Yıpranan cildinizi BBL tedavisi ile canlandırın! 

Her yıl estetik trendleri değişse de genç görünümlü bir cilde sahip olma arzusu hiç değişmiyor. Hepimiz kronolojik yaşımızdan daha genç görünmek istiyoruz. Ancak yıllar geçtikçe, yaş aldıkça yaşlanma belirtileri de er ya da geç bizi yakalıyor. Cilt bir noktaya kadar stres, uykusuzluk ve çevre kirliliği gibi faktörlere karşı dirense de bir noktadan sonra çizgiler, kırışıklıklar, lekeler ve elastikiyet kaybının ortaya çıkması engellenemiyor.

Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Hekimi Dr.Yasemin Savaş, genç bir cildin keyfini çok daha uzun süre çıkarabileceğimiz, ciltteki tüm yaşlanma belirtilerini geri çevirebileceğimiz yeni nesil bir ışık terapisi olan BBL tedavisini öneriyor;

BBL (Broad Band Light), ameliyatsız cilt gençleştirmede kullanılan ‘geniş band ışık’ anlamına gelen, 400 – 1200 nm arası dalga boylarında cilt gençleştirme ve genetik yenilenme için FDA onayı almış özel bir ışık kaynağıdır.

Düzenli BBL uygulaması cildi yenileyip gençleştirirken, cilt yaşlanmasını doğal yolları uyararak geciktirir. BBL daha genç bir görünüm sağlayacak şekilde gen yapısı yeniler. Kolajen birikimi ve elastikiyette artış ile ince kırışıklıklarda, pigmentasyon düzensizliklerinde, lekelerde, damarsal kaynaklı kızarıklıklarda düzelme sağlar.

BBL, cildin uzun dönemli yaşlanma belirtilerini azaltabilir ve yeni problemlerin oluşumlarını geciktirebilir.

BBL Nasıl Etki Eder?

Tedavide kullanılan cihaz, cildin üst tabakalarına ışık enerjisi gönderir, bu ışık enerjisi cildin katmanlarını hafif biçimde ısıtır. Hedeflenen bölgelerdeki cilt katmanları tarafından kademe kademe emilen bu ısı enerjisi var olan hücrelerin kolajen üretimlerini tetikler ve cildi ilk uygulamadan daha sıkı bir görünüme kavuşturur.

BBL Hangi Amaçla Kullanılır?

Çevresel faktörlere açık olan yüz, dekolte bölgesi, el üzeri, boyun bölgesi gibi alanlarda;

  • Cilt sıkılaştırma işlemlerinde
  • İnce kırışıklıkları gidermede
  • Cilt tonu eşitleme işlemlerinde
  • Ciltte parlaklık ve canlılık sağlama
  • Güneş lekesi, yaşlılığa bağlı oluşan lekeler veya doğum lekelerinin tedavisinde
  • Rozasea (Kırmızı yanak) tedavisinde
  • Akne tedavisinde
  • Kılcal damar çatlağı tedavisinde

etkin şekilde kullanılmaktadır.

Tedaviyi Kimler Yaptırabilir?

Cildindeki leke, kırışıklık, rozasea, akne, kılcal damar çatlağı gibi cilt problemlerinden kurtulmak isteyen herkes BBL tedavisini yaptırabilir.

Güneş ya da solaryum aracılığı ile bronzlaşmış cilde sahip kişilerin tedavinden faydalanmaları için ciltlerinin doğal rengine dönmesini beklemeleri gerekmektedir.

Kalp pili, hamileler ve cilt kanseri olan kişiler için kullanılması tavsiye edilmemektedir.

Tedavi Kalıcı mıdır? Etkisi Ne Kadar Sürer?

Cilt dokusu, çevresel tahribata uğradıkça dokudaki DNA yapısı bozulur ve bu bozulma sonucu ciltte, kırışıklıklar, yaşlanma belirtileri, lekeler gibi dejeneratif problemler meydana gelmektedir. BBL tedavisinin temel hedefi, bozulan DNA’daki gen yapısını yenilemek olduğundan kalıcı bir etki bırakmaktadır.

Klinik çalışmalar sonucu, düzenli yapılan BBL tedavisi ile ciltte yer alan uzun dönemli yaşlanma belirtilerini azalttığı ve yeni problemlerin oluşumlarını geciktirdiği gözlemlenmiştir.

BBL Tedavi Süresince Ağrı Acı Hissedilir mi?

Çok konforlu bir uygulama olan BBL tedavisi sırasında ağrı veya acı hissedilmez. Lokal anestezi gerektirmeyen işlemdir.

Tedavi Sonrası İyileşme Süresi Nedir? Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Tedaviden sonra hemen iyileşme sürecine girilip sosyal hayata dönülebilir. 

