Hikâye bu ya... Belki de bu girişle başlayan nice hikâye ve olaya her gün şahit

Hikâye bu ya...



Belki de bu girişle başlayan nice hikâye ve olaya her gün şahit olduğumuz için pek şaşırmıyoruz ama...



Bu da ne denli kötülüklere alışık olduğumuzun ispatı ya...



Neyse...



Yer Malatya...



Mağdur, oto lastik işi yapan S isimli vatandaş...



Tanıdığım, saydığım bir esnaf...



Apartmanın en üst katı bu esnaf arkadaşımın...



Evinden aşağı inerken malum dolandırıcı polisin annesi, evini satacağını, komşu oldukları için de evvela ona sormak istediğini, alıcı olabileceğini ifade ediyor.



Bizim esnaf, parasının olmadığını, satın alacak gücü bulamayacağını söylüyor.



Kadın ısrarcı...



Paranın 20.000 lirası kadarına acil ihtiyacı olduğunu, diğerini iki yıllık bir süreçte verebileceğini söylüyor.



(Tabi bizim saftirik beyin etekleri zil çalıyor.)



Para tamamlanınca da tapu devir-teslimi yapılacak.



Anlaşma aynen böyle...



O zamanlar bir ev alacağını bana da söylemişti ve uyarmıştım da neyse...



Yarası zaten taze...



Uzatmadan...



Paranın 85.000 lirasını bir yıldan daha kısa bir sürede tamamlayıp, bir kısmını elden nakit olarak, bir kısmını ise oğul olan polisin hesabına havale yoluyla iletiyor.



(Havale mesajları ve dekontları, whatsap yazışmaları, dosyada ve telefonda var.)



Derken, sahtekâr kadın ve dolandırıcı polis, evi bu süreçte bir başkasına daha satıyor!



S. isimli esnaf arkadaş eve kiracı yerleştirip bayağı da bakım yaptırıyor evvelinde...



(Ev sahibi oldu ya...)



Doğalgaz döşüyor vs...



Bir dünya masraf işte...



Evin fiyatı 110.000 lira...



Kalan ve ödenmesi gereken meblağ 25.000 lira...



Ödenen 85.000...



Paranın tamamlanması gereken süre tamamlanmadan hoppa...



Bizim esnafa sürpriz...



Yeni ev sahibi buyurup geliyor...



Bizimki dolandırıldığını anlıyor anlamasına ya...



Asıl hikâye bundan sonra...



Bizimki paranın derdine düşüyor...



Şekeri fırlıyor, tansiyonu uçuyor...



Zaten sağlık sorunları varken bir de bu iş çıkınca iyice psikolojisi de bozuluyor.



İlaçlarla ayakta duruyor...



Eeee kolay mı?



85.000 lirayı sağdan soldan ayarla, ev alacağım diye hayal et ve polis olan oğul ile anne tarafından dolandırıl...



Sonrası daha bir trajikomik...



Avukat istedi benden.



Sevdiğim birkaç kişiye yönlendirdim. Birini tercih edip gitti.



Zaten maddi/manevi bitik durumda, elde mevcut ve yeterli delil de bulunduğu halde parasını alamadığı gibi avukat ve dosya masrafları adı altında bi beş/on bin de öyle gitti mi...



Bizim esnaf perişan...



Karşı tarafa icra gönderiyorlar ve dolandırıcılar icraya itiraz ediyor.



Yani yeniden bir mahkeme ve dosya...



Yeniden avukat ve masraf...



Adam zaten bitik!



Alacağı 85.000 lira, harcayacağı belki bunun yarısı...



Haa...



Olsa da harcasa...



Yok abi, bitik diyorum adam...



Ne yapacak?



Ne yapmalı?



Bu adam bir polis memuru (görevde) ve annesi tarafından alenen dolandırıldı.



Karşı taraf 50.000 lira aldığını itiraf etti ve bunu kabullendi...



(85 bin liranın üstü için ifadede faiz istiyor demişler!)



E bari 50.000 lirayı verin...



O da yok...



Mahkeme lazım...



Yeniden mahkeme...



Adaletiniz batsın!



Bir başka merak...



Alakasız olacak belki ama aklıma geldi.



Yazmadan edemedim...



Bu polis yarın ölse şehit mi sayılacak?



Bu adamın mağduriyeti ne olacak?



Hangi kapıya gidecek?



Kan mı dökülecek?



Yoksa paranın canı cehenneme, haram zehir/zıkkım olsun mu diyecek?



Zaten mesajında ilaç parası olsun, canınıza yapışsın, çocuklarımın rızkını, geleceğini çaldınız diye yanımda yazdı...



Ama karşı taraf, mavi tik olduğu halde cevap yazmadı!



Neden?



Haa bir de savcılığa gidip "bizi şikâyet ediyor iddiası ile" bu esnaf hakkında 6 ay uzaklaştırma kararı çıkarıyorlar!



Adam 200 kilo.



Hasta...



Yerinden kalkamıyor ki yaklaşsın?



Sayın savcı bu adamı dinlemeden, elinde somut delil olmadan, acaba hangi hukuka dayanarak uzaklaştırma kararı verdi?



Tehdit ne?



Bu adam şimdi ne yapmalı?



Adaletinizi ve sizi Allah'a havale ederek yazımı noktalıyorum...



Polis olan dolandırıcı ile de bizzat görüştüm.



Ama nafile...



Artık konu yargıda, kanunlar karar verir dedi...



İnkâr etmedi...



Kanunların kime, neye hizmet ettiğini iyi biliyor galiba...



Vallahi güvenim kalmadı...



Kanun yapan kanunsuzlara güvenim kalmadı...



Aleni dolandırıcılık serbest...



Ringo'nun ahırına hoşgeldiniz!