Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi 6. maçında Malmö ile karşı karşıya geldi. Takımın birçok as oyuncusunun sakat olması nedeniyle berabere gibi bir skor bu maç öncesi gayet beklendik bir durumdu ancak iyi oynayan ve skoru eline alan takımın bazı ısrarlar ve hatalı değişiklikler sonucu son dakikada puan kaybetmesi tabii ki de beklenmedik bir üzüntü yarattı. İlk ısrardan başlayalım; Icardi'nin üzerine Osimhen'in gelişiyle başlayan üçlü savunma - çift forvet sisteminde Barış ile Yunus kanattayken iki oyuncunun da bu sistemi tam olarak karşılayamaması ve bu sistemde tam potansiyellerini gösterememeleri nedeniyle (Barış bir tık daha karşılıyordu Yunus'a göre) savunmaya arkan toplardan problem yaratıyordu. O dönemde stoper hattı Davinson, Kaan ve Abdülkerim'den oluşuyordu, bu 3 isim o üçlü stoper hattını toparlayabiliyordu az da olsa, yine de açıklar veriliyordu. Bu maçta kanat bekte formayı gayet iyi iş çıkarabilecek 2 isim giydi; Jelert ile Berkan, çok da iyi oynadılar fakat bu kez fire stoper hattından geldi. Geçtiğimiz karşılaşmada kritik bir hata yapan ve savunmada dengesiz bir profil izleyen Metehan Baltacı, üçlü savunmada aradaki boşlukları doldurabilmek konusunda yeterli olamadı ve hatalar yaptı. Kısacası Okan hocanın üçlü savunma ısrarı, önce birinci Metehan Baltacı hatasıyla 1-0 geriye attı takımı skor olarak. Daha sonrasında üstüne bir de Davinson'un sakatlanması kötü haberleri ardı ardına getirdi. Okan Buruk hemen üçlü savunmadan dörtlü savunmaya geçti. Burada herkes Nelsson hamlesi beklerken hoca Kerem Demirbay'a güvendi ve karşılığını da aldı. Sol bek Yunus Akgün, stoperler Berkan ile Abdülkerim, sağ bek ise Metehan oldu. Burada işler yine rayına oturdu, bir de Elias Jelert'in golüyle Galatasaray hakimiyeti eline aldı. 'Osimhen çok gol kaçırıyor' şeklinde eleştiriler oluyordu, Batshuayi'nin performansını gördükten sonra Osimhen'in hücumdaki etkisini ve rolünü şimdi daha iyi anlamışlardır. Batshuayi çok isteksizdi, resmen 1 kişi eksik oynattı takımı. Yerine genç biri girse daha iyi oynardı bu da bir ısrardı bana göre. Maçta sol bek bile oynayan Yunus Akgün takımını öne geçirerek hücum rolünü de çok iyi üstlendi. Golün asistini yapan Mertens asist krallığında, kendisi ise gol krallığında zirvede Avrupa Ligi'nde. Okan Buruk 73'te Mertens yerine Nelsson'u aldı yeniden üçlü savunmaya döndü, Mertens çıkınca ileride top tutan adam da kalmadı ve Malmö yavaş yavaş yeniden saldırmaya başladı. Dakika 87'de takımın savunma yönü yüksek, dinamik iki oyuncusunun çıkması ve yerlerine Ziyech ile Efe'nin girmesiyle Malmö üstünlüğü daha da eline aldı. Maçta 2 farklı skor olsa anlarım ancak Efe Akman'ın orada oyuna girmesi ne kadar gerekliydi bilemedim... Jelert'in çıkması konusunda negatif konuşmuştum başlarda ancak hoca oyuncunun kendisinin çıkmak istediğini söyledi. Sara oyunda kalıp Jelert yerine Ziyech yapsanız sadece Sara'yı geride bırakıp biraz daha savunmayı dengede tutabilirdiniz. Sadece değişiklikle de bitmiyor bu iş, üçlü savunmada aradaki boşlukları çözememesinden ve kademe hataları yaptığından bahsettiğimiz Metehan oyundayken siz 73'te Nelsson'u alıp yine üçlüye döndünüz. Peki gol nasıl geldi? Metehan kendi tutması gereken adam varken Nelsson'un önüne doğru gitti, hiç bakmadı orada olup olmadığına Nelsson'un. Kendi adamını kaçırdı ve gol de geldi. Bu arada Galatasaray bu gol yeme sorununa bir çözüm bulmalı, Muslera da eskisi gibi fark yaratamıyor eski Muslera doğru pozisyon alır bu 2 golden en kötü 1 tanesini tutardı emin olabilirsiniz. Bu kadar eksikle çıkılan maçta galibiyet böyle kıl payı kaçırılınca insan üzülüyor tabii ki, yoksa dediğim gibi maçtan önce beraberliğe çoğu kişi 'olur' gözüyle bakıyordu. Okan hocanın bu maçta eli kısıtlıydı, ancak değişiklikler ve tercihler konusunda biraz öz eleştiri de yapılması gerekiyor. Öz eleştiri yapılması gereken bir diğer konu da mesela Nelsson ve Ziyech neredeyse tüm takımın kötü oynadığı, Süper Kupa'daki Beşiktaş derbisinden sonra kesik yediler, daha sonrasında az az süre verildi ve kendilerini toparlayamadılar. Ziyech'in isteksiz görüntüsü de sahaya yansıyor. Takımda sadece ikisi mi hata yapıyor? Hayır. Başka oyunculara gösterilen sabır misal Nelsson'a gösterilemez miydi? Oynayamadığı için takımda mutsuz olan Demirbay ile Berkan son haftalarda nasıl kazanıldıysa Nelsson ile Ziyech de aynı şekil kazanılamaz mıydı? Takımda bu kadar eksik olmasa bu maçın yıldızı Jelert bu maçta oynayıp da böyle özgüven kazanır mıydı? Bilemiyorum. Bu oyuncuları kazanırsanız hiç değilse böyle bir maçta eliniz kuvvetlenir. Konunun özetine gelirsek; Malmö deplasmanından bu kadar eksikle 1 puanla ayrılmak iyidir, insanlar galibiyetin kıl payı kaçması nedeniyle doğal olarak duygusal reaksiyonlar gösterebiliyorlar. Okan Buruk yapılan hatalar ve eksiler artılar konusunu ölçebilmek için puan kayıplarından sonra maç sonu direkt maçın tekrarını açar analiz eder her seferinde, bu karşılaşmadan da gerekli notları alacaktır diye düşünüyorum...