Bu hafta derbi yayınına rağmen Pazartesi akşamı düşüş yaşamadan Uzak Şehir ilerlemeye devam etti. Büyük bir seyirci kitlesi var. Piyasa yeni giren diziler kervanına katıldı ve ilk bölüm reytingi yüzleri güldürdü. Bir süredir düşüş yaşayan Leyla yine orta düzey bir reytingle durumunu korudu. Peki bu bölümlerde ne mi oldu?

Uzak Şehir

Uzak Şehir-5

Geçen hafta seyircinin “Oh” çektiğini duyar gibiyim. Cihan’la Mine’nin ilişkisi ortaya çıktı. Alya, içini kemiren şüphelere bir cevap buldu. Peki sizce başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenen Alya Cihan’la bu sahte evliliğe devam eder mi?

Daha birkaç bölüm önce Cihan’ı arkasında bırakıp gidememişti. Mine’nin her geçen gün “Ben senin kocanın metresiyim” haykırmalarına rağmen içinde Cihan’ın onu doğruyu söylediğine dair bir umut vardı. Şimdi her şey gün yüzüne çıktı. Peki yalanlar bitti mi? Bu hikayede Alya ne kadar dürüstse Cihan da o kadar yalancı. Sakladığı sırlar Allah’tan çabuk ortaya çıkıyor yoksa sezon finalinde sadece Cihan’ın sakladıklarını vermek gerekir

Alya bize ilk günden itibaren çocuğu için savaşan, ayakları üstünde dimdik duran bir kadın olarak gösterildi. Aslında bu dizi her ne kadar bir aşiret hikayesi (erkek hegomanyasının güçlü) dursa da aslında bir kadın hikayesi izliyoruz. Seyircinin eğilip bükülmeyen Alya’nın ilk 5 bölümdeki savaşına hayran kaldığını da unutmamak lazım. Bu kadar savaşçı bir kadın aşkı için kendiyle savaşabilir mi?

Hikayenin bundan sonraki evresinde Cihan’ın akşamları Mine seansını da kapattık gibi duruyor. Alya’yı kaybetmekten bu kadar korkarken geceleri odadan dışarı çıkmamalı (yanlış anlaşılmalara mahal vermeye gerek yok J ) Bir yandan da geldiği ilk günden beri sanki daha önce bir yerlerde tanışmışlar da uzun yıllardır ondan hoşlanıyormuş gibi davranan bir Uğur Bey var. Cihan’ın her geçen gün kıskançlık damarlarını daha da ortaya çıkarıyor. Bu ikilinin arasındaki çekimi birbirlerini içten içe kıskanarak ama kendilerine bile itiraf edemeyerek göstermeleri kavuşmayı daha da heyecanlı kılmıyor mu?

Kaya ve Zerrin’in imkansız aşkı beni bitiriyor. Bu hikayede en çok seven, dağları delen Ferhat modunda takılan Kaya sonunda Zerrin’e kavuştu derken yine kavuşamıyor. İkisinin birbirlerine teslim olduktan sonra bu hikayenin nasıl evrileceğiyle ilgili benim de bir tahminim var. Ama sürprizi kaçmasın. Alya’nın dürüstlük sembolü olduğunu söyledik ama Kaya konusunda Cihan’dan sakladıkları yeni bir açmazın sinyallerini veriyor.

İmkansızın da imkansızı olan Şahin ve Nare, en çok onlara üzülüyorum galiba. Şahin ailesinin yükünü taşımaktan kambur kalmış, Nare her seferinde Şahin tarafından hayal kırıklığına uğruyor. Birbirlerini hem bu kadar çok seven hem de kavuşmalarını kendi elleriyle imkansız hala getiren bir çift onlar. Şimdi Şahin hapisteyken bu daha da zor olacak.

Alya Cihan ilişkisine bir de Sadakatten darbe geliyor. Fark ettiyseniz Sadakat her ne kadar sevilmeyen bir karakter gibi dursa da dizinin tam bir ikonu oldu. En az çiftler kadar çok konuşuluyor. Gonca Cilasun hem çok sevdiğim hem de yeteneği kuşkusuz bir oyuncu yoksa karakterinden böyle nefret edilmesi imkansız olurdu.

Mine olayının patlak vermesinden sonra artık bazı gerçekler aşıklar arasında gizli kalmayacak duruma geldi. Cihan’ın Mine’yle ilgili Alya’ya yapacağı açıklamanın “Ciddi bir ilişki değil, sen olmasaydın da ben evlenmeyecektim” açıklamasının da yeterli geleceğini düşünmüyorum. Alya gibi güçlü bir kadın, başka bir kadının varlığını bilerek o odada Cihan’la hiçbir şey yokmuş gibi yaşamaz. Kaybetme korkusu insana her şeyi yaptırır. Hem Alya hem Cihan birbirlerini kaybetme korkusuyla yüzleştiler bundan sonra aşka yenilmeleri kaçınılmaz olacaktır

