Kadınlar hayatlarının pek çok döneminde erkek zulmüne karşı savaştılar.

Hayatta kalabilmek için öldürmeyi tercih etmek zorunda kalanlar oldu. 

Özellikle 17. Yüzyılda, boşanmak gibi bir tercihin söz konusu bile olmadığı dönemlerde.

O zamanlar aşk evliliklerine denk gelmek pek de mümkün olmuyordu. Yapılan evliliklerin hemen hepsi ailelerin çıkarları göz önüne alınarak ayarlanıyor, kadınlar ise rızası alınmadan ölene kadar mutsuzluğa mahkûm ediliyordu. 

İşte bu yüzden kocasını zehirlemek isteyen kadın sayısı azımsanacak gibi değildi. 

İşte Giulia Tofana burada devreye girdi. 

17. Yüzyıl İtalya'sında yaşamış olan  Giulia Tofana, tarihte zehir uzmanı olmasıyla ünlüdür. Kötü niyetli evliliklerden bir çıkış yolu arayan eşleri destekleyici olarak biliniyordu. Kadınlara 600 erkeği zehirlemede yardım ettiğini açıkladıktan sonra 1659'da idam edildi. 

Giulia Tofana para ya da güç için seri katil olmadı. Niyeti, istismara uğramış kadınlara yardım etmek, Arsenikle zehirlemek ve kocalarını öldürmekti. 

Arsenik arkasında delil bırakmayan bir zehir olduğu için dönemin popüler zehirlerdendi. 

Kadınların arsenik için çaldığı kapı, iş tanımında "profesyonel zehir satıcısı" yazan   Giulia Tofana'ydı. Tofana kadınların "kurtarıcısı" olarak görünüyordu. 

Müşterileri genelde görücü usulü olarak çıkar ilişkileri için evlenmeye zorlanan kadınlardı. 

Boşanma seçeneği olmayan kadınlar Tofana'ya geliyordu. 

Geçmişi hakkında çok fazla bilgi bulunmayan  Giulia Tofana "Aqua Tofana" yani "Tofana suyu" adını verdiği zehrinin tarifini annesinden aldığı söylenmektedir. 

Arsenik, kurşun ve güzelavrat otunun karışımından oluşan bu zehirle kendine bir imparatorluk kurdu. Tofana.

Yakalanmamak için seçtiği yöntemse "kozmetik ürün" pazarlama yöntemiydi. Aqua Tofana'yı toz haline getirilmiş bir makyaj olarak gizliyordu. 

Bu taktik başarılı oldu uzun süre yakalanmadı. Yıllarca kadınlara zehir satan Tofana tarihteki en başarılı seri katillerden biri oldu. 600 belki de çok daha fazla kişi Giulia'nın zehrinden nasibini aldı. 1791'de Amadeus Mozart'ın Giulia Tofana'nın icadıyla zehirlendiği iddia edenler oldu. 

Zehir o kadar etkiliydi ki birkaç damlası bile kurbanı öldürmeye yetiyordu. Fakat zehri alan kadınlar şüphe çekmemek için zehri haftalara yayıyorlardı. 

"Zehir Kraliçesi" Giulia'nın kimliği, her nasılsa gizli kalmayı başarmıştı Zehri iki farklı şekilde satıyordu. Biri pudra diğeri de Aziz Nicholas resimleri olan küçük şişelerdi. Her iki şişede diğer losyonlar parfümlerin arasına kolayca karışıyordu.

Böylelikle kimse de şüphe uyandırmıyordu. Uygulaması ise çok kolaydı: herhangi bir yemek veya içkinin içine iki damla. 

Dört doz uygulanan zehir yavaş yavaş kurbanı öldürüyor, otopsi yapılsa dahi kanda zehre dair hiçbir iz bulunmuyordu. Kocasının ölüm döşeğinde bekleyen kederli kadınlar yakalanmaktan kurtuluyordu. 

Ta ki "soğuk bir kâse çorba 'ya kadar. 

1950'lerde kocasını öldürmek için içtiği çorbaya Giulia'nın zehrinden döken bir kadın pişman olup çorbayı içmemesi için kocasına yalvarında işler tersine döndü. Kadın her şeyi itiraf edince kocası onu yetkililere teslim etti. Giulia'nın zehir imparatorluğu o günden itibaren yıkıldı. 

Kadının itirafından sonra, Giulia'nın başına gelenlerle ilgili çeşitli iddialar var en yaygını ise işkenceyle her şeyi itiraf etmesi ardından Roma'nın Campo de Fiori meydanında kız kardeşi Girolama Spera ve 3 yardımcısıyla birlikte idam edilmesidir. 

Giulia'nın müşterilerinden bazıları da cezalandırıldı. 

Giulia'nın itirafından sonra, birkaç Aqua Tofana alıcısı işlemden haberdar olduğunu reddetti. Tozlarının veya şişelerinin sadece kozmetik amaçlı olduğunu iddia ettiler. Aqua Tofana'larının sadece makyaj yapıldığına ikna edemeyenler hapse atıldı veya idam edildi. 

Tofana'nın bazı suç ortakları da Palazzo Pucci zindanlarına gömüldü. 

Ama zehir bu insanların ölümünden sonra bile yaşamaya devam etti.