İSTANBUL AA- Orhan Seyfi Orhon, Miralay Mehmed Emin Bey ile Nimet Hanım'ın çocukları olarak İstanbul Çengelköy'de 23 Ekim 1890'da doğdu.

Çengelköy İlkokulunun ardından Havuzbaşı Mektebini 1902'de bitiren usta yazar, ortaokulu Beylerbeyi Rüştiyesinde okudu, liseyi ise 1909'da Mercan İdadisi'nde tamamladı.

Orhan Seyfi Orhon, öğrencilik yıllarında edebiyat öğretmeni Celal Sahir Erozan'ın desteğiyle şiire yöneldi, Abdülhak Hamit Tarhan, Cenap Şahabettin ve Tevfik Fikret'in etkisinde şiirler yazdı.

Ziya Gökalp'in etkisiyle hece ölçüsünü destekledi

II. Meşrutiyet'in ardından Ziya Gökalp'in öncülük ettiği Milli Edebiyat akımından etkilenen Orhon, Türk şiirinde hece ölçüsü ve halk dilinin kullanılmasını teşvik etmek üzere Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafiz Çamlıbel ile "Beş Hececiler" grubunu oluşturdu.

Kibrit çöplerinden hazırladığı 3 boyutlu eserini "anlık öfke"ye dikkati çekmek için yaktı Kibrit çöplerinden hazırladığı 3 boyutlu eserini "anlık öfke"ye dikkati çekmek için yaktı

İlk şiirlerini 1909'da "Samanyolu" dergisinde okurun beğenisine sunan Orhon, 1913'te yazdığı "Fırtına ve Kar" şiiriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başladı.

Usta edebiyatçı, üniversite eğitimi için Tıbbiye Mektebine girdi ancak anestezi uygulamasında fenalaşınca okulu bıraktı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine (Darülfünun) devam eden yazar, 1914'te okulu bitirdi.

Orhon, bir süre Meclis-i Mebusan Kalemi'nde memuriyet görevinde bulundu. Ankara'da hükümet kurulup Meclis-i Mebusan dairelerinin kaldırılmasından sonra Harp Akademisi, Harbiye Mektebi, İstanbul Erkek Lisesi, Erenköy Kız Lisesi, Pertevniyal Lisesi ve İtalyan Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.

Şiirlerini duru bir Türkçe ile yazdı

Sosyal olayları hicivle ele aldığı şiirlerini 1919'da okuyucuyla buluşturan şairin "Peri Kızıyla Çoban Hikayesi" kitabı, hece ölçülü sade Türkçe şiirin başarılı örneklerinden biri kabul edildi.

Orhon, duru bir Türkçe ile ince ve içli duygularla kaleme aldığı şiirlerle edebiyat dünyasında iz bıraktı.

Şiire aruzla başlayan ve "Fırtına ve Kar" şiirinde bunun başarılı bir örneğini veren şair, divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak gazel benzeri şiirler de yazdı.

Usta edebiyatçı, 1922'de Ayşe Müfide Hanım ile evlendi. Çiftin Sevin adını verdiği kızı 1930'da dünyaya geldi.

Orhan Seyfi Orhon'un şiir ve yazıları 1932-1938'de Edebiyat Gazetesi, Hızlanış, Ayda Bir, Her Ay ve Her Şey adlı dergilerde yayımlandı.

İsmi "Çınaraltı" dergisiyle özdeşleşti

Bir dönem Yusuf Ziya Ortaç'ın da destek verdiği "Çınaraltı" dergisiyle ismi özdeşleşen Orhon, dergiyi 1941-1944'te okuyucunun beğenisine sundu.

Orhon, Tasvir-i Efkar gazetesindeki yazılarıyla 1945'te köşe yazarlığına ağırlık verdi ve ilerleyen yıllarda "Cumhuriyet" ile "Ulus" gazetelerinde yazdı.

Zonguldak milletvekili seçilerek 1946'da siyasete atılan Orhon, 1965-1969'da ise İstanbul milletvekilliği yaptı.

Siyasette olduğu yıllarda da yazmaya devam eden usta kalem, Milliyet, Zafer, Havadis ve Son Havadis gazetelerinde de köşe yazarlığı yaptı.

20'den fazla şiiri bestelendi

Eserlerinde aşk ve kadın temalarının yanında vatan, yalnızlık ve ölüm konularını işleyen şairin 20'den fazla şiiri farklı müzisyenler tarafından bestelendi.

Orhon'un "Veda" adlı eseri, Yusuf Nalkesen tarafından 1951'de Muhayyer Kürdi makamında bestelendi. Sanat dünyasında yoğun ilgi gören eser, bugüne dek çok sayıda ünlü isim tarafından yorumlandı.

Orhan Seyfi Orhon, 22 Ağustos 1972'de İstanbul'da kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.

Usta edebiyatçının eserlerinden bazıları şöyle:

"Fırtına ve Kar", "Peri Kızı ile Çoban Hikayesi", "Gönülden Sesler", "O Beyaz Bir Kuştu", "Kervan", "Hicviyeler", "Şiirler", "Asri Kerem", "Düğün Gecesi", "Çocuk Adam", "Fiskeler", "Dün Bugün Yarın", "Kulaktan Kulağa", "Abdülhak Hamid", "Mehmet Akif", "Yahya Kemal", "Ziya Gökalp".

Editör: Elif HAYVALI