12 MART 1971 MUHTIRASI VE 14 EKİM 1973 GENEL SEÇİMLERİ

Türkiye Nüfusu  1973'te   37.366.922 kişidir.

1969 seçimleri mecliste bir hükümet arayışı içerisine girilmeyecek sonuçlar ürettiği halde, meclis dışı muhalefet ve toplumsal dönüşüm taleplerinin geniş halk kesimlerinde dile gelmesi, 1968'de başlayan gençlik hareketlerinin boyut değiştirip toplumsal hareketler haline gelmesi, işçi sınıfının 15-16 Haziran 1969'da sendikal örgütlenmenin önüne engeller konulduğu gerekçesi ile büyük gösteriler yapması, halk kitlelerini parlamento dışında iktidar arayışına itmişti.

Sokakların hareketliliği ordu içinde cunta faaliyetlerinin de doruğa tırmanmasına yol açmıştı.

Ortadoğu ülkelerindeki Baas Tipi rejimlere özenen cuntacı eğilimler, Amerikanın kontrolündeki üniformalılar ordu içinde birbirleri ile çekişme halinde iktidar mücadelesine girme teşebbüsü içerisindeydi.

9 Mart 1971'de birinci grubu temsil eden cunta yanlısı güçlerin tasfiyesinden üç gün sonra 12 Mart 1971 tarihinde ordu tarihe 12 Mart Muhtırası olarak geçecek olan hükümete yönelik çok ağır bir bildiriye imza attı.

Muhtırada Başbakan Demirel ve hükümeti ülkedeki istikrarı sürdüremediği iddia ediliyor, gergin siyasi atmosfere sağlıklı çözümler getiremediği ileri sürülüyor ve derhal teknokratlardan oluşan hükümetlerin kurulmasını emrediyordu.

Demirel bu muhtıra üzerine derhal istifa etmiş, teknokratlardan oluşan parlamento dışından Dünya Bankasından getirilen Atilla Karaosmanoğlu gibi isimlerle Nihat Erim'in Başbakanlığında teknokratlar hükümeti kurulmuştu.

Partiler üstü reform hükümeti olarak adlandırılan Nihat Erim hükümetleri bizzat Nihat Erim'in deyişi ile Demokrasinin üstüne şal örtmüş ülkede insan avı başlamıştı.

Sıkıyönetim mahkemeleri Denizlerin idamına karar veren hükümlere imza atmışlar, aydınlar tutuklanmış, cezaevleri tıka basa dolmuştu.

İşte bu koşullarda 14 Ekim 1973'de Türkiye genel seçime gitti.

Seçimin en önemli faktörü CHP'nin başında Bülent Ecevit'in olması ve artık CHP'de Ecevitli günlerin başlaması idi. 

Ecevit Ak Günler diyor, ülkede Amerikan çıkarlarına ters bir politika izliyordu.

Buna karşın yelpazenin sağı parçalı bir şekilde seçime girmişti.

Bu parçalı yapının oluşmasının sebebi ise Demirel'in 12 Mart Muhtırasına direnmemesi tabiri caizse şapkayı alıp gitmesi idi.

Bozbeyli'nin Demokratik Partisi, Erbakan'ın Milli Selamet Partisi, Feyzioğlu'nun Cumhuriyetçi Güven Partisi, Türkeş'in Milliyetçi Hareket Partisi, Cemal Tural'ın Millet

Partisi sağ yelpazenin aktörleri idi. Barajsız D'Hondt seçim sisteminin uygulandığı seçimlerdendir 1973 seçimleri.