TBMM Başkanı Şentop, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Kapalı Maraş'a ve Kıbrıs meselesine ilişkin kabul edilen karar hakkında yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. Şentop, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nun, 26 Kasım'da Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilgilendiren bir kararı kabul ederek, Türkiye ile ilişkilerine ve yapıcı gündeme zarar veren adımlarına bir yenisini daha eklediğini belirtti. Şentop, "Söz konusu karar, içerdiği suçlamalar ve hasmâne tutumla Türkiye'yi hedef almakta ve Kıbrıs Türk halkının iradesini daha önce de birçok kez olduğu gibi görmezden gelmektedir. Somut hatalar, önyargılar ve haksız iddialar barındıran bu kararın, mevcut ilişkilere ve Kıbrıs meselesinde kalıcı bir çözüme hiçbir katkısının olmayacağı açıktır. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi bizlerin de samimiyetle benimsediği değerler üzerine inşa edildiğini savunan AB'nin gündeminin, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından rehin alınmasının ve bu iki ülkenin Kıbrıs konusundaki dayatmacı ve uzlaşmaz tavrının, AB'nin Kıbrıs konusunda oynayabileceği yapıcı role katkı sunmayacağı da ortadadır. Kararda Türkiye'ye yaptırım uygulanmasına yönelik bir çağrının yapılması ise AB'nin Türkiye ile arasına mesafe koymak için yeni gerekçeler yaratmaya çalıştığı izlenimi edinmemize sebep olmuştur" dedi.

'TEK SÖZ SAHİBİ, KKTC YÖNETİMİDİR'

KKTC'nin yöneticileri ve vatandaşlarının geçmişin acı hatıralarına rağmen her fırsatta büyük bir olgunluk göstererek Ada'da kalıcı barış ve çözüm için desteklerini ortaya koyduğunu belirten Şentop, "Gerek Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan görüşmeler gerekse 2004 yılında yapılan referandumda çıkan sonuç, bu iradenin en somut göstergesidir. Kıbrıs Türk'ünün çözüm bulmaya yönelik iradesine rağmen AB, kendi mevzuatına tamamen ve açıkça aykırı bir kararla Rum yönetimini Birlik'e kabul ederek çözüm imkânlarını toptan reddeden anlayışa âdeta bir ödül vermiştir. Kıbrıs'ta yaşanan sorunların en önemli müsebbibinin bizzat AB olduğu tartışmasız bir gerçektir. Bu hasmâne tutumun son örneği olarak gördüğümüz söz konusu kararda, Avrupa Parlamentosu'nun Maraş hakkında yaptığı değerlendirmeler, Avrupalı siyasilerin gerçeklerden ne kadar uzak, Rum Yönetimi tarafından yapılacak manipülasyona da ne kadar açık olduğu ifşa olmuştur. Altını çizmek isteriz ki, Maraş üzerinde yapılacak tasarruflarda tek söz sahibi, Maraş üzerindeki egemenliği tartışmasız olan KKTC yönetimidir. Ayrıca, bölgenin ihya edilmesi, canlandırılması ve turizme kazandırılması, hak sahiplerinin tamamına fayda sağlayacaktır. Üstelik, KKTC tarafından alınan kararla yeniden açılan Maraş'ta Kıbrıslı Rumların meşru hakları da gözetilecek, bu karar iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi için bir fırsat olacaktır. Avrupa Parlamentosu dostane ilişkilere yakışmayan bu kararıyla, son dönemde devletimizin çeşitli kademeleri tarafından Avrupa'ya yönelik verilen dostane mesajları görmezden geldiğini de göstermiştir" diye konuştu.

'AVRUPA'NIN AKLISELİM İÇİNDE DAVRANMASI TEMENNİMİZ'

Şentop, Türkiye'nin AB'nin bir parçası olmak için niyet ve irade ortaya koyarken, Avrupa Parlamentosu'nun aldığı yersiz kararların, ilişkilere gölge düşürdüğünü belirterek, "Türkiye - AB ilişkilerinin, AB üyesi bazı ülkelerin münferit menfaatlerine ve temelsiz iddialarına odaklanan kararlara ve önyargılarına kurban edilmeden hakkaniyet çerçevesinde ele alınması ve Avrupa'nın aklıselim içinde davranması en içten temennimizdir. Son olarak, buna benzer kararların Türkiye'yi ve KKTC'yi egemenlik haklarını kullanmaktan alıkoyamayacağının, tehdit dilinin tarafımızca kabul edilemez olduğunun kayda geçirilmesini dileriz" ifadesini kullandı.