Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi öncülüğünde Avrupa Birliği (AB) destekli ‘Karadeniz Ekosistemini Korumak İçin Toplumsal Farkındalığı Artırarak Deniz Çöplerini Azaltma’ projesi hazırlandı. Proje ile Karadeniz’e kıyısı olan Türkiye, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan; Karadeniz'i tehdit eden deniz çöpleri ve mikroplastik kirliliği için ortak çalışma başlattı. Her yıl yaklaşık 7 milyon ton yeni deniz çöpü ile plastik atıkların mikron boyutlara dönüşerek tehdit ettiği Karadeniz ekosistemi için alınacak önlemler masaya yatırıldı. 3 yıl sürecek proje ile ilköğretimden üniversite öğrencilerine, balıkçılardan turizm sektörüne kadar geniş bir hedef kitleye ulaşılarak, denizlerdeki kirlilik sorununa karşı ortak bilincin oluşturulması amaçlanıyor.

PROJE ONLİNE ORTAMDA KONUŞULDU

KTÜ’de online olarak gerçekleştirilen projenin açılış toplantısına, Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz ve Kıyı Yönetimi Daire Başkanlığı ile Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığı yetkilileri ile ülkelerin temsilcileri katıldı.

KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, projenin 3 yıl süreceğini söyleyerek, “Karadeniz’deki kirliliğin ve çöplerin azaltılması yönünde yöntemler geliştirme, Karadeniz’e kıyısı olan bütün ülkelerin katılımıyla ortak bir akıl üreterek farkındalık oluşturma ve kirliliğin azaltılması için politikalar geliştirilecek” dedi.

‘ATIKLARIN YÜZDE 80’İ NEHİRLERDEN DENİZE TAŞINIYOR’

Projenin yürütücüsü, KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, deniz çöplerini azaltmak için toplumsal farkındalığı amaçladıklarını belirterek “Atıkları insanlar ürettiği için çözümde insanlarda. Çöpler denize taşındığında ekolojik bir tahribat yapıyor. Bunu azaltmamız lazım. Trabzon’da kişi başı günde yaklaşık 1 buçuk kilo atık üretiyoruz. Bunun da yaklaşık yüzde 5’lik kısmı kontrol altına alınamadan denize ulaşıyor. Bunu yaptığımız çalışmalarla ortaya koyduk. Atıkların yüzde 80’i karadan nehirler yoluyla denizlere taşınıyor. Geri kalan atıkların yaklaşık yüzde 6’lık kısmı balıkçılık ve gemicilik sektöründen kaynaklı. Denizdeki atıkların sosyal ve ekolojik etkileri var. Çöpler kıyılarda birikerek yüzme ve dinlenme alanlarında kirlilik yaratıyor. Bu atıkların yüzde 1’lik kısmı kıyılardayken yüzde 99’luk kısmı ise denizlerde kalıyor” dedi.

‘YILDA 7 MİLYON TON YENİ ATIK ÜRETİYORUZ’

Her yıl denizlere yaklaşık 7 milyon ton yeni deniz çöpü ulaştığını kaydeden Erüz, “Deniz çöplerinin en basiti olan ahşap veya kağıt benzeri atıklar birkaç yılda parçalansa da plastik ve benzeri diğer atıklar ise yüzlerce yıl denizlerde bozulmadan etki etmeye devam ediyorlar. Atıklar, akarsular aracılığıyla denize taşınıyor. Bir kısmı kıyılarda birikiyor, büyük miktarda kısmı ise akıntılarda açık denize sürükleniyor. Bir kısmı da dibe çöküyor ve balık ekosistemini ve habitatlarını bozuyor. Katık atıklar hem görsel hem de kimyasal kirlilik yaratıyor, halk sağlığını tehlikeye atıyor. Maalesef en hızlı şekilde artan kirleticiler de yine bunlar. Bunun dikkate alınması ve önlenmesi gerekiyor. Görünen boyutun dışında küçülerek nanoplastik ve mikroplastik boyutlarında okyanus ve denizleri kirletmeye devam ediyor” diye konuştu.