Galatasaray, Süper Lig’in 14. haftasında evinde Eyüpspor’u ağırladı. Galatasaraylı bir kulüp başkanı, Galatasaraylı bir teknik direktör… Eyüpspor cephesinde durumlar bu haldeyken maçtan önce zaten başladı algılar, ortam erkenden gerilmeye çalışıldı. Üstüne bir de ekti mi tuzu biberi TFF; Galatasaray’ın Kasımpaşa ile berabere kaldığı karşılaşmanın ardından Okan Buruk tarafından tepki gören hakem Oğuzhan Çakır maça atandı, yardımcısı da Erkan Engin oldu. Hem Trabzonspor hem de Galatasaray tarafından geçtiğimiz günlerden resti yiyen TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bir meydan okumasıydı bu. Neyse ben saha dışını pek sevmem, maça geçelim; teknik direktör Okan Buruk bu maça da 3’lü savunmayla çıktı, ancak bu kez Batshuayi’yi yedek bıraktı ve 3-4-2-1 olarak dizdi takımı. Osimhen’in arkasında Yunus ile Mertens yer aldı, kanat beklerde ise Barış ile Sallai. Roland Sallai, Yunus ile de değiştirdi pozisyonunu yeri geldi mi. Şimdi bunu neden detaylı anlatıyorum? Çünkü Galatasaray’ın kanatları bu kanat bek işini tam yapamıyor. Özellikle de savunmanın arkasına sarkan toplardan 2 gol yemişliği var Galatasaray’ın hem Tottenham hem de AZ maçında, ikisi de Yunus’un tarafındandı ancak bu kez o kademe hatasını Barış yaptı. Barış Alper tam AZ maçında toparlıyordu ki yine geriye sardı, performansı geçmiş sezona nazaran yüzde 50’lerde bile değil. Bir de Galatasaray’da en büyük problemlerden biri kale; Muslera geçen maç olduğu gibi bu maçta da enteresan bir hatayla geriye düşürdü takımını. O pozisyonda Barış’ın yine hatası var bu arada, 2-2 biten maçta yenilen 2 golde de Muslera - Barış ikilisinin payı var maalesef. Barış bu maçta 1 gol attı o anlamda pozitif etkisi var hakkını yemeyelim, ancak performansını düzeltmesi gerekiyor. Bu maçın asıl kahramanlarından bir tanesi de kaleci Berke Özer’di. Tam 12 kurtarış yaptı Berke; bir kısmını yeteneğine sayarsın, bir kısmını da Galatasaray’ın iş bitirememezliğine. Galatasaray neler kaçırdı bu maçta neler. Skor Galatasaray lehine 2-1’e geldiğinde Arda Turan net 2 hamle yaptı ve beraberliği direkt aldı, Okan hoca ise 73’e kadar değişiklik yapmadı. Jelert’in oyuna girecekken gol yenilmesi ve üzerine oyuncunun geri gönderilmesi de ayrı bir enteresandı. Yine 80’den sonra kurtarıcı maksadıyla 3 oyuncu girdi oyuna ama o dakikadan sonra oyuna mı ısınsınlar, golü mü bulsunlar? Ki aslında Jelert az daha buluyordu golü… Hakem Oğuzhan Çakır da bu esnada buz gibi penaltıları yedi, oyunu durdurdu sürekli ve oyundan soğuttu Galatasaray’ı. Davinson konusunda da tartışmalar var; Thiam ilk pozisyona kasıt yok dedi, diğer pozisyon zaten Galatasaray’a verilmesi gereken penaltının devam kararıyla oluşan sarı kart ve hadi diyelim pozisyon etik, o zaman hakkı da sarı. Thiam ile ikinci yarıda bir pozisyonu var Davinson’un, orada daha dikkatli olması gerekirdi. Bazen çok dengesiz hareketler yapıyor, hocanın bu konuda uyarması gerekli kendisini net. Maçın özetine gelirsek; hakem hatalarıyla dolu bir maçtı ancak Galatasaray çok fırsat harcadı. Bu maçtan 3 puanı alabilirdi sarı-kırmızılı ekip, ancak 1 puan ile ayrıldı. Bu işler böyle; fişi sen çekeceksin ki fişini çekemesinler. Güncel federasyon değişmediği sürece daha çok çekmeye çalıştırlar Aslan’ın fişini, o yüzden pozisyonları iyi değerlendirip işi sen bitireceksin. Bu arada son olarak şunu da söyleyeyim; “Arda Turan maçı satacak” diye bağırınıp duranlar da gerekli cevabı almıştır…