Tedaviden sonra cildin direkt güneş ışınlarından veya ultraviyole ışınlarından korunması gerekmektedir. Bu nedenle güneş kremi tavsiye edilir

MELEKLER ŞEHRİ SOKAK HAYVANLARINI KORUMA DERNEĞİ DÜNYANIN YALNIZCA İNSANA AİT BİR YER OLMADIĞINI YENİDEN HATIRLATIYOR

Kendi çevresindeki sokak hayvanlarının beslenme ve korunma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalarına başlayan Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği; bölgesel olarak çıktığı manevi yolculuğuna, ulusal olarak devam ediyor. 40 hayvanın bakımını sağlamak hedefiyle kolları sıvayan Melekler Şehri, kendi imkanlarıyla kurduğu barınağında bugün 550’den fazla canlının hayatına dokunuyor. Besleme bölgeleriyle birlikte her gün binlerce can dostumuzun yaşama tutunmasına yardım eden dernek, daha çok sayıda hayvana ulaşmak için tüm Türkiye’den destek bekliyor. 

Can dostlarımıza sahip çıkan Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği; ilk olarak kendi çevrelerindeki sokak hayvanlarının yeme-içme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan, daha sonra sokakta buldukları bir köpeğe yuva bulamadıktan sonra barınağa bırakmak zorunda kalmalarıyla bu işe başlayan barınak gönüllüleri tarafından kuruldu. Barınakların yaşadıkları bölgeye uzak olması nedeniyle kendilerine de yakın olan Silivri – Çatalca taraflarında 40 hayvanın bakımı hedefiyle kurulan dernek, kurucularının önderliğinde ve bağışların sayesinde bugün 550’den fazla cana, yoldaşlık ediyor. Çıkılan beslenme bölgeleriyle birlikte daha çok cana ulaşan Melekler Şehri, günde 50’ye yakın sarfiyat ile çok sayıda hayvanın beslenme ihtiyacını karşılıyor. 

Sadece Beslemiyor, Ayrıca İyileştiriyor!

24 Temmuz 2019 itibariyle resmen bir dernek olan Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği; yardıma muhtaç hayvanların beslenmesi, bakımı ve tedavileriyle birebir ilgileniyor. Özellikle sahipsiz sokak hayvanları olmak üzere tüm hayvanların öncelikle yaşam hakkı refahını sağlamaya yönelik çalışmalarda aktif rol üstelen dernek; bakımını üstlendiği hayvanların hastalıklarını araştırıyor, yaş ve sağlık durumu ne olursa olsun en ağır hasta vakalarda dahil tüm tedavi süreçlerini sıkı bir takip ile yönetiyor. Üyelerin ve bağışçıların destekleriyle var olan ve daha çok hayvana ulaşmayı hedefleyen Melekler Şehri, yaşamlarını kolaylaştırmak ve refah seviyelerini de arttırmak için mutlaka tüm hayvanları kısırlaştırıyor.

Can Dostlarımız Instagram’da @meleklersehridernegi Hesabından Sıcak Yuvalara Kavuşuyor

Dünya yalnızca insanlara ait değil” mottosuyla faaliyetlerini yürüten Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği, Instagram’ı da aktif kullanarak “Meleklersehridernegi” kullanıcı adlı hesabında can dostlarımıza sevgi dolu yuvalar arıyor. Tüm çalışmalarını interaktif olarak sosyal medya kullanıcılarıyla paylaşan Melekler Şehri, yetişkin hayvanları kısırlaştırarak ve sağlıklı bir şekilde, bebekleri ise takip şartı ile sıcak yuvalarına kavuşturuyor. Ayrıca konuşamayan dostlarımızın sesi olarak onların haklarını gür bir şekilde savunuyor.

Sağlıklı Saçlara Sahip Olmak İçin Neler Yapmalıyız

Theroomhairdesign  Kuaför'ün kurucu Sertaç kolay“Gelişen yeni teknolojiler ve çeşitlilik ile kuaförlük ve güzellik sektörüne olan ilgi her geçen gün artış gösteriyor, insanlar iyi olanı bulmanın peşinde” dedi. 

Güzellik ve bakımın tarih boyunca insanların ilgisini çektiğini belirten Kolay, "Özellikle son 50 yılda savaşların azalması, teknolojinin bu denli gelişmesi, insanoğlunun refah seviyesinin artması ile kuaförlük ve kişisel bakım sektörünün yıldızı iyice parladı. Birçok global şirket yatırımlarını bu yönde yapmaya başladı" diye konuştu.

