Değerli kardeşim ve silah arkadaşım Atilla Çilingir, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara garında ‘ beyinleri uyuşturulmuş mahluklarca’ gerçekleştirilen

Değerli kardeşim ve silah arkadaşım Atilla Çilingir, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara garında ‘ beyinleri uyuşturulmuş mahluklarca’ gerçekleştirilen vahşetle ilgili düşüncelerini 12 Ekim 2015 tarihinde , “ Bu alçak saldırı Türkiye’ye!” başlıklı yazısı ile paylaşmıştır. Türk ulusunun içini parçalayan ve fakat tarihinde rastlanmamış vahşetin üzerine dile getirdiklerini okuduğumda içim burkuldu ve vücut kimyam bozuldu.
Bu nedenle bende siz değerli dostlarımla konunun önemine binaen bazı hususları paylaşmak istedim..
Birinci dünya savaşı ile birlikte başlayan, bin dokuz seksenli yıllarda yoğunluk kazanan ve bu günlerde ise had safhaya çıkan terör eylemleri, dünya emperyalistlerinin ilgisini çeken Ortadoğu ve Kafkaslarda kan dökmeye devam ediyor. Uzun yıllardır masum insanları katletmeye yönelen acımasızları, caydırıcı önlemler alarak durdurmak yerine, yaşatılan her fecaatin sonunda klişeleşmiş taziyeleri dile getirenler, bizleri daha çok dehşete düşürüyor.
Demokrasiyi benimsemiş ve ileriye umutla bakan başka bir ülkede halkın tepkisine yol açan ve etik olmayan en basit hoşnutsuzlukta bile bakanlar istifa ediyor , hükümetler düşüyor.. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra gelen ne kadar iktidar varsa yaşatılan acılar karşısında maalesef istifa kelimesini telaffuz edememiş ve eyleme dönüştürememiştir.
Yoğun ateş altında tutulan bu haşin coğrafyada yaşayan masum insanlara yapılanlar karşısında , duygu ve tepkilerimi ifade edemiyorum inanınız.
Katliamı bile gölgede bırakacak bu insanlık suçlarının sorumlularının kimler olduğunu siz değerli insanların takdirine bırakıyorum.
Diplomatik kuralları, Türk ulusunun menfaatleri doğrultusunda kullanmamanın sonucudur , tarihe kazınan bu vahşetin kan izleri..
Devlet yönetimi ciddiyet ister. Şu sıralar sıcak savaşa sürüklenmiş bir Türkiye gündemdedir. Biz ne diyorduk konu sıcak savaş olduğunda ; bu tür bir savaşa; güçsüz, vasıfsız ülkeler , adeta insan deposu gibi iteklenir!
Mesele; ; savaşı masa başında kazanmaktır. Bunun için ise , günümüzde iğrenç ve kalleşliğin ön planda uygulana geldiği Psikolojik harp/ Asimetrik Savaşta ; Siyasi, Askeri, İlmi ve Ekonomik unsurlarının ( MGU) çok güçlü olması elzemdir. Aksini düşünmek, savaşı baştan kaybetmek anlamını taşır.Tarih sayfaları ; Milli Güç Unsurlarını (MGU) geliştirmeyen ulusların vasıfsız toplumlara dönüştürüldüğüyle doludur..
En derin sevgi ve saygılarımla..