Ezber bozmak nasıl bir şey?

Tren ezberi bozarsa, yani raydan çıkarsa olacaklar mâlûm!

Belli saatlerde giriş çıkışlar, çalışmalar, yeme ve içmeler, nefes alıp vermeler bir çeşit ezber.

İlk, Orta, Lise’de aynı dersleri, aynı gerçekleri izlemek; bir bakıma ezber değil mi?

Her sanat erbabı, aynı araç ve gereçleri kullanması ezber değil mi?

Memur, öğrenci, asker ezberci değiller mi? Ezber olmasa, eğitim ve öğretim olur mu?

Ezber olmasa, hayat çekilir yaşanır bir hâl alır mı?

Her gün her an değişen yönetmeliklerle, hayat çekilmez bir cendereye dönüşmez mi?

X

Ölü bir insan, sarayda olsa ne yazar? Cennet gibi bahçede olsa neye yarar? Ha var ha yok!

Çünkü kendisi yok ki, var olanı bilsin, görsün, fark etsin!

Yok nazarında; her şey yoktur. Hiç hükmündedir.

X

Bir üniversiteden elli sene içinde, Nobel kazanan biri çıksa;

Üniversiteye yapılan yatırım boşa gitmiş sayılmaz. Çünkü: “Kırk gün kar yağar, bir gün av olur.”

Beyin göçüne dur demek zamanı gelsin artık.

X

Bir değil mi aziz vatan?

Bir değil mi aynı dine inanan?

Bir değil mi aynı dili konuşan?

Peki öyleyse kimdir bu;

Her telden çalan kalpazan?

X

Her şey zıddıyla bilinir. Anarşiyle de: Asayişin, huzurun, rahatlığın kıymeti anlaşılır.

Gönül ister ki, anarşi olmadan; bu kavramların kıymeti, tarihten fikren bilinsin, anlaşılsın.

X

Kim ne derse desin:

Kendini adamış kutsal vatana,

Ordumuzla iftihar ediyoruz.

Vebaldir, dokunmayın bu arslana,

Ordumuzla iftihar ediyoruz.

X

“Ol (o) mâhiler (balıklar) ki derya içredir, deryayı bilmezler!”

Balığa suyu sorsak, inkâr eder! Çünkü sudan başka bir şey yok.

İşte Allah da, zuhurunun şiddetinden ötürü görülmez.

Çünkü O’nun isim ve sıfatlarının tecellisinden başka bir şey yok ki görülsün.

Üstelik, her şey O değil; fakat her şey O’ndan.

Kaldı ki görülmeyen her şey yok demek değildir. Mikroskop icat edilmeseydi;

Görmediğimiz için, mikrobu kabul etmeyecek reddedecektik!

X

Mevlânâ Mesnevîsinde diyor ki: “Ceyhun nehri suyunun hepsi birden içilemiyorsa,

Susuzluğu giderecek kadarını olsun, içmemek gerekmez ya.”

Zira bir şey bütün bütün elde edilmezse, bütün bütün terk edilmez.

Ya hep ya hiç yerine,

İhtiyacın kadar dal derine.

Bir ohhh çek,

Gerine gerine.