Bu kelimeyi çok seviyorum. Ne zaman kullansam, harflerin enerjisinden mi yoksa bana geçmişi hatırlattığı için mi bilinmez, hep huzur veriyor. Bu yüzden kelimenin kökenini araştırdığımda, aynı zamanda kelimeyi sevmemin cevabını da bulmuş oldum. Kelime, köken olarak Yunancaya dayanan, 17. yüzyılda ortaya çıkmış bir terimdir. ‘NOSTOS’ (geri dönüş, geri dönme) ve ‘ALGOS’ (acı ve sızı) kelimelerinden türetilmiştir.
Nostalji terimi ilk kez 1688 yılında, İsviçreli doktor ve bilim insanı Johannes Hofer tarafından kullanılmıştır. Hofer, özellikle askerler arasında sıkça görülen bir tür depresyonu tanımlamak için bu kelimeyi yaratmıştır. Bu hastalık, askerlerin uzun süre evlerinden uzakta kalmaları nedeniyle hissettikleri yoğun vatan özlemi ve psikolojik acıyı anlatıyordu. Evine, yurduna dönme arzusuyla ilişkili bir hüzün ve acıydı.
Sonraları, 19. yüzyılda kelime, anlam olarak evrilerek insanların geçmişe duyduğu özlemle ve genellikle eski müzikler, filmler, kitaplar, hatta çocukluk anılarıyla bağlantı kurdukları bir duyguya dönüşmüştür. Modern dünyada ise nostalji, bazen bir tür rahatlama, kaçış veya huzur arayışı olarak da görülür.
40'lı yaşlarımda geçmişe duyduğum özlem, hem zamanın nasıl hızla geçtiğini hem de eski anıların ne kadar değerli olduğunu fark etmemi sağladı. Bir anlık bile olsa, bazen zaman geri sarıyor; geçtiğim bir sokak, bir evin kapısı, hatta kenara bırakılmış bir bisiklet bile, o zamanları gözümün önüne getirip kaybolan çocukluk neşesi ve arkadaşlarımın sesiyle tekrardan canlanıyor. Ben, evlerin, sokakların ve hatta eşyaların bir enerjisi olduğuna inanırım. Her bir obje, her bir yer, geçmişte yaşanmış anıların ve duyguların bir yansımasını taşır. Eski bir eşya, terkedilmiş bir ev ya da tanıdık bir sokakla karşılaştığımda, o yerin ve objenin enerjisini hissederim. Bazı objelerle ve sokaklarla aramda bağ kurmuşluğum da vardır. Geçmişin izleri, o anıların ve duyguların hâlâ o ortamda bir şekilde yaşamaya devam ettiğini hissederim. Her bir köşe, her bir duvar, kendine özgü bir hikâyeyi kayıt altına alıp, o duyguyu taşıdığına inananlardanım.
Sonuç olarak nostalji, sadece geçmişe duyduğumuz özlem değil, aynı zamanda o zamanların bizde bıraktığı izlerin bir yansımasıdır. Her anı, her sokak, her eski eşya, hayatımızın bir parçası olarak bizi şekillendirir. Geçmişin enerjisi, ne kadar uzak olursa olsun, içimizde yaşamaya devam eder ve bizlere her an o zamanların duygusunu, o anların anlamını hatırlatır. Belki de bu yüzden geçmişe duyduğumuz özlem, yalnızca bir kayıp değil, aynı zamanda kim olduğumuzu ve hayatımıza dokunan tüm değerleri yeniden keşfetme yolculuğudur.