Üst üste yaşanan sakatlıklar nedeniyle en son oynadığı Malmö mücadelesine birçok oyuncusundan mahrum çıkan ve galibiyeti güzel oyununa rağmen bireysel hatalarla son dakikalarda kıl payı kaçıran Galatasaray, Süper Lig'de evinde Trabzonspor'u ağırladı. Karşılaşma öncesi gözler yine sakat futbolculardayken, sarı-kırmızılı ekibin yıldızları fedakarlık yaptı ve neredeyse hepsi takımla birlikte tek antrenmana çıkıp maç kadrosuna adını yazdırttı. Hatta aralarından bir tanesi; Victor Osimhen, 11 oynamak konusunda çok ısrarcıydı fakat teknik direktör Okan Buruk başta Osimhen olmak üzere sakatlıktan yeni dönen bazı oyuncularını riske etmedi. Takımla birlikte 2 antrenmana çıkan Kaan Ayhan stoper hattında yerini aldı, asıl sürpriz ise Barış Alper'di. 2-3 hafta sahalardan uzak kalması gereken Barış, verimli bir iyileşme süreci yaşadı ve bu karşılaşmada forvette görev aldı. Okan hoca bu karşılaşmaya 4'lü savunmayla başladı, eksiklikler nedeniyle 3'lü savunmayı tercih etmedi. 8. dakikada Yunus'un asisti Mertens'in golüyle 1-0'lık skoru buldu Cimbom. Trabzonspor da deplasmanda olmasına rağmen oyun anlamında güzel karşılık veriyordu, hatta Galatasaray'ın bu karşılaşmada solda Berkan - Abdülkerim tarafından oluşan savunma zaaflarından ve arkaya sarkan toplarda Muslera'nın hataya meyilli açılmalarından çok büyük tehlikeler yaratmaya başladılar. Ozan Tufan ile skor 1-1'e geldi, ardından Cimbom iyi bir organizasyonla bu kez Mertens'in asistinde Yunus'un golüyle tekrar öne geçti. Trabzonspor, Aslan'ın sağ tarafından Nwakaeme ile de yüklenmeye çalıştı fakat Jelert Nwakaeme'yi orada gayet iyi oyaladı, Nwakaeme topları içeri çevirmek zorunda kaldı. Trabzonspor Galatasaray'ın sol taraf zaafiyeti nedeniyle sol tarafından saldırmaya devam etti. İkinci yarı Trabzonspor önce Banza, ardından Ozan ile skoru 3-2'ye getirdi ve öne geçti. Burada Okan Buruk oyunun kaderini değiştirecek olan hamleyi yaparak Batshuayi'yi sahaya sürdü ancak bana göre yanlış ismi değiştirdi. Etkisiz bir oyun sergileyen Berkan çıkması gerekirken Jelert çıktı sahadan, Sallai sağ beke geçti ve Nwakaeme Sallai'ye gerçekten çok zor anlar yaşattı. Değişikliğin hemen ardından Galatasaray bir penaltı kazandı ve kazanılan penaltıyı oyuna yeni giren Batshuayi gole çevirdi, skora eşitlik geldi. Bu arada Trabzonsporlu Batista Mendy net olarak maçta orta sahada üstünlüğü ele alan isim oldu, Gabriel Sara'nın da Galatasaray savunmasının açığını kapatmaya çalışmaktan ciğeri soldu neredeyse. Maçın kırılma anı ise 90+1'de yaşandı. Trabzonsporlu Draguş'un Muslera'nın üstünden aşırttığı top tam kaleye girecekken Abdülkerim topu çıkardı ve maç orada kırıldı. Maçta oyun anlamında negatif bir grafik çizen Abdülkerim Bardakcı, bu pozisyonla daha önce kendi hatasından yenilen golü telafi etmiş oldu. Maçın son dakikası ise inanılmazdı; Galatasaray'ın kullandığı duran top organizasyonunda nöbetçi golcü Batshuayi sahneye çıktı ve son saniyede takımına kritik 3 puanı kazandırdı. Gol Ali Şahin Yılmaz'a kendi kalesine yazıldı ancak bu gol Batshuayi'nin hakkı, Michy yine her zamanki gibi görevini yaptı. Ligde daha ilk haftada Hatayspor maçında son dakika golüyle takımına 3 puanı getiren ve aynı şekilde Bodrumspor maçında da attığı golle 3 puanı kazandıran Batshuayi bu adetini sürdürdü. Bunu konuşmak için biraz erken ancak böyle bir maçta böyle bir son dakika golü şampiyonluk alametidir bana göre... Mitroglou, Aydın Yılmaz, Berkan Kutlu ve daha niceleri böyle kritik gollerle alınan puan sayesinde takımına ilerleyen dönemde avantaj sağlayıp şampiyonluğu getirmiştir, bu sezon Galatasaray şampiyon olursa emin olun ki bu gol çok farklı hatırlanacak. Ayrıca unutmadan yeniden üstünü çizelim; Galatasaray’ın ne kalesi ne de savunması güven veriyor. Bu sezon Galatasaray’ın neredeyse gol yemediği maç yok, buna bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Devre arasında savunmaya yapılacak olan takviyeler çok kritik rol oynayacak. Galatasaray yoğun maç temposunda bile her maç her türlü ikişer üçer gol buluyor ancak bu sezon geri hatta dikiş pek tutmuyor maalesef…