ABD’nin; Suriye’den çekilme kararının yanında malumları Türkiye’den, Fırat’ın doğusuna ABD ile koordineli bir şekilde müdahale edilmesini, AB

ABD’nin; Suriye’den çekilme kararının yanında malumları Türkiye’den, Fırat’ın doğusuna ABD ile koordineli bir şekilde müdahale edilmesini, ABD’nin Kürt müttefikleri olarak tanımladığı bölgedeki PYD-YPG unsurlarının korunmasını ve İran’ın bölgeye yerleşmesine imkan verilmemesini talep etmiş ve Türkiye-Suriye sınır boyunca 32 km derinliğinde bir tampon bölge tesisinin uygun olacağını belirtmişti.

Güneyde Suriye sınırlarımızın, bölgeyi ele geçiren PKK uzantısı terör örgütlerinden arındırılması ve güvenliğin sağlanması bakımından tampon bölge tesisi Türkiye’nin de hedefleri arasında idi.

İkinci Körfez Harekatı’ndan sonra bilindiği gibi Irak’ın kuzeyinde, bugünkü tampon bölge anlamında uçuşa kapalı bölge tesis edilmiş ve Türkiye’nin de katıldığı Çekiç Güç ile bölge kontrol altında tutulmuştu. Ancak bu uçuşa kapalı bölgede daha sonra Kürt devletinin temelinin atıldığı da ortaya çıkmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu, geçen hafta Moskova’da Putin ile görüştü. ABD’nin bölgeden çekilmesini olumlu bir adım olarak değerlendiren, tampon bölge konusunda da Türkiye’nin menfaatlerini gözettiklerini belirten Putin, tampon bölge tesisi için bir BM kararına veya Suriye’nin davetine gerek olduğunu da işaret etmişti.

Putin’in belirttiği bu hususların ABD tarafından göz ardı edilmesi tabii ki düşünülemez. O halde gerek bir BM kararının alınabilmesinin veya Suriye tarafından bir davetin yapılabilmesinin zaman kazanmaya matuf olduğu apaçık ortadadır. Nitekim ABD’nin Fırat’ın doğusunun kontrolü için Türkiye’den başka, Fransa ve/veya Arap ülkelerinin görevlendirilme planlarının devrede olması da bu değerlendirmeyi güçlendirmektedir. Ve ayrıca gündemdeki tampon bölge planının, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin uygulanmasını engellediği Kürt Koridoru planının alternatifi olduğu da ortadadır.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan tarafından da geniş bir şekilde açıklanan tampon bölge tesisi konusuna ihtiyatlı yaklaşan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli; ABD’nin yeni bir Barzani modeli hedefin peşinde olduğunu belirterek, tampon bölgenin uçuşlar dahil Türkiye’nin denetim ve kontrolü altında bulundurulmasına ve bölgenin terörden arındırılmasına işaret etmiştir.

Sayın Bahçeli’nin belirttiği hususlara iştirak etmekle birlikte, 1998’de Türkiye-Suriye arasında imzalanmış ve halen yürürlükte olan Adana Mutabakatına işlerlik kazandırılıp tampon bölgenin Suriye ile anlaşarak tesisinin bugünün en önemli ve öncelikli konusu olduğu gibi ABD’nin bölgede başka grup ve ülkelere vekalet vermesinin engellenmesinin önemi de ortadadır.

Ortadoğu coğrafyasının barış ve huzuru için sırada, Türkiye-Suriye işbirliğine İran ve Irak’ın da katılımı olduğunun da unutulmaması gerektiği değerlendirilmektedir.

Çok değerli okurlarım,

Geçen hafta Perşembe günü Bursa’da ikamet eden kardeşim Burhan EVCİL’i kaybettik. 25 Ocak günü Bursa Organize Sanayi Bölge Camii’nde, Cuma namazının müteakip, Bademli Köyü Mezarlığı’nda ebedi aleme uğurladık.

Uzun yıllar Bursa Çimento Fabrikası Genel Müdürlüğü ve Bursa Çimento Grup Şirketlerinin Genel Koordinatörü olarak görev yapan değerli kardeşimin acısını, işçileri, dostları ve akrabalarımızla paylaştık.

Çelenk gönderen, bağış yapan, telefon eden, bizzat gelerek acımızı paylaşan, değerli kardeşim Burhan Bey’in, vefakar-kadirbilir işçi kardeşlerine, mesai arkadaşlarına, Bursa’ya kadar gelen dost ve akrabalarımıza aile adına teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunarım.