Fatih Karagümrük Spor Kulübü başkan yardımcısı, TFF’nin en genç delegesi, aynı zamanda Türkiye Gençlik Parlamentosu'nun kurucu başkanı Muhammet Ali Bahar’a merak ettiklerimizi sorduk.
Sevgili Ali Bahar, çok farklı bir insan ile iletişim kurduğumun farkındayım. Sizi araştırmak biraz kişisel gelişim kitabı okumak gibi oldu. İlk sorum şu Ali Bahar'ın karakterinin en belirgin özelliği nedir?
Öncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Bu soruya net bir şekilde kararlılık ve istikrar diyebilirim. Hayatta önce hedefimi belirlerim ardında da bu hedefe kararlılık ve istikrar ile odaklanırım. Burada en önemli şeyin hedefi doğru belirlemek olduğunu düşünüyorum. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru adımlarla doğru hedefe ilerlemek gerekiyor. Bütün bu süreçte de kararlılıktan ve istikrardan taviz vermemek ise çok mühim.
Koç Üniversitesi Hukuk bölümü öğrencisisiniz aynı zamanda görev aldığınız pek çok kurum kuruluş var. Zaman yönetimini nasıl sağlıyorsunuz?
Uyumayarak. (Gülerek) Uykunun insan gelişimi ve vücudu için çok önemli olduğu bilimsel araştırmalarda ortaya koyulmuş bir şey ancak hayat uyumak için çok kısa. Yapacağımız çok iş var, kendimizi geliştirmeliyiz. İşleri zamanında yetiştirmek ise sonuç odaklı ajanda ile çalışmak olduğunu düşünüyorum. İnsanın başarıya giden yolda en önemli engellerinden birisi ertelemek. Bu sebeple işleri ertelemeyip zamanında yapmak da zaman yönetimi açısından çok önemli.
Türkiye Futbol Federasyonu'nda genç bir delege olmanın avantajları nelerdir? Bu görevi üstlenmeye karar vermenizdeki etken neydi?
Türkiye’de şöyle bir algı var Gençler Türkiye’nin yarınıdır. Biz buna katılmıyoruz! Gençler Türkiye’nin hem bugünü hem yarınıdır. Bugünün de sahibi biziz. Benim TFF üst kurul delegesi olmam birçok kişi için basit algılanabilir ama tarihi önemi açısından çok önemli. 100 yıllık federasyon tarihinde en genç üst kurul delegesi olarak o kongreye katıldım. Yani gençlik tarihe geçti. Dernekleri, kurumları, kuruluşları bu şekilde gençleştirmeliyiz. Yani ben neden 40-50 yaşımı bekleyeyim buralarda görev almak için? Liyakat ise şu anda yapabilirim. Bu örnek çerçevesinde gençlerin önünün açılması gerektiğinin önemini vurguluyorum.
Hukuk öğrencisi ve Futbol Federasyonu delegesi olarak, Türkiye'nin spor ve hukuk alanındaki gelişimine katkı sağlamak adına nasıl bir rol üstleniyorsunuz?
Federasyon’un yıllık bütçelerini kıyaslamalı olarak inceleyip raporlar hazırlayan belki de tek delegeyim. Bir göreve geliyorsak ya da bir unvan alıyorsak bunun hakkını vermemiz gerekiyor. Bu sebeple federasyon çalışmalarını her anlamda yakından takip ediyorum. Kulüpler olarak kadın futbolunun gelişimi noktasında TFF ile çok güzel bir iletişim kurduğumuza inanıyoruz. Ben de konuşma yaptığım her ortamda kadın futbolunun gelişiminin önemini vurguluyorum. Özellikle Birleşmiş Milletler çapında bu konuyu çok iyi gündeme getirdiğimizi ve TFF’de bu konudaki değişime de katkı sunduğumuzu düşünüyorum. Hukuk alanında ise, “herkes için adalet” anlayışını ülkemize köklü biçimde oturtmak istiyorum. Adaletin, dini, dili, ırkı, cinsiyeti olmaz. Hepimiz bir gün adalete ihtiyaç duyacağız. Böyle hareket etmeliyiz ve “herkes için adalet” demeliyiz.
