Biz yarattık onları. Onları sadece biz var ettik. Birine deve birine cüce lakabı taktık. Birini büyüten de bizdik diğerini küçülten de. İyiyi kötüyü, güzeli çirkini de biz yarattık.
İçimizde barındırdık en melununu en muhteşemini. Devam ettik var etmeye. Birini en yükseğe koyduk birini en dibe batırdık. Ve sonunda korkuyu da yarattık, kendi yükselttiğimiz ve batırdıklarımızdan korktuk ölesiye.
Yaratırken öldü bir parçamız. Dirhem dirhem yok olduk, fark etmedik. Derin anlamlar aradık sığ sularda. Beyinlerimiz içinde savaştık biz, bir gün onunla bir gün diğeriyle. Sonunda esir olduk yarattıklarımıza. Kölesi olduk ayırdığımız ya siyahın ya beyazın.
Ya okyanusun mavisine hayran kaldık ya gökyüzünün. İkisini bir ufukta birleştiremedik. Geceyle gündüzü böler gibi böldük içimizi. Sonra bölündüğümüz yerden öldük azar azar.
Yaratırken fark etmedik, kendi parçamızdı en uzağı ve en yakını. Kendimize hasret kaldık. Benliğimizi hiçe saydık. İçimizdeydi oysaki her şey. Her şeyi biz türetmiştik. Bakmadık evrene, bakmadık kendimize. Evren de bizdik toz zerresi de.
Unuttuk nerden geldiğimizi ve unuttuk nereye gideceğimizi. Uzaklaştık kendimizden, benliğimizden. Var oluşu ve var edilişi kavrayamadık. Hepimiz ayrıydı ama aslında hepimiz biriz bu boyutta.
Hesapladık, hesapladık ama ufak bir ayrıntıyı kaçırdık. Kendimizi işin içine katmadık. Savaşı da çıkaran bizdik barışa hasret olan da aslında. İşin içinden çıkamadık.
Kendimize alacağımız payları unuttuk. Bizdik aslında her şeyin sorumlusu. Dışarıda aradık suçluyu. Oysa mutluluğu yaratan da bizdik mutsuzluğu yaratan da. Doğru da bizdik yanlış da. Biz karar verdik hepsine. Bir illüzyonun tam ortasında büyüledik herkesi, sonra gidip kendimiz de inandık. Görkemliydi yalanlar ve biz doğrulara inanmadık.
Bizdik aslında korkup kaçtığımız hayalet. Kendi kendimizi korkutan da bizdik kutsayan da. Bizdik tek mesuliyet sahibi. İnanmadık kendimize, ne varlığımıza ne yokluğumuza. Bizi yoldan yola sürükleyen gizli ellerden kaçtık ama o gizli el de bizdik.
Bizi bize kırdıran da yoktu aslında. Kendimiz kırıldık gelmeyen gemilere, kavuşmayan boğazlara. Yine bizdik kırgınlıklara sebep bulan. Barışmasını öğrenemedik kendimizle.
Bizdik biz her şeyin müsebbibi anlayamadık…