Piyasa

Piyasa2

Yayın hayatına yeni başlayan ve uzun zamandır beklenen bir diziydi. Alp Navruz ve İlayda Alişan’ı bir araya getiren, güçlü kadrosuyla göz dolduran dizinin ikinci bölümü yayınlandı. Şöyle bir genel olarak baktığımızda hikayenin dramı herkesi içine aldı. Annesinin son isteğini yerine getirmeye çalışan genç kızımız annesinin kına gecesinde ölmesiyle büyük bir çaresizlik içine düşüyor. Sevmediği bir adamın karısı ve yaşadığı yerde ondan başka şansı yok

Alp Navruz tam da günümüzün megaloman erkek furyasına göz kırpıyor. Zengin, yakışıklı, oyuncu, ukala, hayatında istediği her kadını elde etmiş, ama karşısına o kadar da kolay elde edemeyeceği bir kadın çıkana kadar. Bu piyasanın kirli dünyasını da açıkça dile getiren dizi ilk bölümüyle baya ses getirmişti. Hikayelerin kilitleri açıldıkça daha da yükseleceğini düşünüyorum.

Münevver gibi bir kadın karakterinin arkasında Ahsen olması çok kıymetli. Bu karakter de Birsen Altuntaş’ın televizyona uyarlanmış versiyonu olmuş. Bence hem duruşuyla hem de dizideki konumu itibariyle biz Ahsen’i çok seveceğiz gibi duruyor.

Kenan’ın hem kendiyle hem geçmişiyle hem de ailesiyle köpük bir ilişkisi olduğunu ve kadınlarla olan birlikteliklerini bundan dolayı etkilendiğini hepimiz anladık. Senin istiyorum diye camlara yapışan bir hayranın, ağlayarak odasından çıkmasından sonraki intiharı Kenan’ı vicdani olarak büyük bir yükün altına soktu. Bundan sonra aynı şeyin Münevver’im başına da gelmemesi için onu koruyacağından şüphem yok. Bu vesileyle biz hem Kenan’ın merhametini hem de ikisi arasındaki minik yakınlaşmalara şahit olacak gibi duruyoruz.

Münevver’im türbanlı bir kız olması bu hikayeyi klasik bir hikaye olmaktan çıkarıyor. Kızılcık Şerbeti’ne benzediğini düşünenler var ama ben izlerken öyle bir his geçmedi. Kenan’ın biraz biraz Yalı Çapkını’ndaki Ferit olduğunu söylemek bile daha mümkün.

Ben seyircinin tepkisinden dizinin sevildiğini anladım. Özellikle kötü karaktere Fırat Altınmeşe’nin karakteri tam oturmuş. Seyirci de uzun zamandır izlemediği oyuncuyu baya özlemiş. Münevver’le aralarında kalp bağı olmasa bile bir evlilik bağı var. Şimdi onların nasıl kopacağını ben de merak ediyorum.

Leyla

Leeyla

Uzun zamandır Leyla’yı yazmıyordum. Bir süredir çok fazla tekrara düştüğünü düşünüyorum. Civan ve Leyla kavuştular, ama kavuşunca büyüsü kaçtı gibi. Yılların taşıdığı mükemmel aşk yerine intikam hırsına bıraktı. Günay Karacaoğlu’nun diziye girişi de efsane olmuş. Anne kız ikisinin seyir zevki çok yüksekti. Biraz da Nur neden böyle olmuş onu görmüş olduk.

Birkaç bölümdür Leyla’ya “Sen Nur gibi oldun, Nur’a benzedin” suçlamaları da her bölüm patlak vermeye başladı. Kız yıllarca büyük acılar çekmiş, babasını kaybetmiş, çöplükte kalmış yani hayatını mahvetmiş birinden kim olsa intikam almak ister.

Bir kez daha söylemeden edemeyeceğim eğer Nur’u başka biri oynasaydı dizi bu kadar tutmazdı. İkonik kötü bir karakter oldu. Yıllar geçse de Nur Yıldız karakteri unutulmayacak. Mali ve Ferda’nın bebekleri düştü. Tabi bunun mimarı da Nur. Ondan vazgeçenleri cezalandırmak istiyor. Sonra tekrardan avutma görevini de kendisi üstleniyor. Şimdi Mali onun için en büyük silah, Leyla’ya doğrultup, orada patlatma niyetinde, ama bu sefer elinde patlayacak gibi duruyor.

Nur Yıldız’ı sadece biz değil, milyonlar da seviyor. Karakteriyle dizide milyonlara hitap eden bir fenomen olmuştu. Leyla’nın onu merdivenden itmesi, Tufan’ın evden atması derken resmen mağdur kadın imajıyla herkes onu savunuyordu. Davette herkesin önünde video ortaya çıkınca büyük bir çöküş yaşadı. Bence Leyla’nın en iyi hamlesiydi.

Bundan sonra tabi ki Leyla ve Nur’un savaşı bitmeyecek çünkü iş onların hesaplaşmasına döndü. Arada Civan aşkına da fırsat olursa değiniliyor. Civan, Leyla’ya çok aşık ama bu hikayede yanan o olacak gibi duruyor.