Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında Cebrail aleyhisselam tarafından Mekke ve Medine'de Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'e (s.a.v) inmiştir.
Kur'an-ı Kerim Ramazan ayı içinde bulunan Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir.
Dini literatürde ise "leyletü'l-Kadr" şeklinde Kur'an-ı Kerim'in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır.
Kuran-ı Kerim, Müslümanların kutsal kitabıdır.
Hz. Muhammed'e nazil olan ilk vahyin başlangıcı miladi yedinci asra dayanmaktadır. Böylece vahiy yaklaşık yirmi üç sene devam etmiştir.
Kuran'ın Hazreti Muhammet'e indirilmeye başlandığı gece olarak Müslümanlarca çok kutsal sayılan, ramazan ayının 27. gecesi. Kadir Gecesi İslam dinine göre, Kur'an'ın vahiy yoluyla İslam peygamberi Muhammed'e indirilmeye başlandığı gecedir.
Kuran'ı Kerim Hz. Muhammed'e 610 yılında, Ramazan ayı ve Kadir Gecesi'nde Mekke yakınlarında Nur Dağı üzerindeki Hira Mağarasında inzivada iken indirilmeye başlamıştır.
Hz. Peygamber, Ramazanın Allah'ın isimlerinden biri olduğunu ifade buyurmuştur.
Bu durumda "şehru ramazan" ifadesi "şehrullah" yani "Allah'ın ayı" manasına gelir. Böylece "Allah'ın kitabı" ifadesi ile "Allah'ın ayı" bir araya gelmektedir.
Ramazan ayı, Allah'ın kitabının indiği aydır.
"Muhakkak biz Kuran'ı Kadir Gecesi indirdik" (Kadir, 1); "Kesinlikle biz Kuran'ı, mübarek bir gecede indirdik" (Duhan, 3) ayetlerini, Bakara 185. ayetle bir araya getirirsek, "Kuran ramazan ayında indirildi" ifadesiyle de aynı şeyin beyan edildiği anlaşılmış olur. Böylece, ramazan ayı, Kadir Gecesi ve Kuran bir araya gelmiş, birbirine şeref vermişlerdir.
Kuran'ı Kerim 23 yılda indirilmiştir. Bunun ilk 13 yıllık süresi Mekke'de, diğer kısmı Medine'de geçmiştir. Hz. Muhammed'e vahyin geliş yoğunluğu zaman ve mekána göre hep değişik olmuştur.
İlk vahiy: ‘’ Yaratan Rabbinin İsmi ile oku. İnsanı bir pıhtıdan yarattı. Oku ve senin Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalem ile insana bilmediği şeyleri öğretti. (Alak: 1-5) ayetleridir.
Vahyin başlangıcında Hz. Muhammed 40 yaşında bulunuyordu. Tarih, M. 610'dur.
İlk vahiy, Mekke yakınlarında Nur Dağındaki Hira adlı bir mağarada gelmiştir.
El yazması Kuran sayfalarının, Birmingham Üniversitesi'ne ulaşmadan önce, Mısır'ın en eski camisi olan Fustat şehrindeki Amr bin el-Âs Camiinde yer aldığı biliniyor.
İlk zamanlar vahiy kâtipleri tarafından papirüs, deri ve kemik üzerine yazılarak saklanan Kur'an ayetlerinin ilk nüshaları bulunmamaktadır.
İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi'nde dünyadaki en eski Kur'an-ı Kerim olabileceği düşünülen kitaptan bazı bölümler bulundu. Karbon 14 tarihleme metoduyla yapılan incelemeler, kitabın en az 1370 yıllık olduğunu gösteriyor.
İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim 14 asırdır en ufak bir değişikliğe uğramadan, tek bir harfi bile değişmeden günümüze ulaşmıştır.
Tüm insanlığa hitap eden Kur’an-ı Kerim, bölge ve zaman farkı, ırk farkı gözetmeden maddi manevi yönde insanlara yol gösterir.
Kur’an-ı Kerim insanlara inanç aşılar ve insanların şahsiyetini geliştirir. İnsanların davranışlarının nasıl olması gerektiğini anlatır.
İnsanın aklına hitap ederek, sosyal ve kültürel hayattan, ticaret hukukundan, miras ve evlilikten, ceza hukukundan, devletler hukukundan bahseder.
Tarihten örnekler vardır. Benzetmeler yapılır.
Kur’an-ı Kerim’de herkes için ve her yer için verilmiş direktifler vardır.
Kur’an-ı Kerim’in Allah sözü olmadığını iddia edenlere karşı Kur’an’da, benzer bir sure ve ayet getirilebilmesi için adeta meydan okunmuş, hiç kimse Kur’an’ın benzerini, sure ve ayetini ortaya koyamamışlardır.
Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından Peygamber aracılığı ile gönderildiği zaman deriler, tahtalar, kemikler üzerine yazılmış, âlimler tarafından ezberlenmiş, kitap halinde toplanmamıştı.
Kur’an-ı Kerim 3. Halife Hz. Osman zamanında toplanmış, bir tek harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
Kur’an, Allah sözüdür. Kâinat ise, Allah’ın eseridir.
Atomun yapısından kâinatın işleyişine kadar bütün varlıklar, Kur’an’da bildirilen kanunlarla idare edilmektedir.
Kur’an-ı Kerimdeki ayetlerden 1000 tanesi emir,1000 tanesi nehi, 1000 tanesi vaid, 1000 tanesi vaad, 1000 tanesi haber, 1000 tanesi misaller, 500 tanesi helal ve haram, 100 tanesi dua ve teşbih, 66 tanesi nasih ve mensuh ayetlerdir.
Kur’anın hedefi; İnsanı imana, ibadete, ahlak güzelliğine, doğruluğa, adalet ve meşru kazanca çağırmaktır.
Kur’an-ı Kerim bir edebiyat ve sanat mucizesi olduğu kadar bir ilim, fen ve teknik mucizesidir.
İlim alanındaki buluşlara asırlar önceden işaretler vardır.
Birkaç örnek vermek gerekirse:
a-Kur’an Enbiya Suresinin 30. ayetinde; kainatın yaradılışını haber veriyor.
b-Yasin Suresi’nin 40. ayetinde, dünyanın dönüşünü haber veriyor.
c-Rahman Suresi’nin 33. ayetinde; dünyanın yuvarlak olduğunu haber veriyor.
d-Ra’d suresinin 2. ayetinde, çekim kanununu haber veriyor.
e-Zariyat Suresi’nin 47. ayetinde; kainatın gökyüzünde genişlediğini haber veriyor.
f-Yasin Suresi’nin 38. ayetinde; Güneş sisteminin bir noktaya doğru gittiğini haber veriyor.
g- En’am Suresinin 125. ayetinde gökyüzüne çıkıldıkça oksijenin azaldığını haber veriyor.
h- Enbiya suresinin 32. ayetinde atmosfer tabakasının fonksiyonunu haber veriyor.
ı- Hicr suresinin 32. ayetinde aşılayıcı rüzgarlardan haber veriyor.
i- Yunus suresinin 61. ayetinde atomu haber veriyor.
j-Zariyat suresinin 49. ayetinde her şeyin çift yaratıldığını haber veriyor.
k- Rahman Suresinin 35. ayetinde elektriği haber veriyor.
Kuran bunlara ilaveten;
Güneş sistemindeki 12 gezegeni…
Hareket enerjisini…
Güneşin sonunu…
Dağların yapısını ve fonksiyonunu…
Uzayın fethini ve aya çıkılacağını,
Kutupların basıklığını…
Kömürün meydana gelişini…
Radyo, telgraf ve telefonu…
Tren ve diğer nakil vasıtalarını…
İnsanın ve diğer canlıların yaratılışını…
Teknolojik gelişmelerle ilgili olarak da ;
Gökyüzünde uçulabileceğini…
Eşyanın aynen naklini ve ışınlanmayı…
Artezyeni… Gemileri… Ateşte yanmayan amyant maddesini haber veriyor.
Aslı bozulmamış din olan İslamiyetin ilk gönderiliş şekliyle muhafaza edilişinin sebebi; Mukaddes kitabı olan Kur’an-ı Kerim’in hiç değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmesidir.
Kur’an-ı Kerime göre:
İbadet belli yerlerde değil, yeryüzünde temiz olan her yerde yapılır.
İslam’da günün, haftanın, ayın her saatinde çalışmak ibadet kabul edilmiştir. Dünya ve ahret mutluluğuna erişebilmek için, yapılacak çalışmalarda belli bir kısıtlama yoktur. Günün, haftanın her saatinde çalışılabilir.
Diğer dinlerde olduğu şekliyle İslam’da ırkçılık yoktur.
Bir ırkın diğer ırka üstünlüğü yoktur.
Üstünlük Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla sınırlı olup, Allah’ın emirlerine uyan, yasaklarından kaçan kimse Allah yanında en üstün olandır.
Din toplumları ayakta tutan sosyal bir bağdır.
Din birliği insan topluluklarını millet haline getiren, onu güçlü kılan en önemli etkendir.
Din toplumların belli bir disiplin içerisinde yaşamasını sağlayan yüce bir kavramdır.
Allah tarafından gönderilen kitaplar içinde aslı bozulmamış tek kitap Ramazan ayında indirilmeye başlayan Kur’an-ı Kerim ve tek din Müslümanlıktır.
Hoşça kalınız.