Matematiksel gerçekler ve fiziksel yasalar gibi herkesin aşina olduğu evrensel bilgilerin başlığının altında, üzerini çizdiğimiz bir "son" hikayesi var. Üstelik başından belli.
Sistemin basit olmasına rağmen her dönem ihlale uğraması artık daha da kabul edilemez bir hâl aldı. Hayaller gerçeğe, ses müziğe, zaman anıya dönüşmez mi? Niye harcananlar çok birikti?
Kuru yapraklardan kompost yapan insanoğlunun, sahip olduğu her şeyi bile isteye çöle dönüştürme arzusunu hangi çağda tarihe gömeceğini bilmemek en büyük düş katili değil mi?
Müspetör ruhların, tüm canlıların hayat frekansını arttırdığı gerçeği bile su serpmiyor bazen kibrit kıvılcımına. İstisnasız gün, inci boncuk getiren komşu oğlu sohbetinin son cümlesi gibi; yandı, bitti, kül oldu.
Hayalle gerçeği ayırt edemeyecek yaşta çocuklar, çocuk zekâsına sahip hayvanlar, erişmelerinin yasak olduğu ibaresinin etiketlendiği o soğuk şeylerle uçtular. Dün ve bugün. Ne yazık ki yarın.
Yine de övgüyü, kendini duymayan kalabalığa karşı yabancı hisseden hak sahibine, hakkaniyeti avuçlarına sığdıran kalbi güzele, hikayeyi esas sahibine teslim etmek gerek.
Nasılsa bilgelik kibrin önünde fener. Yine de mürekkep, yine de defter.
Yeni bir nefes daha geldi çünkü şimdi. Kim bilir o da belki müspetördür; sizi yener.