Laikliğin yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek olduğunu düşünenler yanılıyorlar. Laiklik müslümanın da hristiyanın da mus
Laikliğin yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek olduğunu düşünenler yanılıyorlar. Laiklik müslümanın da hristiyanın da musevinin de budistin de ateistin de inanma ya da inanmama özgürlüğüdür. Başka bir dinin egemen olmamasıdır. Devletin her dine eşit mesafede yaklaşmasıdır. Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir. Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse hiçbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz. Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, İlerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAKARA-256, BAKARA Suresi 256. ayet için Kuran Meallerini Kıyasla BAKARA-256 için 40 meâl bulundu. Tefhim-ul Kuran (2/BAKARA-256: Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Gerçek şu ki, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.) / Ümit Şimşek (2/BAKARA-256: Dinde zorlama yoktur; artık doğru ile eğri birbirinden ayrılmıştır. Artık kim tâğutu reddedip Allah'a iman ederse, kopmaz ve kırılmaz, sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Allah ise herşeyi işiten, herşeyi bilendir.) 1 - İmam İskender Ali Mihr: Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah’a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah’a îmân ederse (mü’min olur, Allah’a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah’tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem’î’dir, Alîm’dir. 2 - Diyanet İşleri: Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 3 - Abdul Metin Saruhan: Dinde zorlamak yoktur. Artık doğruluk ile eğrilik bir birinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip, Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir. Kaynak: http://www.kuranmeali.org/2/bakara_suresi/256.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx