Kıymetli okurlarım...

EsselamunAleyküm ve Rahmetullah...

Sizlerle bir kez daha buluşmayı nasip ettiği için Alemlerin Rabbine sonsuz şükürler olsun.

Hamza Atlı olarak gayem, Allah biliyor ki onun rızası ve cennetidir.

Eksiğim, yanılgım, yanlışım herkesten çoktur, herkes benden kat be kat iyidir...

Rabbimden her daim dileğim, bu dünyada hoş bir sada bırakıp uhrevi yolculuk için azık edinmektir...

İzzet ve şerefli dolu bir yaşam ile ölümü Rabbim hepimize nasip etsin...

Herkes gibi ben de çoğu zaman kime, neye, ne derecede inacağımı, kimi hangi oranda benimseyip tutacağımı, hangi görüşü daha ziyade savunacağımı kestiremiyorum...

Çok okuyor, mümkün oldukça araştırıyorum...

Kuran ve sünneti ölçü alarak bazı şeyleri vicdan muhasebemde, hakikat terazimde tartmaya, muhkem ayetlerle yoluma bakmaya çaba gösteriyorum...

Enerjik bir insanım ki bu fıtratımdan gelen bir hareketlilik... 

Aksiyonu, mücadeleyi, koşturmayı seviyorum. Allah'ın huzuruna gittiğimde, dua almış olarak gitmeyi arzuluyorum...

Ramazan ayı olması hasebiyle kimi ne oranda incittiysem, kime bir yanlışım olduysa ondan helallik istiyorum...

Dostlarım...

Takip edenlerim biliyorlar, Allah için hemen her gün en az bir ihtiyaç sahibi aileye gidip, siz dostların desteği ile yaralarını sarmaya çalışıyoruz.

Elbette Rabbimin kalplerimizi kaynaştırıp bizleri kardeş kıldığı iki kıymetli yol arkadaşım İrfan Yılmaz ve Harun Akkuş'la birlikte...

Bizim özellikle İrfan abiyle mazimiz çok uzun değil. Kendisiyle siyasi görüşlerimiz de oldukça farklı. Ben oy dahi kullanmayıp siyasete mesafeli olmayı tercih ederken, o ise iyi bir Reis sevdalısı...

Haa fanatik değil. Eksik ve yanlışlara karşı, doğruları ise savunan biri...

Bu arada Harun abiyi de uzun yıllardır tanırım...

Biz İrfan abiyle samimi olmaya başladığımız zaman onu da beni de arayanlar, birlikteliğimize, kardeşliğimize balta vurmak isteyenler oldu. Herkese, herşeye, tüm dedikodulara rağmen Allah kalplerimizi kaynaştırdı. Baktık ki pencerelerimiz genel anlamda aynı yöne bakıyor. Siyaseti bir kenara bırakıp hayır mücadelesinde kardeşlik yapmayı tercih ettik. Gel zaman git zaman bir seneye yakın oldu. Seste getirdik, güzel işler de başardık Allah'ın izniyle...

Kınayan da olmuştur belki ama halkın yüzde doksanı icraatlerimizi takdir ettikçe mutlu olduk. Kınayanlar ise bir delil getirmeden kınayıp, bizi yolumuzdan alıkoymaya çalıştılar lakin yılmadık.

Tekrar ediyorum. Biz insanız, beşer şaşar...

Bir yanlışımız olursa hakikat, Kuran ve Sünnet ışığında eleştiriye, desteğe açığız...

İrfan Yılmaz memleketi dert edinen, rahatını bozan, garip var deyince koşan, yol bozuk deyince yerinde duramayan, heyecanlı bir aksiyon/dava adamı...

Adamı övmüyorum, iltifat etmiyorum. Kendisini tanıyanlar zerre kadar mübalağa etmediğimi biliyorlar. Sık sık icraatlarıyla yerel ve ulusal basında da gündem oluyor. Reklama falan da ihtiyacı yok. Yeri geliyor binler, milyonlar görüyor, izliyor. 

Başlıkta yazdığım gibi, her memlekette on tane İrfan olsa inanın ne gariban kalır ne de problem. Belediye ve siyasiler ile halk arasında adeta köprü. Zengin ile fakir arasında elçi...

Gizli kahramanımız Harun Akkuş'da gözünü budaktan sakınmayan harika bir infak ehli...

Bizleri kardeş kılan Allah'a hamd olsun...

Hepimizin eksikleri, kusurları var ve olacak...

Ama inşaAllah, onun yolunda var oldukça mücadelemiz sürecek. 

Herkes, herşey sadece bir araç...

Gaye hoş bir sada bırakıp esas yurdumuz olan ahirete göç etmek...

Allah bizleri, yarınlarda kendisine karşı mahcup olacağımız işlerden beri eylesin...

Selam ve dua ile...

Allah'a emanet olun!