Kimyasal maddeler, tarımda ve halk sağlığına zarar veren mikroorganizmalar ve diğer pestlerin kontrolünde yüzyıllardan beri kullanılmaktadır. Pestisitler kavramını da özellikle bahçe işi ile ilgilenen insanlar olmak üzere bir çoğumuz duymuştur. Şimdi günlük hayatta sürekli karşımıza çıkmasada, hazır bahçelerle haşır neşir olma mevsimi gelmişken pestisitleri ve olası etkilerini hatırlayalım.

Besin maddelerinin üretimi, tüketimi ve depolanmaları sırasında, besin değerini bozan ve besinleri yok eden, zarar veren haşereleri, mikroorganizmaları ve diğer zararlıları (pestleri) yok etmek için kullanılan fiziksel, kimyasal veya biyolojik savaş maddelerine pestisitler denir. Tanımdan da anlayacağımız üzere pestisitler karşımıza sadece bahçede çıkmaz. Olası maruziyet bahçe dışında da mevcuttur.

Pestisitlerin sentezi ve formülasyonlarının üretimi kimya endüstrisi devrimi ile başlamış ve zamanla büyük artış göstermiştir.

II. Dünya Savaşı başlarında ise DDT (diklorodifeniltrikloroetan), klorofenoksiasetik asit grubu maddeler gibi çeşitli kimyasal maddeler deneysel olarak araştırılmaya başlanmış ve savaş sonrasında tarımsal ilaçlarda çok hızlı gelişmeler olmuştur.

Pestisit araştırma ve geliştirmedeki en önemli hedef; pestisitin yok edilmesi istenen zararlıya karşı, örneğin bir böcek türü olabilir, seçici olurken diğer canlılara ise (insan, bitki, hayvanlar) minumum zararlı etki göstermesidir.

Pestisitler, gerek halk sağlığı ve gerekse açlıkla savaşta besinlerin korunması bakımından ekonomik faydalar sağlarlar. Kemiriciler, böcekler ve diğer pestleri yok ederken, ayrıca bu hayvanlarla taşınan vektör hastalıkların (malarya, veba, sarı humma, viral ensefalitis, tifüs, vb.) yayılmasını da engellerler. Tabi ki faydası olduğu gibi zararları da vardır.

Evlerde kullanılmaları ile ortaya çıkan kazaen akut veya kronik zehirlenmeler; pestisitlerin uygulama talimatına uymama, bitmiş ambalaj kutularının rastgele atılması veya tamamen yanlış bir kullanımı nedeniyle ortaya çıkabilir. Pestisit kalıntısı içeren besinlerin yenmesi ile akut ve kronik zehirlenmeler oluşabilir. Mesleki maruziyet sonucu zehirlenmelerde görülebilir.

Ülkemizde, pestisitler en çok tarım alanında kullanılırlar. Bu amaçla her türlü araştırma ve uygulamayı yapmakla görevli Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Müdürlüğü 1957’de kurulmuştur.

Zehirlenme şüphesi duyulduğunda tarım ilacı kullanılan bir bölgedeyseniz veya maruz kalabilecek bir meslek grubundaysanız pestisit zehirlenmesi de aklınıza getirmeniz gerekmektedir. Pestisitler farklı kimyasal yapılara sahip çeşitleri bulunmaktadır hepsi için görülebilecek semptomlar ve dolayısıyla tedavi prosedürleri de farklılık göstermektedir. Her zehirlenme şüphesinde olduğu gibi pestisit kaynaklı bir zehirlenme şüphesi yaşarsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir.