YAĞMUR TANYILDIZ'IN RÖPORTAJI İÇİN TIKLAYINIZ...

Yazar NİL ESRA BAŞARAN ile hayatını, yazmaya nasıl başladığını ve kitaplarını konuştuk. Başaran; “Bu yolda en büyük destekçim eşim. Yazdıklarımı ilk ona okurum” dedi.

1-138

Hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Nil Esra Başaran?

İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amerikan Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. Yüksek Lisansımı Yıldız Teknik Üniversitesi İngiliz Dili ve Eğitimi Bölümünde tamamladım. Yirmi beş yıl aynı üniversitenin Yabancı Diller Yüksekokulunda Öğretim Görevlisi olarak çalıştıktan sonra emekli oldum.  Bir yıldır gönüllü masal anlatıcılığı yapıyorum.  Çeşitli kurumlarda masal atölyeleri düzenliyorum.

“İsrafil” okurlarınızla buluştu. Neler anlattınız peki? Nasıl çıktı ortaya?

Kadim bir şehrin eski sokaklarında çanlar çalarken, o sokaklara sirayet eden umutsuzluk duygusu ve arayış ile ilgili cümleler geldi aklıma ve bu cümleleri hemen kaydettim defterime. Bahsettiğim deftere ilgimi çeken her konuda notlar alırım. Batıl inançlar, eski gelenek ve görenekler, farklı kökenlerden gelen kelimeler gibi... “İsrafil” i yazarken bütün bu notlardan, okuduklarımdan ve araştırdığım konulardan, izlediklerim ve dinlediklerimden yararlandım. “İsrafil”, halasıyla yaşayan Mercan adında dilsiz bir kızın kaybolan sevgilisinin ardından onu aramak için çıktığı fantastik bir yolculuğu anlatıyor. Buradaki yolculuk kavramı, romanın ana karakteri Mercan’ın sadece başka boyutlara yaptığı bir seyahati değil, aynı zamanda bu süreçte kendi içine yaptığı ve sonunda kendisiyle yüzleşip, gerçek kimliğini keşfettiği bir serüveni temsil ediyor. “İsrafil”, fantastik öğeler taşımasının yanında, aslında bir mahalle romanı. Hızla değişen bir şehrin arka sokaklarına sığınan insanların hayata tutunma çabaları, öfkeleri, hayalleri, hayal kırıklıkları, aşkları ve yaşadıklarına karşı tutundukları tavrın izleri var. Diğer yandan, okuyucunun cellatların hayatına, denizkızlarının anlattığı masallara ve surlarda yaşayan dervişlerin inanılmaz öykülerine de şahit olabileceği fantastik bir roman.

Kutu-3

Romanınıza “İsrafil” adını koymanızın sebebi nedir?

İsrafil, Mercan’ın kaybolan sevgilisinin adı. Ablasıyla yaşayan bir bakır ustası. Kitaptaki olaylar Mercan’ın ekseninde meydana geliyor. Fakat ondaki dönüşüme ve kendini keşif yolculuğuna neden olan sevgilisinin ortadan kaybolması. Bu sebeple romanın adını “İsrafil” koydum. Roman ya da öykü karakterlerinin ismini seçerken epey araştırma yapıyorum. Farklı kültür ve inançlardan isimler bulmaya özen gösteriyorum. Ahupuş, Yaşura, Rima, Rabula, Feramuz romandaki karakterlerden bazıları. Bazen de isim uyduruyorum. Mercan’ın halası Cevdal benim bulduğum bir isim.

Ne zamandır yazıyorsunuz? Yazar olma yolculuğunuzu da dinlemek isterim.

