KRİSTAL ENERJİYLE GENÇLEŞİN SAĞLIKLI VE ZİDE OLUN

Yüzyıllardır süre gelen kadim bilgilerin günümüzde tekrar kullanılmaya başlanılmasını sağlayan özel bir enerji çalışmasıyla başta kanser hastaları olmak üzere, insanların enerjilerini temizleyerek çakralarını dengelemelerine yardımcı olmaya kendilerini adamış iki genç girişimcinin kurduğu Artemis Thia Kristal Enerji Merkezleri açıldı.

Biri İstanbul Üsküdar diğeri Manisa Şehzadeler de açılan merkezler, kanser hastalarına ücretsiz hizmet verecek. Özellikle kemoterapi almış ve maddi gücü olmayan kanser hastalarına ücretsiz gerçekleştirilecek bu uygulama ile gerçekleştirilen çakraları açma işlemi sonucunda, bağışıklık sisteminin güçlenmesiyle birlikte, ölmüş olan savaşçı hücrelerin tekrar canlanıp kanserle mücadele etmesi sağlanmakta.

Hindistan’dan gelen el işçiliğiyle kesilmiş, 24 kesim kuvars kristalleri ile kromozomların onarıldığı bir işlemle insanların bozulan enerjilerini temizleyerek çakralarını dengeleyen ve yaşam kalitelerini yükseltmelerine yaptıkları çalışmalarla yardımcı olan bu merkezlerde, enerji bedenimizin güç kaynakları olan 7 tane çakradaki tıkanıklığı açarak hastalıklardan kurtulunmasına yardımcı olunuyor.

Artemis Thia Kristal Enerji Merkezleri Kurucuları Gazeteci-Yazar ve Spiritual Danışman Neslihan Akbaydar ve Kişisel Gelişim Danışmanı-Bioenerjist Arzu Taşdelen Özbilgin, yaptıkları araştırmalar ve kendi deneyimleri sonrasında, geçmişi Atlantis, Mu Kavmi ve Mısır’da Kleopatra’ya dayanan kuvars kristalleriyle sağlanan bu çok özel enerji çalışmasını günümüze taşıdılar. Ve bu doğal ve değerli taşlarla hem yaşınızın en iyisi olmanızı hem sağlıklı ve zinde kalmanızı dahası düzenli olarak enerji bedeninizi bu uygulamayla temizleyerek devam ettiğiniz takdirde gençleşebileceğinizi iddia ediyorlar.

Bu iddiayı gözlemlemek için ise düzenli olarak uygulanan yöntemler gibi örneğin, traş olmak kuaförde bakım yaptırmak, düzenli spor yapmak, estetik operasyonlara başvurmak gibi sıklıkla ve itinayla vücuda gösterilen özen aynı şekilde görülemeyen ama varolan enerji bedenine de gösterilmelidir. Kuvars kristalleriyle gerçekleştirilen uygulamaya düzenli devam edildiğinde kısa bir süre sonra ruhsal ve bedensel gözle görülür şekilde tanık olunan olumlu sonuçlar ise şaşırtmaktadır.

Gündelik hayatta, başta her an kullandığımız tüm elektronik aletlerden aldığımız radyasyonlar ve doğanın dengesini bozup kirliliği arttıran diğer tüm olumsuz faktörler aslında çakralarımızın tıkanmasına sebep olup başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açmaktadır. Bununla da kalmayarak huzursuz, sinirli, yorgun, tahammülsüz, isteksiz bireylere dönüşmemize ve düşük yaşam enerjisiyle birlikte alt üst olmuş bir psikolojiyle yaşamamıza neden olmaktadır. İşte tüm bu nedenlerden ötürü enerji bedenimizin güç kaynağı olan çakralarımız, kuvars kristalleriyle yapılan bu çok özel bakıma düzenli olarak ihtiyaç duymaktadır. 

Instagram adresi: artemisthia

Youtube: Artemis Thia

"DENİZ YAHCI AYAK SAĞLIĞI VE ESTETİK" BAĞDAT CADDESİ’NDE AÇILDI

Bebeklerin %90’nında ayak problemleri görülmezken, erişkinlerin %70’inde ayak ve yürüme problemleri neden var? Belki de bu soruları kendimize hiç sormadık, çünkü farkında değiliz. Ayağa dair tüm problemlerin; tırnak mantarı, tırnak kalınlaşması, tırnak şekil bozuklukları, nasır, topuk çatlağı, içe ya da dışa basma, ayak şekil bozuklukları, parmak şekil bozukluklarının tedavi edildiği gelecekte yanlış basma ve yürümeye bağlı vücut ağrılarımızı önleyebileceğimiz ayaklarımızın sağlık ve estetik görüntüsüne kavuştuğu ve tüm hizmetleri bir arada verebilen ilk ayak sağlığı merkezi açıldı. Bağdat Caddesi’nde yer alan ve Deniz Yahcı Ayak Sağlığı ve Estetik tüm hijyen kurallarına uygun işlem odaları ve birbirinden profesyonel, alanında uzman podologlar, ortez protez ızmanı,estetisyenler, ile tüm ihtiyaçlarınıza çözüm buluyor.

