Cildiniz Kışa Hazır mı?

Güneşin sıcak, turuncu enerjisi, denizin serin maviliği ve doğanın ılık yeşilliği tüm bedenimize ve ruhumuza iyi gelir. Bu nedendir ki yaz aylarında kendimizi deniz güneş ve doğanın kollarına bırakmak isteriz. Bu kadar olumlu yönlerinin yanında gerektiği gibi korunmazsak yaz mevsiminin saçımızdan tırnağımıza kadar zarar verme ihtimali de önemli bir gerçektir. Yazın oluşan zararı en aza indirmek için yapılması gereken tedavilere şöyle bir göz atalım:

Yüz boyun ve dekolte güneşten en çok etkilenen yerlerimizin başında gelmekte iken ellerimizi de unutmamamız gerekir. Güneşin etkisiyle cildimizde kuruma, lekelenme ve kırışıklıklarda artma gibi problemlerde ilk sırada yer alan tedavi kimyasal peelinglerdir. Kliniğimizde Işıltı peelingi olarak adlandırdığımız bu uygulamada meyve asitleri ile kontrollü bir soyulma ile yıpranan cildi ortadan kaldırarak ciltte derin bir temizlik sağlarken; içeriğindeki vitaminler antioksidanlar sayesinde cildin canlı taze hücreler üreterek yenilenmesini sağlamaktadır. Tedaviye eklenecek olan mezolifting (yüz ve dekolteye yapılan mezoterapi) içeriğindeki somon DNA, C vitamini ve Hyaluronik asid gibi etken maddeler lekelerin azaltılmasını ve cildin nemlendirilmesini sağlar. Peeling ve mezolifting 4-6 seans uygulama gerektirirken; genç hücrelerden laboratuvar ortamında üretilerek saflaştırılmış exosomal kök hücre ekstreleri ile yapılan tedaviler 2-4 seans gerektirmektedir. Cilt ve cilt altı dokusunda fibroblast adlı hücrelerimizden kollajen üretimini sağlayarak cildi nemlendiren, canlandıran ve kalınlaştırarak dayanıklılığını arttıran kolajen aşısı tedavisinde ise tek seans yeterli olmaktadır.

Sık yıkanmaktan, deniz ve güneşten yıpranan saçlarımız için saç mezoterapisi, PRP, otolog mikrogreft tedavi ve exosomal kök hücre tedavisi en sık başvurduğumuz tedavilerdir. İçeriğindeki vitamin mineral, peptitler ve büyüme faktörleri ile saçımızı ve saçlı derimizi besleyen, saçımızın dökülmesini azaltırken uzamasını hızlandıran, canlandırıp kalınlaştırıp parlatan saç mezoterapisinde tedavi ihtiyacı 4-12 seans iken; kendi kanımızdan elde ettiğimiz PRP içeriğindeki büyüme faktörleri ile yapılan tedavilerde 3-5 seans yeterli olmaktadır. Saçımız çok inceldi zayıfladı ve dökülmesi arttıysa ve zamanımız yok ise bu durumda tercihimiz kendi saçlı derinizden elde ettiğimiz otolog mikrogreft tedavi veya exosomal kök hücre tedavisi olacaktır. Tüm bu uygulamalar cilt yenileme ve canlandırma esasına dayanan tedavilerdir. Tamamı muayenehane şartlarında, anestezi gerektirmeyen ve15-20 dk gibi çok kısa süreli uygulamalar olup iyileşme süresi yoktur. Elbette etkilerini uzatmak için uygulamaların devamlılığını sağlamak, ev bakım ürünlerinizi ve güneş koruyucunuzu düzenli olarak kullanmak ve elbette ki sağlıklı yaşam kurallarına uymak gerekir.

MEDİKAL ESTETİK HEKİM DR. AYŞEGÜL GİRGİN

Sorumluluktan korkmayın

Uzman Psikolog Yasemin Aydoğdu sorumluluk korkusu ile ilgili bilgiler verdi. 

