Yapmacık sevmeler, inanmaz haller, çok da umurunda gibi davrananlar size yeni bir kılıf geliyor… “Mış gibi” yapın. Aman ne var bunu yapmakta, çok kolay aslında. Seviyor-muş gibi yapacaksınız altı üstü.

Yapmacıklık nereden geliyor atası ne derseniz, insanları idare etme yeteneği denilebilir. İnansanız da inanmasanız da söyleyiverin ne olacak, dersiniz.

Sadece insanların birbirini kandırmasında değil, insanın kendini de kandırmasında etkili; bakmayın siz.

Kimse kimseyi kandıramasa da bazen pembe yalanlara da ihtiyacı oluyormuş insanın. Mesela her gün güzelmiş gibi daha iyiye gidiyormuş gibi davranmak hayatımızı yoluna sokacak türdenmiş.

İsteklerinizi olmuş gibi kabul ederseniz bir gün olurmuş falan. Eskiler 40 kere söylersen olur diyorlardı, onun çağımız versiyonu olsa gerek.

Asıl konumuza dönecek olursak, insanları birbirine mahkûm eden sistemler yüzünden mi böyle yoksa herkesin işine mi geliyor bu durum bilmiyoruz. Bir insanla mecburen aynı ortamdaysanız ve haz etmiyorsanız da burun kıvırmadan konuşulmaz ki şimdi. Ne yapacağız burun kıvırmamak için “Mış gibi” yapmamız gerekecek…

Zorla güzellik olmadığını da anlatamadık tabi insanlara… Siz istemediğiniz halde sizde ısrar eden insanlar varken ki mutlaka çıkarlarına yarıyorsunuzdur, ne yapacaklar size; tabi ki “Mış gibi” davranacaklar. Bundan kaçışınız yok.

Siz istediğiniz kadar kaçın, görmek veya iletişim kurmak istemeyin ama onlar burnunuzda sevilmeyen ot gibi biterler… “Mış gibi” yapmak da içinize sinmiyorsa, buyurun o zaman huzursuzluğa… Hâlbuki azıcık bir yapmacıklıkla yumuşatıverecektiniz ortamı. Bu kadar zor mu ki canım bunu yapmak?

Bazı insanlar için zor olsa da sonunda illaki ilişkilerini kesmek tek çözüm gibi duruyor. Yapmacık olmaktansa ayrılmak en iyisi… Hoş bunu da hoş karşılamayanlar var.

O yüzden de devam ediyorlar “Mış gibi”…