Geçen gün bir telefon geldi.

Kadim bir dostum selam verip hasbihal eyledi. O esnada whatsap üzerinden aynı anda bir de görsel attı.

Baktım, mosmor, kan revan içinde bir bacak...

Annesininmiş...

Fahri Kayahan bölgesinde sokak köpeklerinin saldırısına uğramış.

On tane adama gönder, birine ait bacak demez! Diyemez!

Tanınmayacak haldeydi...

Yine geçen günlerde Malatya/Yeşiltepe bölgesinde pitbul cinsi bir köpek kızın birini parçalamıştı.

Hemen her gün benzer haberler alıyoruz. Sokak başları köpeklerden geçilmiyor. Bu durumda da aklıma bazı sorular geliyor...

Belediyeler ne iş yapıyor?

Cumhurbaşkanı bile köpek meselesini dile getirmişken bunlar onu dahi takmıyor!

Bir Cumhurbaşkanı köpekle ilgili talimat veriyor kimsenin umurunda değil!

Malatya'yü geziyoruz, çevre yolu dahil yara/bere içinde...

Dışarıdan gelen misafirlerimiz şaşırıyor...

"Bu nasıl yol" demeyen adam yok.

Yol işinde eksiğiz, köpek işinde yine öyle...

Hadi yol maliyetli, ya köpek...

Tecde Muhtarımız Ali Yiğit köpeklerin toplansalar dahi yine salıverildiklerini söyledi.

Belki bir iki aşı...

Tekrar doğaya...

Pardon sokağa!

Hangi doğal ortama faydası var bunların?

Daha kaç kişi köpekler tarafından parçalanmalı? Daha kimlerin ciğeri yok yere yanmalı?

Bir belediye reisinin çocuğu olsaydı Yeşiltepe'deki vaka?

Sokakta tek köpek bırakmazlardı!

Yazık memlekete...

Gereğini yapın...

Yüzünüze tebessüm eden herkes, her konuda arkanızdan veriştiriyor...

Hemen herkes şikâyetçi!

Her durumdan muzdarip insanlar.

Siz saltanat yaşantısı sürüyorsunuz!

Bu devran böyle sürmez!

Benden söylemesi...