Sorumluluk, bireyin üzerine düşen görevi gerçekleştirmesi ve diğer insanların haklarına ve kararlarına saygılı olmasıdır. 

Kişinin hayatının sonuna kadar süren görev ve zorunlulukları vardır. Önce kendi yaşamına sonra yaşadığı çevreye karşı üstlenmek zorunda olduğu sorumlulukları bulunur.

Sorumluluk duygusu doğuştan gelmez. Öğrenilmesi gereken bir durumdur. Öğrenme bebeklikte başlar, yaşam boyu sürer. 

Kişinin kendine, ailesine ya da diğer insanlara karşı yerine getirmesi gereken görevleri yapması, yardımlaşması ve destek olması sorumluluk almaktır. 

Sorumluluk duygusu ile özgüven arasında önemli bir bağ bulunur. Sorumluluk duygusu gelişen bir bireyin kendine güveni de vardır. 

Ebeveynler ister istemez sorumluluğu büyük çocuğa yükler. Çocukluklarında kardeşlerinin sorumluluğu ve yetişkin olunca bütün evin sorumluluğu genelde büyük olan çocuğa verilir. Çocuk sınıfta başkan olduğunda aldığı sorumluluğu yerine getirebiliyorsa bu konularda sıkıntı yaşamaz. 

Sorumluluk alabilmek, kişinin kendini gerçekleştirebilmesiyle yani kendi potansiyelini ve yeteneklerini fark etmesi, bunları geliştirmesi, hayatı tam olarak yaşayarak keyif alması ile ilgilidir. 

Sorumluluk alan insanlar bir şeyleri değiştirebilme gücünü de kendilerinde bulurlar. Bu ise bireyin özgüvenini artırır. 

Sorumluluk sahibi bireyler toplumun gelişmesine katkıda bulunurlar. 

Zorla yüklenen sorumluluklar ise korku, kaygı ve stres oluşturur. Bu durum yetişkinlikte de devam eder. Böylece kişi her sorumluluk aldığında korku ve kaygı hisseder. Çalışma hayatına bile başlayamayabilir. Başlasa bile çalıştığı yerde sorumluluk almaktan korkabilir.

Sorumluluk almak birçok insanı korkutan bir durumdur ve baskı altında hissettirir. 

Eleştiri de sorumluluktan korkmaya sebep olur. Bireyin başkaları tarafından eleştirilmesi sonucunda sorumluluktan kaçınma davranışı artabilir. 

Sorumluluktan korkan kişinin duygu ve düşünceleri düzenlenirse, eleştirilerden kaçmayıp, bunlardan olumlu etkilenmeyi başarabilir. 

Hipnoterapi - psikoterapi ile bireyin çocukluğunda ya da geçmişinde sorumluluk korkusuna sebep olan olaylar ve durumlar ortaya çıkarılarak anlamlandırılır ve çözümlenir. 

BEE'O APIBEAUTY Kırışıklık Karşıtı ANTI-AGING Cilt Bakım Serisi ile 

Arı Zehri Mucizesine Şahit Olun 

Geliştirdiği inovasyon ödüllü patentli özütleme yöntemiyle ve yaptığı projelerle ulusal ve uluslararası arenada 38 farklı ödüle layık görülen BEE’O Propolis; arı zehri, arı sütü, ham bal ve propolisi bir araya getirerek. BEE’O APIBEAUTY Kırışıklık Karşıtı ANTI-AGING serisini geliştirdi. BEE’O APIBEAUTY serisinin tamamen doğal besleyici kremi ve serumları ile daha canlı ve daha genç bir cilde kavuşmak artık hayal değil.

