Yalnızlık nedir, yalnızlık nasıl tarif edilir, yalnız olmak tek başına insanlardan soyutlanmış, uzaklaşmış, bir başına yaşama hali mi? Sıraladığım soruya tamamıyla denk gelen tek başına yaşayan insanımız var mıdır? Evet, var olduğunu düşünüyorum, vardır da, belki milyon da bir oranında belki daha da aşağılarda. Yalnız olma hali bir başına yaşama hali değil, kendisi gibi düşünmeyen insanlarla farklı hislerle, duygularla, farklı etik değerler içinde topluluklarda, hayata ve dünya yaşamına tamamıyla değişik gözlüklerle bakıp değerlendiren insanlarla bir arada olma halidir.

En kötüsü, berbat olan şekli de insan kendisinin yalnız olup olmadığını dahi hemen fark edemez, muallakta kalır, ekseriyetle nezaketi ve naifliği yaşamına şiar edinmiştir. Yalnız insan kimselere faydam var mıdır yok mudur sorusuna cevap bulmak öncesi, sakın ha sakın kimselere zarar vermeksizin yaşayayım ilkesi ve tespitiyle yaşamın içinde olur. İletişim içinde olmak, arkadaşlıklar, ivme kazanmış hali dostlukları önemser ve benimser, yalnız adam. Yalnız adam tarifini cinsiyet ve toplumun yakıştırdığı somut ve soyut etiketlerden uzak yorumluyorum. Yalnız kalmak bir tercih değil, eşleşme eksikliğidir. Eşleşme, hayatı bir arada yaşamak adına eş, sevgili değil, dünyayı ve yaşamı, kavramları, hassasiyet ve zafiyetleri eşleştirememe, algılayamama, kabullenememe halleridir. Basamak basamak, katman katman, kişiliğe oturmuş meziyetler, hasletler silsilesinde ki eşleşme, algı, anlayış bütünlüğü sağlanamamışsa, yalnızlık bir yoldan ziyade sonuçtur. Yol çok yürünmüş, çok mücadele edilmiş, müsamaha musluğu dahi son demine kadar açık bırakılmıştır, bırakılmış olsa da algı, algılama çabasına girilmemiş, mücadele eden kişi ya da kişilere den gelinmemiş bir süreç yaşanmışsa, musluk değil vana dâhil kapatılır ve yalnız yaşamak tercih edilir.

Yaşadığımız çağ ve gelişen iletişim araçları ve imkânları böylesi gelişkin ve rahat ulaşılabilir durum ve halde iken, neden diye soruyoruz kendimize. Yalnızlık tadılmışsa, yalnız yaşamanın tadına varılmışsa, insanlara dahi deneyip görme varsayımıyla yaklaşmaktan uzak durmaya başlıyor kişi. Bu tespitim ve yaklaşım halim sadece bizim ülkemizde, bizim bölgemizde mi hâkim, bilmiyorum. Sosyal ve bilimsel bir çalışma, araştırma var mıdır, onu da bilmiyorum, haberdar değilim, mutlak binlerce araştırma, analiz yapılmıştır. Denk gelmek, tesadüf etmek, süreç ve coğrafi olarak eşleşmek, talih ve şans demek topu taca atmak, meseleden kaçmak gibi geliyor bana. Gözlemlerim neticesinde fark ettiğim bir gerçeklik var ki; topluluk halinde yaşıyor olsak da insanlar iletişim kurmaktan, konuşmaktan, birkaç kelime ile sohbet etmekten dahi kaçınıyorlar, pazar yerlerinde, kafelerde, alışveriş yerlerinde, düğün dernek yerleri, cami avluları da dâhil. Toplumsal bir eğilim hali mi bir başınalığı tercih etmek, kişisel bir eğilim mi, yaşadıkça birlikte tespit edip öğreneceğiz.

Bilen, bildiklerini söyleyen, her şeyi bilmenin imkân dışı farkındalığı içinde olup, kibir ve egolu hallerden uzak insanlarla denk gelmek ne güzel. Etik değerleri benimsemiş, dünyevi etiketlerin insanı ne yukarıya çıkarır ne de aşağıya düşürür şiarıyla söylemleri olan, tavır ve davranışlarına perçinlemiş insanlarına denk gelmek ne güzel. Tavır ve davranışlarına, hareket ve duruş hallerine, uzak ya da yakın, tüm zaman dilimlerinde, naif, zarif olmanın bir kazanımdan öte insani bir mecburiyet olduğunun farkında ve kişiliğine eşleştirmiş insanlarla tesadüf etmek ne güzel. Para pul, varlık, kariyer, tanınmışlık, şöhret, özel yetenek ve kazanımcı hallerinin farkında olsa da yansıtma ve sunma durumunda tevazuunun zirvesinde olan insanlarla denkleşmek, eşleşmek, arkadaş, dost, sevgili, yoldaş, yaren, aynı yolda yolcu olmak dahi muazzam. Bu paragrafta yalnız kalmamak için aradığımız insan, insanlarda aradıklarımızı sıralamaya, saymaya çalışırken şu soruyu da iliştirmek isterim bu yazıya, aradığımız bu özellikler, yapısal ayrıntılar ve kişisel hasletler, meziyetler, prensipler ve insan olma halimize kazandırdıkları uyum ve uygulama hallerine biz sahip miyiz? Elbette tümüne evet dememiz de tümüne evet diyecek insanla denk gelmekte zor, çok zor, bu mücadele içinde olup, gayret sergileyenle eşleşir olmak, servette budur, zenginlikte.