ANTALYA - Fahri Gökoğlan, 1986 yılında öğretmen olarak atandığı Kaş'a bağlı Kasaba Mahallesi'nde değerli ağaçlar olan ardıç, sedir ve cevizlerin vatandaşlar tarafından odun olarak yakıldığına şahit oldu. Gökoğlan, o yıllarda ardıç, sedir ve ceviz odunlarını Kaş Orman İşletme Müdürlüğü'nden az da olsa satın almaya başladı. O odunlardan farklı objeler üreten Fahri Gökoğlan, 1992 yılında öğretmen olarak Antalya il merkezine atanınca çalışmalarına ara verdi.

1997 yılında emekli olan Fahri Gökoğlan, Kaş'a yerleşti. Kaş ilçe merkezindeki evini küçük bir ahşap atölyesine dönüştüren Gökoğlan, burada ahşaba şekil vermeye ve sanata dönüştürmeye başladı. Odunları hızarla değişik kalınlıkta parçalar şeklinde kestirerek, evde el aletleriyle işleyen ve bunlardan duvar saatleri, tavla, abajur, kutu, sandık ve saksı üreten Fahri Gökoğlan, eserlerinin üzerine de başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal gibi isimlerin güzel sözlerini yazdı.

Ürettiği ahşap sanat eserlerini evinin bir odasında sergileyen ve kendisini ziyarete gelen dostlarına hediye eden Fahri Gökoğlan, pandemi günlerinde de evden çıkmayıp, eserlerine yenilerine katmayı sürdürdü.

'KORONAVİRÜS GÜNLERİNDE ZAMAN DAHA DA ÇOKTU'

Fahri Gökoğlu, "Yıllar önce Kaş'a tayinim çıktığında, Toroslarda yetişen ardıç ve sedir ormanlarının güzelliğini keşfettim. O yıllarda köylüye odun olarak verilen parçaları köylüler yakıyordu. Bunların yanmaması gerektiğini, hızarda işlenerek küçük parçalar halinde güzel objeler üretilebileceğini düşündüm. Bu yolda çalışmaya başladım. Emekli olduktan sonra hele hele koronavirüs günlerinde zaman daha da çoktu. Kendimi boşlukta hissetmemek için bu ağaçlarla ünlü kişilerin, Yunus'un, Mevlana'nın, hele hele Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün güzel sözlerini ahşaba işleyip, ölümsüzleştirdim. Bunun yanında hoşuma giden değişik modelleri de yapmaya çalıştım. Bunları ölümsüzleştirmeye çalıştım" dedi.

'KENDİSİNİ TAKDİRLE İZLİYORUZ'

Gökoğlan'ın küçük ahşap müzesini ziyaret eden avukat Salim Cengiz de "Arkadaşımız emekli öğretmen Fahri Gökoğlan, daha önce bizim köylülerce yaktığımız, çöpe attığımız, kenara ittiğimiz ardıç, sedir parçalarını sanatla birleştirmiş. Ünlülerin ve Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bu ahşap eserlerle ölümsüzleştirmiş. Kendisini takdirle izliyoruz. Teşekkür ediyoruz" diye konuştu.