ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarının ılımlı muhalifleri hedef aldığını belirterek, "Sayın Putin ile elbette görüşeceğim. Mademki iki dost ülkeyiz, bu konuda attıkları adımı gözden geçirmelerini isteyeceğim" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Cezire Arapça televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Suriye meselesinin samimi ve objektif değerlendirildiğinde lokal bir mesele olarak ele alınamayacağını belirten Erdoğan, bunun artık tüm dünyayı ilgilendiren bir konu durumuna geldiğini vurguladı.

Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre sınırı bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun Türkiye'yi Suriye'den kaçanların sığınabilecekleri adeta tek ülke konumuna getirdiğini söyledi. Erdoğan, şu anda 2 milyon kişinin Irak ve Suriye'den Türkiye'ye sığındığını anımsattı.

"Tabii bütün bu olaylar karşısında işte son gelişmelere baktığımızda özellikle tabii Amerika’nın, Batı'nın yaklaşımını ısrarla bekliyoruz" diyen Erdoğan, Rusya'nın Suriye'de düzenlediği saldırılar neticesinde 65 kişinin öldüğüne dair bilgi aldığını belirtti.

Rusya'nın saldırısında hayatını kaybeden insanların sayısının artabileceğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Özellikle bu 65 insanın ölümüyle -ki bu rakam belki daha da artacak- uçaklarla yapılan bu saldırılarla ilgili olarak Sayın Putin ile elbette görüşeceğim. Kendileriyle daha önce Moskova’da yaptığım görüşme çerçevesinde dışişleri bakanlarımızın yaptığı görüşmeleri, bundan sonraki süreci, kendileriyle değerlendireceğim. Bu konuda üzüntülerimi de kendisine ifade edeceğim. Madem ki iki dost ülkeyiz, bu konuda attıkları adımı, yaptıklarını tekrar gözden geçirmelerini isteyeceğim. Çünkü bölgede ıstırabı olan, bu derdi çeken biziz. Rusya’nın Suriye’ye bir sınırı yok. Ama benim 911 kilometre sınırım var. Olanlardan da rahatsızım. Şu anda 2 milyon insanı misafir ediyor. Rusya’ya gitmedi bunlar. 2 milyon insana biz bakıyoruz, Rusya bakmıyor. Rusya Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor, bunu anlamak istiyorum.

Sayın Putin’e geçtiğimiz günlerde Moskova’daki görüşmemizde, dışişleri bakanlarımızın görüşmelerinde mutabık kalınan hususları hatırlatacağım. Hep birlikte önümüzdeki süreci değerlendireceğiz."

'Avrupa Birliği üzerine düşeni yapmadı'

Mülteciler konusunda Avrupa Birliği'nin (AB) üzerine düşeni şu ana kadar yapmadığını belirten Erdoğan, "Bizler, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın tüm bu insanlara kapımızı açtık. Onlara 'buraya niye geliyorsunuz?' diye sormadık. Onları kabul etmek, bizim insani, İslami ve vicdani görevimiz. Görevimizi yaptık, bundan sonra da yapacağız" diye konuştu.

İsrail'in Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri

İsrail’in Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerine ilişkin soruyu Erdoğan şöyle yanıtladı:

"Kudüs olayı, Mescid-i Aksa olayı tüm İslam dünyasına karşı işlenen bir suçtur. Bu olay sadece bir Filistin meselesi değildir; onun üzerinde bir konudur. Bu hepimizi yaralamaktadır. Onun için de İsrail yönetiminin bunu çok daha farklı bir şekilde değerlendirmesi lazım. Bana göre İsrail yönetimi kesinlikle ciddi manada ateşle oynuyor."

Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik sınır ötesi operasyonları

Erdoğan, Türkiye'nin, terör örgütü PKK'ya yönelik Kuzey Irak'a düzenlediği sınır ötesi operasyonlarla ilgili olarak, "Çok samimi olarak, çok rahat olarak şunu söylüyorum: Bir ülke, kendi topraklarında komşu ülkeyi tehdit eden teröristleri barındırıyorsa, her an bu tür operasyonlarla karşı karşıya kalabilir" şeklinde konuştu.

"Irak merkezi yönetiminin kendi topraklarında barındırdığı bu teröristleri öncelikle kendi ülkesinden çıkarması, oradan onları temizlemesi lazım" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce bunun bize cevabını vermeleri lazım. Biz bunu yıllarca kendilerine söyledik. ‘Bakın bu teröristler sizin sınırlarınızın içerisinde yaşıyor, bunlara karşı gerekli mücadeleyi verin’ dedik. O zaman bize 'Bunları beraber yapalım' diyorlardı, şimdi ne oldu da bunu farklı bir yere çekiyorlar?" dedi.

"Biz DAEŞ’i İslam için bir yüz karası olarak görüyoruz"

Türkiye'nin, Beşşar Esed rejimine karşı mevcut tavrını devam ettireceğini belirten Erdoğan şöyle devam etti:

"Şimdi biz oradaki terör örgütlerine yönelik olarak 'Şu iyidir, şu kötüdür' şeklinde bir yaklaşım içinde değiliz. Bizim sadece Özgür Suriye Ordusu ve ılımlı muhalefet dediğimiz gruplarla zaman zaman müşterek çalışmalarımız olmuştur. Bu konuda, Suudi Arabistan’la müşterek çalışmalarımız var, görüşmelerimiz devam ediyor; bundan sonra da yine aynı şekilde olacaktır. Ama burada Esed rejimini kalkıp da bazı yerlerle benzetmeye yönelirsek bu yanlış olur. Esed rejimine karşı bizim tavrımız var, bu tavrımız devam edecektir.

DAEŞ’e bizim yardım ettiğimizi söyleyenler çıktı; oysa böyle bir şey asla söz konusu değil. Tam aksine bizim DAEŞ’le çok ciddi kararlı bir mücadelemiz var. Biz kalkıp da herhangi bir terör örgütüne destek veremeyiz. Biz DAEŞ’i, İslam için bir yüz karası olarak görüyoruz. İslam bir barış dinidir, ama şu anda DAEŞ asla barışla falan alakası yok, kendilerine göre uydurdukları adeta bir dini dayatmaya çalışıyorlar. Bu asla kabul edilemez."

'Türkiye tekrar bir zaman kaybıyla karşı karşıya kalmasın'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım'da yapılacak seçimlere ilişkin, bir Cumhurbaşkanı olarak, 7 Haziran’da yaşanana benzer bir tablo temenni etmeyeceğini belirterek, "Daha önce 12 yıl başbakanlık yapmış olan biri olarak özellikle tek başına iktidarın ülkemize ne kazandırdığını, koalisyonların ise ne kaybettirdiğini iyi biliyorum. Dolayısıyla, ben vatandaşımdan özellikle hep şunu istiyorum, ülkede tek başına hükümet kurabilecek bir iktidar getirin ki istikrarı sağlasın, böylece Türkiye de tekrar bir zaman kaybıyla karşı karşıya kalmasın" dedi.
Editör: TE Bilisim