“Sorularla Programlı Öğretim (S.P.Ö.)” tekniğinin Türkiye’deki durumunu, bu konunun uzmanı Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan Bey’in ağzından öğr

“Sorularla Programlı Öğretim (S.P.Ö.)” tekniğinin Türkiye’deki durumunu, bu konunun uzmanı Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan Bey’in ağzından öğrenelim. Kendi çıkardığı Türk 2000 Vakfı yayınlarından, Eylül 1991, 11 sayılı Türk 2000 Postası dergisinde şöyle anlatıyor:
“1964 ile 1970 arasında Amerika’da hasbelkader, eğitim alanında “Sorularla Programlı Öğretim”, “Multi-Media- Çok araçlı ve Bilgisayar Destekli Öğretim” gibi çığır açıcı denilen bazı araştırmalarım ve faaliyetlerim olmuştu. “Learning Foundations” enstitüsünü kurmuş, “Uni-Teq” adlı 124 okul tesis etmiş ve Amerikan Federal Hükûmeti tarafından 4 eyaletin öğretim programlarını, yeni eğitim teknolojisi esaslarına göre düzenlemekle görevlendirilmiştim. Ve nihayet “Amerika’da Kim Kimdir?” (Who’s Who) ansiklopedisine alınmıştım. 1973’te Türkiye’ye kesin dönüş yaptım.

Bir yıl sonra Amerikan eğitimcilerince hatırlanıp çok önemli bir kongrenin açılış konuşmasını yapmak üzere davet edildim. Türkiye’de ki eğitim seviyesini düşündüm ve üzüldüm. Açılış konuşmasında sözünü ettiğim ”eski yenilikler” bile bizce meçhuldü. Aslında meçhul olmaması lazımdı. 1960’lardan beri, Türkiye’de iş başına geldiğini duyduğum her Milli Eğitim Bakanına, eğitim alanındaki gelişmeleri anlatan uzun raporlar yollardım. Özellikle S.P.Ö. ve bilgisayar destekli eğitimi takipte ve uygulanmasında geç kalınmamasını ısrarla istiyordum. Hiçbirinden cevap alamadım. Cumhuriyet Gazetesi’ndeki haftalık makalelerimde bu konulara iliştimse de gazetenin ideolojik sapmalara girmesiyle yazılarımı kesmeseydim, belki bir kamuoyu oluşturabilirdim. Türkiye’ye döndüğümde Milliyet Gazetesi’nden Abdi İpekçi benimle uzun bir röportaj yapmıştı, bu yenilikleri ona da anlattım.
1976 yılında ayrılırken, Millî Eğitim Bakanlığının beyni sayılan Talim Terbiye Dairesinin üyelerine iki gün süren bir seminer tertipledim. ”S.P.Ö.” ve “Çok Araçlı-Eğitim”in bir parçası olan, Bilgisayar Destekli Eğitim Sistemlerini anlattım. Çok heyecanla dinlediler. Uygularlar ümidiyle kalktım, Boğaziçi Üniversitesi’ne vadettiğim 40.000 dolarlık öğretim makineleri ile araç ve gereçlerini Millî Eğitim Bakanlığı’na hibe etim.
Yıllar geçti, ne o yeni teknikler uygulandı ne de araç ve gereçlerden yararlanıldı. Son gezdiğimde makineleri depoda paslanmış, kırılmış ve örümcek tutmuş bir hâlde buldum.
1988 veya 1989 yılında Vehbi Dinçerler’in Millî Eğitim Bakanlığı sırasında, Almanya’daki Türk çocukları için “Videolu Eğitim” konusunda bir toplantıya çağırıldım. Masada bulunan Müsteşar Yardımcılarından İlhan Bey kulağıma şunları fısıldadı: “Hocam, biz yenilikleri çok yakından takip ediyoruz. Amerika’da Sorularla Programlı Öğrenim denilen bir sistemin başarılarını duyduk, onlardan uzman istedik.” dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, susmayı tercih ettim. Şimdi 1991’in sonlarındayız, hâlâ S.P.Ö. tekniği yolunda bir kıpırdama yok.”
Evet Reha Bey’in yazdıkları bunlar. Fark ettiğiniz gibi Türkiye’de eğitimin başındaki bir bürokratın sözünü ettiği uzman, hemen yanı başında duruyor. Sorularla Programlı Öğretimi Amerika’da başlatan üç eğitim psikoloğundan biriyle konuşuyor, ama farkında değil.
PROGRAMLANMIŞ ÖĞRETİM KONUSUNDAKİ FAALİYETLERİM
1986 yılında Zırhlı Birlikler Okulu’nda öğretim görevlisiyken daha kısa zamanda, daha fazla bilgiyi nasıl öğretebileceğimin arayışı içindeydim. Bir gün Türkiye Gazetesi’nde Allah rahmet eylesin, Reha Oğuz Türkkan’ın bir makalesini okudum ve Programlı Öğretimle böylece tanışmış oldum.



Derhâl kendisi ile irtibat kurup bizzat onun ağzından ilk bilgileri aldım. Bana hepsi İngilizce olan basılı materyal verdi. Onları tercüme ederek işe başladım. Yine aynı yıl Ankara Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fatma Varış Hanım’dan Türkçe basılmış eğitim kitapları alarak araştırmalarıma devam ettim. En son 1992 yılında Sultanahmet Camii avlusunda açılan kitap fuarının Milli Eğitim Kitapları standından, tepeden tırnağa Programlı Öğretimde kullanılan psikolojik temelleri anlatan, Psikoloji ve Yeni Eğitim II (Öğretmen kitapları Dizisi) adlı kitabını alıp okudum ve özetini çıkardım. Bir de materyal kontrol formu hazırladım. Böylece elimdeki doküman ile P.Ö. materyali hazırlayabilecek kadar bilgi sahibi oldum.



Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Namık Kemal Önder Bey, 1993 yılında basılmış olan “Öğretimde Program İlke ve Yöntemler” adlı ders kitabında diyor ki; “Ülkemizde programlı öğretim yöntemi esasına göre düzenlenmiş ders kitapları maalesef henüz yazılmış değildir. Ancak, yabancı dillerden çevrilmiş bazı kitaplarla, özellikle yabancı dil öğrenimine dayalı kitapların bir kısmının bu anlamda yazıldığı dikkati çekmektedir.”
1993 ve sonraki yıllarda yapmış olduğum araştırmalarda, piyasada bu metotla basılmış ders kitaplarına rastlamadım. Sadece Bab-ı Ali yokuşunun başında Ders Kitapları Yayınevi adlı kitapçı İngiltere’den getirttiği S.P.Ö. tekniği ile yazılmış macera kitaplarını tercüme ettirmiş satıyordu.
Amerikan ve diğer elçiliklerin kütüphanelerine de baktım. Bir tane dahi örnek teşkil edecek kitap göremedim. Oysa 1990 yılında, taburumdaki personelden Amerika’da Fort Knox Zırhlı Birlikler Okulu’nda kursa katılan bir üsteğmen, kurs dönüşü Programlanmış Yol Keşfi kitabı getirmişti.