Son günlerde Türkiye siyasetinde çok acayip diyebileceğim şeyler oluyor.Türkiye’de bir şeyler oluyor. Evet, bir şeyler oluyor ama kimsede anlam veremi

Son günlerde Türkiye siyasetinde çok acayip diyebileceğim şeyler oluyor.Türkiye’de bir şeyler oluyor. Evet, bir şeyler oluyor ama kimsede anlam veremiyor. Gündem değiştirme adına türlü türlü manevralar yapılıyor. Sn Cumhurbaşkanımızın Küba’da camii yaptırma isteğiyle başlayan, ve Kristof Kolomb’a kadar uzanan bir takım söylemler ile hatırlayınız, tüm medya ve gazeteler, bir anda Amerika’yı yeniden keşfe çıktılar. Hatta Fidel Castro’nun ülkesine camii yapılsa ne de güzel olur diyen gazeteler bile oldu. Ardından yine Sn. Erdoğan’ın kadın, erkek eşitliği hakkındaki söylemleri ve yorumu medyada yine yerini aldı. Ve son olarak da yine Sn. Erdoğan’ ın söylediği zorunlu ders olarak gündeme gelmesi olası olan Osmanlıca yani eski Türkçe, gündemi bir anda Osmanlıca ile alakalı yorumlar ve gazete haberleri ile doldurdu. Ben nacizane kısa bir değerlendirme yapacağım.

Türklerin tarihte kullandığı alfabe sayısı üçtür.Bunlardan ilki Göktürk alfabesi olup ilk ulusal yazımızdır. Bunun en eski ve canlı örneği de Orhun Âbidelerindeki Göktürk yazıtlarıdır. Türklerin, İslamiyeti kabul etmesi ile birlikte Arapça günlük hayatımıza girmiştir. Hatta Osmanlılar müslüman Farısi (İranlı) ve Araplarla daha iyi bir diyalog içinde olmak için resmi yazışmalar da Osmanlıca türetmişlerdir. Osmanlı saraylarında dahi yazışmalar Osmanlıca olup; Ancak evlerde ve halk arasında Türkçe konuşulmakta idi.Zira o dönemde halk okuma yazması yok denecek kadar düşük seviyelerde idi. Yani halk ve ahali yazışmayı az oranda biliyor, ama konuşma olarak Türkçe konuşuyordu. Zaten Karamanoğlu Mehmet Bey'de 13 Aralık 1277'de Karaman'da Türkçe'yi resmi dil ilan etmiştir. Lakin Osmanlı İmparatorluğu'nun üç kıtaya yayılması sonucu dil ve yazışmalarda Osmanlıca ve Arapça kavramları ön plana çıktı. Bu da o zamanki devir ve siyasi şartlara ve konjunkture göre normaldi diyebiliriz. Fakat ilerleyen yıllar içersinde devam edersek, halkın büyük bir kısmı okuma yazma oranı düşük seviyede idi ki; 1923’ te okuma yazma bilen oranı % 5’ti .

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ,Türk milletinin doğasına aykırı olan bu yazıyı kaldırarak, öğrenilmesi daha kolay olan Türk Alfabesi'ni getirip bir yenilik yaptı .Göktürk Alfabesi ile büyük benzerliği olan Latin Alfabesi halk tarafından çabuk kavranmış ve benimsenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki %20' lik okuryazar oranı böylece bugüne değin %90'ları geçmiştir. Aynı zamanda dünya ile beraber aynı yazının kullanılması bize de çok büyük avantajlar sağlamıştır. Şimdi günümüze gelecek olursak Osmanlıca bize ve nesile ne faydası olacak? Sorusu üzerine tartışmalar yapabiliriz. Oturumlar düzenleyebilir konuyu ele alabiliriz. Ama bunun en güzel kararını bilim adamları ve o konuda uzman eğitimli kadrolar verir. Şahsen ben Osmanlıca yani eski Türkçe’nin eğitim bakımından gerekli olan alanlarda zorunlu olmasından yanayım, faydası olacaksa ve bu konuda ilim,irfan sahibi nesiller yetişecekse, biz her zaman görev başında oluruz. Amma velakin mezar taşlarını okumak içinde bu dil zorunlu olacaksa hiç olmasın. Keza eğitim sistemimizin başarılı bir sistem olduğunu düşünmüyorum, çünkü eğitim sistemi çok karmaşık hale getirildi. Önce eğitim sisteminin içindeki karışıklığı düzeltmek gerek. Sonrası tabi ki yeniliklere açık olma konusunda devam edilebilir. Tamamen konjunktur meselesi.

Ben bu konuların gündem değiştirme, ve gündemi saptırma ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Eğer böyle bir eksiklik varsa, Sn Erdoğan Başbakanlık döneminde neden gündeme getirmedi? Sorun ecdadımızı ve tarihimizi iyi öğrenmek bilmek ise, eğitim sisteminde Tarih dersleri ile alakalı branş ve konularda neden eksik kalındı?

Tarih sadece savaşlar,siyasi olaylar, ve politik durumlardan ibaret değildir.

Tarih edebiyattır,sanattır,toplum düşüncesidir. O halde tarihini bilmeyen millet cahil kalmış demektir. Osmanlıca diğer bir deyimle eski Türkçe’yi İmam Hatip okullarında,Edebiyat ile ilgili branşlarda, ve Tarih ile ilgili Fakültelerde zorunlu olarak ekleyebilirsiniz. Ya da sevdirerek seçmeli yaparak, bir nebze hafızalara işleyebilirsiniz.

Bu eğitim sisteminde İngilizce gibi kolay bir dil bile doğru düzgün öğretilemiyor iken, Osmanlıca gibi zor bir yazı dili, lise düzeyinde sağlıklı bir şekilde öğretileceğini düşünmüyorum. Dediğim gibi Türkiye'de olan oluyor, kritik konularla kurgulanan gündem halka sunuluyor. Siyasilerin gündem değiştirme adına adım attıkları bir olay olarak görüyorum. Bunun neticelerini önümüzdeki süreç içerisinde zaten göreceğiz.