Fatih Karagümrük'te de Başkan yardımcısısınız. VavaCars Fatih Karagümrük Kulübü'nün yönetim kadrosunda yer almak sizi nasıl etkiledi ve bu sorumluluğu üstlenmeye nasıl karar verdiniz?
Değerli bir başkan ve değerli bir yönetim kadrosuyla çalışmak hayatımı çok olumlu etkiledi. Fatih Karagümrük sadece bir spor kulübü değildir. Burada ciddi bir tarihi birikim var. Hem semt olarak hem de futbol takımı olarak kökleri bir çınar gibi uzanan bir yerdeyiz. Karagümrük'e uğramayanlar bu hissiyatımı anlayamazlar. Gerçekten buraya hizmet etmek bu ailenin bir parçası olmak çok önemli bir duygu olduğunu hissediyorum.
Kulübünüzün tesis ve stadyum eksikliği gibi zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde takım olarak nasıl dayanışma ve motivasyon oluşturuyorsunuz?
Türkiye belki de bir ilki yaşıyor. Sponsorunuz olmayacak, dayınız paşanız olmayacak, stadınız olmayacak, tesisiniz olmayacak ama iki sene üst üste lig çıkıp süperliğe çıkacaksınız ve burada bu imkansızlıklara rağmen varlık sürdürmeye devam edeceksiniz. Fatih Karagümrük’ün bu hikayesi Netflix’e konu olmalıdır. Ben hangi deplasmana gitsem yüzlerce kilometre öteye kadar gelen taraftarlarımız var. İç sahada evlerinden kilometrelerce uzağa kendi imkanlarıyla saatlerce yol gelerek takımlarına destek oluşturuyorlar. Bunun ciddi bir motivasyon yarattığını düşünüyorum. Bizim felsefimiz şu: biz her zorluğu yenebilecek güçteyiz. Kararlı duruşumuz var. Bu duruşla elbet bir gün stadyum ve tesis sorununun da çözüleceğini düşünüyorum.
Türkiye Gençlik Parlamentosu'nun kurucu başkanısınız. Bize kuruluş sürecinden ve buradaki deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Türkiye Gençlik Parlamentosu’nu yaklaşık bir yıllık ön çalışma sonunda 1.000’e yakın arkadaşımızla Cumhuriyetimizin 100. Yılında kurmuş olduk. Buradaki temel amacımız gençlerin siyasetin üstünde konumlanarak Türkiye için proje ve programlar üretmelerini sağlamak. Günümüzde bunun eksikliği çok belirgin. Mevcut gençlik oluşumları kendilerini siyasi eğilimlere kaptırarak amaçlarından şaşıyor. Bizim de en belirgin farkımız bu olacak, tarafsız ve bağımsızız. Kuruluş sürecinde de arkadaşlarımla yaptığım istişarelerde bu oluşumun Türkiye için ne denli büyük bir ihtiyaç olduğuna bizzat şahit olduk. Türkiye Gençlik Parlamentosunu duyurduktan sonra da 81 ilden ve tüm dünyadan arkadaşlarımızın ilgisi de bizi çok mutlu etti.
Önünüzde çok uzun ve başarılı geçireceğiniz bir ömür var. Bundan sonrası için neler planlıyorsunuz? Çok merak ediyorum bundan 5 sene sonra nerelerde olacağınızı ve neler yapacağınızı.
Kısa vadedeki hedefim Türkiye Gençlik Parlamentosunu Türkiye’nin parlayan yıldızı haline getirmek ve bunu ülkemize armağan etmek. Buradaki arkadaşlarımla ülkemizin dört bir yanına ulaşmak istiyoruz. Bununla birlikte de Türk sporundaki köklü değişimin öncüleri arasında yer almak istiyorum. Bu sebeple de diğer ülkelerdeki spor alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Genel hedefler açısından ise de ülkeye faydalı olacak her türlü göreve her zaman hazırım. Konum, makam, mevki, maaş hiç fark etmez. Yeter ki ülkemize katma değer kazandırabileceğimiz ve projelerimizi hayata geçirebileceğimiz alanlar olsun biz varız.