BEE'O APIBEAUTY ANTI-AGING serisi içeriğindeki arı zehri ve arı sütü ile cilt bariyerinizi güçlendiriyor, renk tonunu düzenliyor ve pürüzsüz bir görünüm veriyor. İnce çizgilerin kaybolmasına yardımcı oluyor. BEE'O APIBEAUTY Kırışıklık Karşıtı ANTI-AGING serisi Anadolu propolisi, ham bal ve değerli bitkisel yağlar ile cilt bakımınızı sağlarken lekeli görünümün azalmasına destek oluyor. BEE’O APIBEAUTY cilt bakımına özen gösteren kişilerin en doğal tercihi. 

En doğal kuru şampuanla tanışmaya hazır mısınız? 

Saçı doğal özlerle arındıran, silikon içermeyen, saç tellerine nefes aldıran yüzde 97 oranında doğal özlerle çalışan bir kuru şampuan;  L’Occitane Purifying Freshness Dry Shampoo Mist güzelliğin kurallarını doğallıkla değiştirmeye hazırlanıyor...

Kuru şampuan, günümüzde saçı susuz tazelediği için hareket halindeki insanlar için olmazsa olmaz bir bakım ürünü haline geldi. Şimdi L’Occitane, saçlarının nasıl göründüğüne önem verenler için Purifying Freshness Dry Shampoo Mist’i (Aromakoloji Canladırıcı ve Ferahlatıcı Kuru Şampuan) sunuyor. 

ÇOCUĞUNUZUN ÖNÜNDE TARTIŞMAYIN !

Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Evlilikle birlikte artık çift olarak devam ettiğiniz hayatınıza küçük bir bireyinde katılmasıyla artık ilişkilerinizde daha da dikkatli olmanız gerekiyor demektir.Özellikle eşinizle kavga ederken bu davranışların çocuğunuzun üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkilerini mutlaka düşünmelisiniz.

Çocuğa yapılan en büyük kötülüklerden biri, mutlu bir anne babanın olduğu ortamın çocuğa sağlanamamasıdır. Çünkü anne babanın olduğu ev, çocuk için güvenli alandır. Çocuk güvenli alan olarak yaşamını sürdürdüğü ev ortamında güven duygusu yerine korku ve kaygılar ile büyürse o çocuktan sağlıklı bir ruh yapısı ve sağlıklı bir kişilik örüntüsü beklenemez. Dolayısıyla eşler arasındaki ilişkiden en çok anne babalık rolü etkilenir.

Bilmelisiniz ki çocuğunuzun yanında eşinizle tartışmaya başladığınızda;

-Mutlu bir anne baba profili görmek isteyen çocuk, anne babasını mutsuz gördüğü için o da mutsuz olur.

-Mutlu bir evliliğin devamı için eşler arasındaki bağın güçlendirilmesi gerekirken bu bağ sürekli yaptığın tartışmalar ile zayıflar ve anne/baba rolün de bundan olumsuz etkilenmiş olur.

-Çocuk nezdinde anne/baba otoritesi de tartışmadan zarar gördüğü için çocuğa tesir gücün azalır.

Şöyle düşünün;

“Bir tarafta anne mutsuz, bir tarafta baba mutsuz. Yaşam alanın huzursuzluğun ve gerginliğin olduğu bir atmosferin içinde. Çocuğun güven ve sükunet bulması gereken yuvasında ne bir hoş sohbet, ne bir kahkaha, ne de bir keyifli ortam yok. Hatta gelip geçici bir misafir bile böyle bir ortam içeren bir eve ziyarete gitmekten haz duymaz. Zira negatif duygu enerjinizin yansıması o evdeki herkesi mutsuz hissettirir. Misafir bile bir kaç saatliğine bu kasvetli ortama belki sabredemezken düşün ki çocuğun her gün bu ortamda bulunmak ve bu tartışmalara maruz kalmak zorunda.” 

Çocuğunuzun sağlıklı bir psikolojiye sahip olması için öncelikle ebeveynlerin birbirleri ile doğru iletişim kurmakta başarılı olmaları gerekmektedir.Unutmayın ki evlilik ilişkileri,anne-baba ve çocuk ilişkisini de önemli yönde etkilemektedir.