Sertaç kolay, kullanımı yaygınlaşan sosyal medya araçları ile artık insanların her yenilikten, özellikle kuaförlük sektöründeki her farklılığı yakından takip ettiğine dikkat çekti. Böylelikle artık insanlar eskiden olduğu gibi bir yere sabit kalmayıp yenilikler peşinde olduğunu, iyiyi ve kötüyü palaşmakta çekinmediğini ve bu yalınlığın sektöre bir kaliteli hizmet kazandırdığını belirtti.

.

Sağlıklı Saçlara Sahip Olmak için Yapılması Gerekenler

Saçınızı düzenli olarak kestirin.

Saçınıza nem depolayın.

Serum ile saçınızı onarın.

Maske uygulayın.

Saç derinize bakım yapın.

Bakım rutininizi hava koşullarına göre belirleyin.

Vitamin takviyesi yapın.

ALP MAMAK’TAN GÜZELLİKTE OYUNU DEĞİŞTİRECEK BİR BULUŞ; CREMA DEA

Alanında ünlü Medikal Estetik Hekim Alp Mamak, güzellik dünyasında tüm oyunu değiştirecek Crema Dea’yı yarattı. Crema Dea The Mythical Cream, Mamak’ın doğanın 3 mitolojik maddesi olarak tanımladığı; enerjinin en yalın hali C vitamini, antik güzelliğin sihirli bitkisi Imperatoria ve hayatın kaynağı suyun en güçlü taşıyıcısı Hyalüronik asit içeriğiyle mitolojiden ilham aldı, bilim ve doğanın gücü ile yaratıldı.

Alp Mamak, Türkiye’de ve tüm Avrupa’da satışa sunulan Crema Dea’nın yaratım sürecini şöyle anlattı: “Cilt ancak her gün yeniden doğarsa güzelliğin devamlılığının sağlanabileceği fikrinden yola çıktım. 10 yıl boyunca hayat amacım haline gelen bu keşfe imza atabilmek için Antik çağın gizemli formüllerinden, doğanın özüne ve bilimin derinliklerine daldım. Yıllardır sağlıklı ve güzel bir cilt için kadınlar hem cildi nemlendiren, hem parlamasına yardımcı olan, hem de cildin dengede kalmasını aynı anda sağlayan tek bir ürünün peşinden koştu. Günümüzün zorlu koşullarında, hayatı kolaylaştıracak, birçok faydayı aynı anda sağlayacak bir üründü ulaşmak istediğim."

Sürdürülebilir güzellik için yaratıldı... 

Güzelliğin devamlılığını sağlayacak böyle bir ürünü keşfetmeyi hayat amacı haline getiren Medikal Estetik Hekim Alp Mamak, 10 yıl süren çalışmalarının sonucunda hedefine ulaştı ve Crema Dea’yı sürdürülebilir güzelliği elde etmek isteyenlere armağan etti. Mamak, Crema Dea The Mythical Cream’i günümüzün kusursuz tanrıçaları için tasarladığını ve doğanın 3 mitolojik maddesini bir araya getirerek yarattığını açıkladı. 

MİLLİ SPORCULARDAN LÖSEMİ HASTALARINA  ANLAMLI DESTEK!

Kök hücre bağışında farkındalık yaratmak amacıyla, Lösemi Lenfoma Miyelom Derneği'nin başlattığı “Lösemi ise Bir Çaresi Var” farkındalık projesine, milli sporculardan önemli bir destek geldi.


2020 yılında Anadolu Efes'in Khimki Moskova ile oynadığı Euroleague maçının devre arasında proje destekçisi ve sanatçı Hasan Yalnızoğlu önderliğinde 11 dansçıyla birlikte, farkındalık yaratmak amacıyla başlayan kan kanseriyle mücadele dansı ilk kez gerçekleştirilmiş ve proje hem ülkemizde hem de yurtdışında büyük yankı uyandırmıştı.

Lösemi Lenfoma Miyelom Derneği’nin öncülüğünde ve Fresenius Medical Care’in koşulsuz desteği ile devam eden “Lösemi ise Bir Çaresi Var” farkındalık projesine, bu sene milli sporcular danslarıyla evlerinden destek verdi.

Proje destekçisi ve sanatçı Hasan Yalnızoğlu önderliğinde, milli basketbolcular Emircan Koşut, Berk Demir, Erkan Yılmaz, Ayşe Cora, Sehernaz Çidal, milli jimnastikçi Göksu Üçtaş Şanlı ve milli eskrimci Fatma Zehra Köse yaptıkları dans hareketleriyle lösemi hastalarına umut verdiler. Projede 7 milli sporcunun yanı sıra Lösemi, Lenfoma, Miyelom Derneği üyesi Aslı Koç da yaptığı dansla ‘Lösemi ise Bir Çaresi Var’ dedi.