Yeni nesil şehircilik ve yaşam biçimi anlayışında çok önemli bir yeri olan apartman, toplu konut veya site yönetimlerine karşı icra takibi yapılıp

Yeni nesil şehircilik ve yaşam biçimi anlayışında çok önemli bir yeri olan apartman, toplu konut veya site yönetimlerine karşı icra takibi yapılıp yapılamayacağı son dönemde çokça gündeme gelip hukuki anlamda tartışıldı. Özellikle toplu konut şeklindeki büyük sitelerde yaşayan vatandaşlarımızın merak ettiği bu konuyu biraz açalım.

Konuyla ilgili Yargıtay tarafından verilen ve emsal teşkil eden kararlar, aynı zamanda apartman veya site yönetimlerinin hukuki durumları ve açılacak davalarda taraf olup olamayacaklarıyla ilgili önemli bilgiler ihtiva etmektedir.

Kat Mülkiyeti Kanunu Ne Diyor?
Apartman veya sitelerin anayasası niteliğinde olan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 69/3. maddesinde; “Toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler, bu kapsamda yer alan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan toplu yapı kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır.” denilerek yöneticilerin yasal temsilci konumunda olduğu ve bu yetkilerini yasadan aldıkları ifade edilmiştir.

Yine aynı kanunun 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı sayılmış ve bu çerçevede yöneticiye veya yönetim kuruluna ana gayrimenkulün yönetimi ve bu yönetim görevinden doğan giderleri yapma yetkisi de verilmiştir. Dolayısıyla yönetimin kanundan doğan temsil yetkisine dayanarak yaptığı sözleşmelerden çıkan uyuşmazlıklarda yönetici dava açabileceği gibi, yöneticiye karşı da dava açılabilir veya takip yapılabilir. Buradan da anlaşılacağı üzere, apartman veya site yönetimlerinin ortak giderlerle ilgili hususlarda aktif ve pasif dava ve icra takibi ehliyetine sahip oldukları kabul edilmektedir.

Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin verdiği bir kararda bu husus, “Yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava (icra takibi) yetkisi bulunmaktadır.” şeklinde ifade edilmiştir. Yani bu gibi uyuşmazlıklarda apartman ve site yönetimleri dava açabilir veya kendilerine dava açılabilir.

Yüksek Mahkemenin bir diğer kararında da, “Somut olayda icra takibine dayanak yapılan bononun keşidecisinin Ç. Orman Evleri Yönetimi olduğu, takipte borçlu olarak da Ç. Orman Evleri Yönetiminin gösterildiği görülmektedir. Bu durumda alacaklının, 634 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre site yönetimi hakkında takip yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.” denilerek site yönetimlerine karşı icra takibi yapılabileceği ifade edilmiştir.