İsrafil benim yayınlanan altıncı kitabım. 11 yaşında başladım yazmaya. Yazdıklarımı önce aile üyeleriyle paylaştım. Gelen destek üzerine yazmaya devam ettim. Sonra, Türkçe öğretmenimden yazdıklarımı değerlendirmesini istedim. Çizikler ve kâğıdın yan tarafına alınmış bir sürü notla geldi öyküler. Bu süreçte kendisinin yapıcı eleştirilerinden epey yararlandım. Sonrasında defterler dolusu öykü yazdım. Şiir denemelerim oldu.  Edebiyat Fakültesindeki yıllarım, okuduğumuz efsaneler, farklı dönem ve türlere ait öykü ve romanların da etkisi olmuştur yazma serüvenimde. Yazdıklarımı başkalarının da okumasını hep istedim. Tanımadığım, farklı hikayelere sahip insanların yazdıklarımı okurken neler hissedeceğini merak ettim. Bu doğrultuda yayınevlerine gönderdim yazdıklarımı ve ilk öykü kitabım “Rüya Gören Kız” 2010 yılında basıldı.

Peki, sizi teşvik eden birileri oldu mu? Ya da bu yolda destekçileriniz kimlerdi?

Dedem ilk çocukluğumdan beri anlattığı ve kendi yazdığı masallarla, Annem bana aldığı kitaplarla ve İstiklal Caddesinde birlikte yaptığımız kitabevi ziyaretleriyle, hikâye anlatma ve yazma hevesini küçük yaşlarda kazandırdı bana. Fakat bu yolda en büyük destekçim eşim. Hayallerimin peşinden gitmem ve yazdıklarımı yayınevlerine göndermem konusunda hep ısrarcı olmuştur. Yazdıklarımı ilk ona okurum.

Size ilham veren şeyler nelerdir?

Müzik dinlemek bana ilham verir. Yazarken aynı şarkıyı defalarca dinlediğim olur. Yazdığım her kitabın bana özel bir çalma listesi var. Hatta roman sayfalarına da süzülüp, karakterlerin dinlediği şarkılara da dönüşür bu eserler. Doğada vakit geçirmek te ruhumu besler ve bana yeni karakterler ya da olaylar bulmak çerçevesinde fikir verir. Ayrıca farklı tür ve ülkelere ait pek çok film izliyorum. Filmlerini sevdiğim senarist ve yönetmenler var. Charlie Kaufmann, Wim Wenders, Kieslowski, Ömer Kavur, Ümit Ünal, Atıf Yılmaz, Guillermo del Toro gibi. Onların hayal dünyası, oluşturdukları kurgu ve karakterler de her daim ilham kaynağım. 

Okuduğunuz, örnek aldığınız yazarlar var mı? Başucu kitabınız var mıdır?

Örnek aldığım bir yazar yok. Farklı edebi türlerde pek çok yazarın eserlerini okudum, okuyorum.  Vedat Türkali beni en çok etkileyen yazarlardan. “Mavi Karanlık” ve “Bir Gün Tek Başına”, yıllarca başucu kitaplarım oldu.  Latife Tekin, Faruk Duman, Dino Buzzati ve Márquez yarattıkları fantastik evrenle beni etkileyen yazarlar. Çehov’un ve Sabahattin Ali’nin öykülerini severim. Masallara olan ilgim nedeniyle Anadolu ve Dünya Masalları, Binbir Gece ve Binbir Gündüz Masallarını da severek okudum. Asaf Halet Çelebi’nin “Bütün Şiirleri” ve Sohrab Sepehri’nin şiirlerini de masamdan eksik etmem.

Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Yeni kitap çalışmanız var mı?

Gönüllü olarak masal anlatıcılığı yapıyorum. Masal öncesinde, çocuklarla birlikte meditasyon, nefes ve bilinçli farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Tekerlemeler ve şarkılar söylüyoruz. Masalın ardından resim, taş ve kozalak boyama, kitap ayracı yapma gibi etkinlikler yapıyoruz. Bu arada bol bol film izliyorum, yürüyüş yapıyorum, ukelele çalmayı öğrenmeye çalışıyorum. Yeni kitabın adı, karakterleri ve kurgusu hazır. Ama ne zaman yazmaya başlarım, bilmiyorum.
Sohbetiniz için teşekkür ederim. Sizi tanıdığıma mutlu oldum. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Ben de bu keyifli sohbet için size teşekkür ederim. Umarım, “İsrafil” in okuyucusu bol olur.