Televizyon ekranı toplumun bir yansıması olduğunu söylersek pek fazla yanılmış sayılmayız. Toplum değiştikçe televizyonda aynı oranda değişm

Televizyon ekranı toplumun bir yansıması olduğunu söylersek pek fazla yanılmış sayılmayız. Toplum değiştikçe televizyonda aynı oranda değişmeye başlıyor. Ya da televizyon değiştikçe toplum değişmeye başlıyor. İkisi arasında net bir bağlantı olduğu kesin. Ama hangisi daha ağır basıyor emin değilim.

Türk televizyonlarında “kadın” karakterleri ufak ufak kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. Aliye dizisi nadide bir örnekti. Gurbet Kadını’nda Fatma Girik’in oynadığı karakter de ağır bir karakterdi. RTÜK dışında kimsenin net olarak bilmediği Türk aile yapısını sarsan bu tür karakterlerin daha uzun bir yolu olduğu kesin.

Genelde Türk dizilerinde kadın karakterlerinde önlerinde pek fazla seçenek yoktu. Uzunca bir süre ideal anne ya da ideal kötü kadın oldular. Ya istedikleri adamla evlenip mutlu olacaklardı ya da istemedikleri adamla zorla evlendirilip mutsuz olacaklardı. Ya da kötü yola düşeceklerdi. Bu kısır çizgide yıllarca gidip geldiler. Kadın karakterler genelde uzlaşmacı, erkeğinin gölgesinden çıkmayan bir profil çizdiler. Erkek olduğu için kadın vardı. Kadının varlığı ekranı dolduran bir dekor ve dekolteden öte değildi. Hikaye kadın karakterlerden bağımsız gelişiyor, onlar sadece uyum sağlıyordu. Son yıllarda bunu birazcık aşmış olarak gözüksek de daha kat etmemiz gereken yol çok uzun! Dünya televizyonları bizden pek farklı olmasa da bizden çok önde oldukları kesin.

Türk televizyonların da güçlü kadın karakterin pek fazla olmadığını söylesek yanılmış olmayız. Bunun yanında yabancı yapımlarda çeşitliliğin ve imkanların verdiği doğrultuda kadın karakterlerin fazlalığını görebiliriz. Hemen hemen her dizide ayakları yere basan sağlam bir kadın karakter varken, senaryonun sadece kadının etrafında döndüğü çok tutan dizi örnekleri var. “Buffy The Vampire Slayer” dizisini hatırlarsak senaryo genç bir kadın etrafından şekilleniyordu. Yakın dönemde Buffy’e ek olarak Orphan Black ve The Fall gibi örnekler verebiliriz.

Bu konu aslında üzerine çok fazla tartışılması ve araştırılması gereken bir konu bu yüzden lafı fazla uzatmadan televizyonun güçlü kadınlarına getirmek istiyorum. Gönül isterdi ki, bizim dizilerimizden de böyle karakterler fışkırsın fakat maalesef çok az var. Güçlü kadın karakterlerimiz genelde ahlaki olduğu düşünülen belli kavramlar içerisine sıkıştırılmış durumda, erkeğe göre şekil alan tek amacı hayatının erkeği ile evlenip çocuk sahibi olan karakterlerin ötesine bir türlü geçmeyi başaramadılar. Namus ve töre hala televizyonlarda ki cinsiyetçi tavrını sürdürmeye devam ediyor. “Döver de sever de o benim erkeğim,” tadında daha uzun yıllar takılmaya devam edecek gibi duruyor.

Varsın bizim televizyon ekranımız böyle takılsın! Biz de ilk aklımıza gelen yabancı yapımlardan birkaç örnek aldık. Tadını çıkartın!

Game of Thrones - Daenerys Targaryen

Bir Game of Thrones fanı olarak Daenerys’tan başlamak istedim. Dizide Emilia Clarke tarafından hayat verilen Daenerys, George R. R. Martin’in kaleminden çıkmış bir karakterdir. Game of Thrones serisindeki güçlü kadınlardan sadece bir tanesi ve en çok göze çarpanı diyebiliriz. Önce vicdanı ve insanlığının yanında eşit oradan acımasız olması da gücüne güç katıyor. Köleleri özgürleştirmesi, gözünü kırpmadan ateşe girmesi ve ejderhaların annesi olması onu biraz fantastik yapsa da güçlü kadın olmaktan alı koyamaz! Örnek bir kadın olmasının dışında örnek bir insandır!

