ta’yin edilmişti. Hazreti Üstazımız, Süleyman Himi Tunahan(k.s.) Efendi Hazret’lerinin Hâne-i Saâdet’lerine yakın, Aziz Muhmud-u Hüdây’i’î Hazret’lerinin çilesini doldurduğu, Çilehâne’de, Merhum, Rahmi Bey’in tahsis ettiği Konağın yanındaki üç konak daha kiralanarak, Üsküdar Müftülüğü, Çilehâne Kur’ân Kursu açılmıştı.Süleyman Efendi Hazret’leri bu zamana kadar, ta’kibat, çileler, baskınlar sebebiyle, aynı anda, ancak üç-dört kişiye ders okutabiliyor, bunların herbiri de üç-dört kişiye bi’lvâsıta ders okutabiliyorlardı.
İlk def’a, 1954 Yılı’nın yaz aylarında, Anadolu’nun muhtelif yerlerinden gelen ve ilk “Tekâmül Kursu,”una iştirak eden, aynı anda, bizzat ve vechen an vechin,Hazreti Üstazımızın Rahle-i Tedrisine oturan, en kalabalık halka, 25 kişiden müteşekkil idi.
Hazreti Üstazımızın bu ilk Tekâmül Kursu’na iştirak şerefine nail,hemen hemen, hepsi de artık, ebediyyete intikal etmiş, rahmet-i Rahman’a kavuşmuş bu zevatı, - ki, ba’zılarıyla tedrisat sisteminde, ba’zılaryla da Gazete faaliyyetlerinde omuz omuza beraber çalıştığım, bu zevât’dan herbirini rahmetle, minnetle ve ştkranla yâd ederim,
Lütfi Davran, ( Çatalca müftüsü, İlm-i Ferâiz Müderrisi), Hasan Arıkan,( Kahramanmaraş, Divriği vaizi, Müderris) Mehmed Arıkan, ( Fatih Vaizi, Müderris, Gazete, şirket faaliyyetlerimizde 40 yıldan fazla beraber çalıştığımız arkadaşım.) Latif Arıkan- Yılmaz, (Beykoz vaizi) Mehmed Aksos-Ahbab Hoca, Ahbab Dayı) Ağlason Müftüsü, Mekke’de Cennetü’l_Muallâ’da medfûn) Fazıl Temizerler( Fahrî vaiz) Mahmud Ünver,( Finike, Çumra, Karahallı Müftüsü) Abdurrahman Bengi, ( Tavas Müftüsü) Abdullah Sıvacı( Kocaeli Müftüsü) Abdülkerim Polat, ( Kepsut Müftüsü, Kayseri ve Eskişehir vaizi) Cemal Mermer, Sarıcakaya Müftüsü) Mehmed Dönmez, (Zongumdak vaizi,) Hüseyin Kaplan, ( Bakırköyü ve Muğla vaizi), Bekir Yılmaz, ( Müftü) Gaziantep’li Demirler, 8Müderris), Şehabeddin Demirler ( Sakarya Müftüsü), Geredeli Hafız İbrahim, 8 Kadıköyü Kur’ân Kursu muallimi), Seyfeddin Kotanoğlu( Çankırı Müftüsü), Mustafa Fehmi Yıldırım,( Enişte) Mersin, Konya vaizi), Halid Başer, 8 Tekirdağ Müftüsü, Manisa ve Kocaeli vaizi), Haydar Sadıkoğlu,( Rize ve Tokat Müftüsü), Mehmed Zeki okur,( vaiz, Milletvekili),Mehmed Emre, (Sivrihisar, Eskişehir, Balıkesir ve Bilecik Müftüsü),
Burada bir parantez açmak mecburiyyetindeyim; Şöyleki, Şabka takılması hususunhda, Mustafa Kemal’e bile kafatutan, Karadenizini hırçın dalgaları gibi Hırçın âlimi, Hacı Ferşad Efendi’nin oğlu, Hafız, Yusuf, diğer arkadaşları gibi, Tekâmülü bitirmiş, vaizlik- müftülük imtihanlarını kazanmış, ta’yinini bekliyorken, geçirdiği talihsiz bir rahatsızlık neticesinde intihar etmiştir. Rabbim taksiratını afv buyursun!
Hafız Ahmed Gül, Güzel Kur’ân’ımızı muhrik sesiyle, çok güzel okur, diunleyenleri ağlatırdı. Çarşamba akşamları yapılan Hatm-i Hacegân-i Nakşiye’de, Aşr-ı Şerifi Hafız Ahmed Gül’e okutmak için, Hazret-i Üstazımız, “ Aşr-ı Şerif,” diye buyurmaz,” Hafız Ahmed Gül, Aşr-ı Şerif Oku! Buyururdular. Hafız Ahmed Gül de diğer arkadaşları gibi, vaizlik- müftülük imtihanı’nı kazanmış, imtihan’da tam not aldığı için büyük illerimizden birisine müftü olarak ta’yinini bekliyorken, İzmir, Ödemiş’de ruhî bunalım, akıl ve ruh hastalığına yakalanmıştır.Bu satırların muharriri’nin halazâdesiydi. O haliyle bile, Güzel Kur’ân’ımızı okuduğunda, kuşlar bile susar, dinleyenler gözyaşına boğulurdular. Ebediyyete intikal eden bütün bu ağabeylere Rabib’min vâsî rahmetini niyaz ederim..