Deniz Yahcı, T.C. Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çeşitli devlet hastanelerinde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapmakla birlikte evde hasta takibi ve bakımına yönelik çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu süreçte, evde bakım ve yoğun bakım hastalarında en çok karşılaşılan sorunlardan olan bası ve diyabetik ayak yaralarının tedavisine yönelik araştırmalar yapmış, eğitim ve kurslar almış, yurt dışındaki yara bakım merkezlerini ziyaret etmiş, işleyiş ve hasta tedavi yöntemleri hakkında gözlemlerde bulunmuş, yara tedavisi konusunda uzmanlaşmıştır.  Bu anlamda yapmış olduğu  tedavilerle ilgili 2016 da WUWHS  Yara bakım kongresinde 870 çalışma arasında 1. Olarak  Dünya Birincilik ödülünün sahibi olmuştur. Deniz Yahcı 30 senelik mesleki deneyimi ile yeni yerinde yepyeni bir solukla sizleri bekliyor.

Dilşat Erdil'den İki Yeni Marka

Güzellik, kozmetik ve detoks alanında birçok markaya hayat veren, cemiyet, sanat ve iş dünyasından tanınmış isimlere danışmanlık yapan başarılı girişimci iş insanı

Dilşat Erdil, iki projeye birden imzasını attı. Hem TV'de başlayan "Kendini Sev" programı ile hem de yeni çıkardığı "Deauty Skin" markasıyla son zamanlar adından en çok söz ettiren isimler arasında yer alıyor. Türkiye'nin en çok satan kozmetik markasının yaratıcısı Erdil, "Kozmetik ürünlerimin içeriğinde kimyasal içerik bulunmuyor, temiz dermokozmetik adı altında herkese hitap ediyoruz. Bir kadın önce kendini sevmeli" diyor. Yayınlandığı ilk günden beri dikkat çeken programının içeriği ise ikiye ayrılıyor. İlk bölümünde kadınların fiziksel, ikinci bölümünde de ruhlarına şifa veren değişimlerine yardımcı oluyor.

Zamanı durduracak kolajen ipler

Kendi geliştirdiği kolajen ip uygulamasıyla dünyada bir ilke imza atan estetisyen Dilay Şahin “Uluslararası sağlık ve güzellik sektöründe kabul gören bu uygulamayı geliştiren bir Türk kadın girişimci olmak gurur verici” dedi.

Vücudumuz için önemli bir protein olan kolajen, cilt ve kas hücrelerinde bulunur. Kolajenin temel görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumaktır. Vücutta 25 yaşından sonra kolajen üretimi yavaşlar. Bu yavaşlamayı geciktiren kolajen ip uygulama protokolü ise ilk kez bir Türk kadın estetisyen tarafından geliştirildi.

DS Cosmetics kurucusu olan Dilay Şahin, yaklaşık iki yıldır titizlikle üzerinde çalıştığı kolajen ip uygulama protokolünü dünyaya tanıttı. Geliştirdiği yöntemle dünyada bir ilke imza atan başarılı estetisyen, patenti kendisine ait olan yöntemle cilt yaşlanmasının gecikmesine yardımcı oluyor. DS V-Line kolajen ip uygulama protokolü, kısa sürede dünyanın dört bir yanından da yoğun ilgi gördü.

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanan ABD, Belçika, Almanya, Dubai ve İran gibi daha pek çok ülkedeki klinik, güzellik merkezi ve hastanelerden yoğun talep gören ürünü geliştiren Dilay Şahin “Özel geliştirilmiş ip protokolü ile cildin kolajen seviyesini dengeleyerek ve cilt bariyerini güçlendirmesini destekleyerek kırışıklıkların açılmasını sağlayıp ve oluşumunu engellemeye destek oluyoruz. Yöntemle gençleşerek adeta zamanı durduruyorsunuz. Bu protokol de dünyada ilk kez bizim tarafımızdan uygulanıyor. Araştırma ve üniversite hastaneleri de yöntemi kullanmak için bizimle görüşüyor ve çok yakında uygulamaya başlayacaklar” diye konuştu.

Tamamen ağrısız ve konforlu bir işlem olan DS V-Line kolajen ip uygulamasını 25 yaş üstü herkes yaptırabiliyor. Uygulama ciltteki yavaşlayan kolajen seviyesini düzenliyor. DS V-Line kolajen ip protokolü, cilt yaşına cilt tipine uygun seans aralıklarıyla tekrarlanıyor. Böylelikle kaybettiğimiz kolajen dengesi yeniden kazandırılabiliyor. Etkisi cilt yaşı ve tipine göre 3 ila 8 ay arasında farklılık gösteriyor.

GÖZDE IŞIK ÇAKMALARI NE ANLAMA GELİYOR?

İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden, Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdal Yüzbaşıoğlu

gözlerin önünde ışık parlamaları ve uçuşan cisimler görülmesi halinin çok ciddi göz hastalıklarının bulguları olabileceğini belirtiyor. “Bu belirtiler genellikle gözler önünde yanıp sönen ya da şimşek çakar gibi, flaş patlar gibi ışıkların görülmesi şeklindedir.  Gözün bir köşesinden veya çevresinden gelen ya da havada uçuyormuş gibi görünen ışıklar şeklinde de görünebilir. Bu ışık çakmalarının sonrasında bazen kıl, bazen örümcek ağı, bazen de halka şeklinde uçuşmalar olabilir” dedi. Yüzbaşıoğlu ayrıca ciddi göz sorunlarının bulgularını da şu şekilde sıraladı;

- Bir ya da her iki gözde ışık çakmalarının olması,

- Görüş alanında benekler,

- Örümcek ağı ya da iplikçiklerin görülmesi,

- Aniden yağmur yağıyormuş gibi bir görüntünün oluşması,

- Çevreyi görmenin etkilenmesi,

- Çevresel görüş kaybı,

- Görüş alanında perdelenme,

- Sislenme olması,

- Görüş alanının çevresine bir gölge çizilmiş gibi hissetme hali.

Gözde ışık çakmalarının; göz migreni, retina hastalıkları ve retina dekolmanı yanında göz içi tümörleri gibi çok ciddi göz hastalıklarının da habercisi olabileceğini belirten Yüzbaşıoğlu, ışık çakmalarının görme ve göz kaybına, hatta insan hayatının yitirilmesine neden olabileceğini belirtti. Bu süreçte erken tanı ve tedavinin hastanın görme yetisinin yanında yaşamsal riskleri açısından da önemini vurgulayan uzman doktor, gözde görülen her ışık çakmasının bir göz uzmanı tarafından değerlendirilip ayırıcı tanısının mutlaka yapılması gerekmektedir.

Sağlık için spor, spor için dikkat şart!

Spor yaparken dikkat edilmesi gereken 8 altın kural

Modern çağın getirdiği dijitalleşme ile birçok işimizi oturduğumuz yerden tek tuşla halledebilir hale geldik. Hareketsiz yaşamın, insan vücudu üzerinde çok sayıda olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden kurtulmak ve vücudumuzu en sağlıklı şekilde tutabilmek için spor yapmalıyız. Spor salonunda ya da açık havada spor yaparken, bazı konulara dikkat etmezsek, sağlık için yapmış olduğumuz spor bizim daha ciddi sakatlıklarla karşılaşmamıza neden olabilir.

“Sağlık için spor, spor için dikkat şart” diyerek sözlerine başlayan Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, spora başlamadan önce dikkat edilmesi gereken 8 temel kural hakkında şunları kaydetti:

1-Spora başlamadan önce, mutlaka sağlık kontrolünden geçmeliyiz. Kardiyovasküler olarak yapacağımız spora, uygun olup olmadığımızı bir uzmana danışmalıyız.

2-Yaşımıza ve kilomuza uygun spor seçmeliyiz. 20-30 yaş aralığında daha yoğun antrenmanlar yapılabilirken, 40 yaş üzerinde antrenmanların yoğunluğu azaltılmalıdır.

3-Spor yaparken vücudumuza doğru dinlenme zamanlarını tanımalıyız. Bu sebeple, antrenmanların sıklığını vücudu aşırı strese sokmayacak şekilde ayarlamalıyız. Haftada 3 gün antrenman yapmak sağlık için yeterlidir, eğer hedef profesyonel olarak çalışmak ise, bu süre yaşa da bağlı olarak 5 güne çıkarılabilir.

4-Spor yaparken zemin ve uygun  ekipman seçimi çok önemlidir. Kıyafetler ne çok bol, ne de hareketimizi engelleyecek kadar dar olmamalıdır. Teri kolaylıkla dışarı atabilecek özellikte olmalıdır ve vücudun nefes almasını engellememelidir. Ayakkabı seçimine özellikle dikkat edilmelidir, ayak tabanı tam desteklemeli, ayağı iyice kavramalı ve sert yüzeylerde darbe emici özelliği olmalıdır.

5-Spor öncesi ve sonrası beslenmeye dikkat edilmelidir. Spordan en az 1,5 saat önce yemek yenmiş olmalı, çok boş ya da çok dolu mide ile spor yapılmamalıdır. Alınan karbonhidrat ve protein miktarlarına dikkat edilmelidir.

6-Spor esnasında ve sonrasında, terlemeyle vücudumuzda sıvı ve elektrolit kaybı yaşanmaktadır. Bu nedenle spor esnasında ve sonrasında, yeterli miktarda su tüketilmelidir. Su tüketiminde dikkat edilmesi gereken suyun hızlıca değil, yavaş yavaş içilmesidir.

7-Spora başlamadan önce mutlaka ısınma hareketleri yapılmalıdır. Örneğin yapacağınız 10 dakikalık hafif tempoda koşu ve arkasından kol ve bacak kaslarınıza esnetme hareketleriyle, hem kalp hem de kas sağlığınızı koruyabilirsiniz.

8-Sporu bitirdikten sonra da, soğuma amaçlı dinamik esneme hareketleriyle kaslarda biriken laktik asit dediğimiz ve kas yorgunluklarına neden olan maddenin vücuttan daha kolay atılmasını sağlayabiliriz.