Game of Thrones - Arya Stark

Bir Lady olup iğne iplikle süslü elbiseler dikmesi gerekiyordu. O kılıcına iğne ismini koydu. Küçük yaşına rağmen pek çok zorluğun üstesinden geldi. Prens sahibi olması gerekirken prensip sahibi olması ayrı bir etki bıraktı. Targanyen’in gölgesinde kalıyor gibi olsa da kitap ve dizi serİsinde özel bir yeri vardır. Kendisine “Boy” diyenlere “I’m the girl!” diye haykıracak kadar kimliği ile barışık! Ne yapıyorsa kız gibi yapıyor ve çok güzel yapıyor!

Dexter - Debra Morgan

Abisi bir seri katil olduğu yetmiyormuş gibi sevgilisi de bir seri katildi. Erkeklerin baskın olduğu cinayet masasında kendine özel bir yeri vardı. Güçlü gözükmesinin nedeni erkek gibi davranması olarak görülebilirdi ama tam aksine o tam bir kadındı. Savaşçı bir ruhu vardı ve duygusal bir karakterdi. Aşkı aramaktan yorulmuyordu. Yaralanmak her zaman onu biraz daha güçlendiriyordu. Sezonlar boyunca sağlam savaşlar verdi. Kaç defa kurşun yedi bilinmez.

Game of Thrones - Catelyn Stark

Gene geldik Game of Thrones’a... Catelyn Catelyn savaş çıkartacak kadar gözü pek, hasta çocuğunun 3 hafta başından ayrılmayacak kadar annedir. Sevdikleri için her şeyi yapabilecekken düşmanlarına acımaması onu gerçekçi olduğu kadar tehlikeli ve güçlü yapıyordu. Şeref ve onuru hayata bakış açışını şekillendiriyordu. Son anına kadar eğilmeden bükülmeden ayakta kalmayı başardı.

Scandal - Olivia Pope

Özgüveni tavan, su ile karıştırsak onun özgüveniyle 10 kişi daha ayakta durabilir. Sert olduğu kadar da kibar olabiliyor. İşi gereği ABD’deki skandalları çözüyor. Daha doğrusu skandal olması izin vermiyor. Kendisi kısaca bir skandal savar diyebiliriz. Erkeklerin takım elbiseli dünyasında savaşırken akşamları evinde depresyon hırkasıyla televizyon karşısında mısır yiyor.

Orphan Black - Sarah

Feminizm manifestosu gibi bir karakterdir kendisi. Sarah 9 farklı klonu olan tek bir kadın! “Kadın” kelimesi altında toplanan bütün yansımaları her klonu altında yaşatır. “Yani senden dokuz tane daha var?” sorusuna cevap olarak Sarah “Hayır, benden sadece bir tane var!” diyor. Güçlü kadın kimliğini net olarak tek bir cevapla yansıtıyor.

The Fall - Stella

Polisiye bir dizide işleri çözen bir kadın! Erkeklerin dünyasında bir kadının başına gelebilecek bütün sorunlarla baş etmesi onların üstesinden gelmesi ayrı bir hayranlık uyandırırken erkek bakış açılı ahlaka kafa tutması Stella’yı güçlü yapmakla kalmıyor devrimci yapıyor.

Bu listedeki karakterlerimiz hepsi her şeyi kadın gibi yapıp, kadın gibi yapmanın da bir güç olabileceğini gösteren karakterler! Erkek gibi olmak, erkek gibi yapmak, adam olmak gibi sıkıntıları yok. Ne yaparlarsa kız gibi yapıp mükemmel yapıyorlar. Bir erkeğin yapabileceği işleri, bir kadının da fazladan çaba harcamadan yapabileceğini simgesi olan karakterler. Kadınların narinliği temsil ettiği kadar gücüde temsil edebileceğini gösteriyorlar.

Unutmayın, Pamuk prensesin uyanmak için prense değil, eğitime ihtiyacı var.