İnsan, evrenin tüm parçalarının açıklanabileceğini söyleyen sicim teorisinin öngördüğü onbir boyutlu evrenin dördüncü boyutunda (zamanı) yaşayan canlıdır der. İlk üç boyutta ileri geri, sağa sola ve yukarı aşağı kolaylıkla hareket edebiliyoruz. Dördüncü boyutu, yani zamanı ise hissediyoruz, ancak bu boyut içinde hareket edemiyoruz.

Uzay içindeki bir noktayı tanımlayabilmek için mekânın yanı sıra zamana da ihtiyaç duyulması nedeni ile Görelilik Teorisi'nden bu yana dördüncü boyut genellikle zaman olarak bilinir. 

Uzaklık Formülünde dört boyutlu uzay zaman boyutunun karesi alınır ama önüne eksi koyarız. Bu yüzden “zaman dördüncü boyuttur” diyemeyiz. Zaman yalnızca, öteki üçünden (en, boy, derinlik) farklı bir dördüncü boyuttur.

Zaman 4. boyut değil, 11 boyutlu evrende 2. boyut olan uzay-zaman-mekân boyutunun içinde 4. koordinattır. Aslında bu yanılgı bilim dünyasının en büyük yanılgısıdır. Zira ilk 3 boyut olduğu zannedilen X-Y-Z koordinatları uzay zaman mekân boyutunun koordinatlarıdır. Henüz doğruluğu ispatlanmasa da Einstein tarafından zamanın 4. boyut ‘koordinat’ olduğu söylenmiştir.

Beş boyutlu uzay modeli matematikte ortaya çıkmaktadır. Günümüzde fizikte de beşinci boyut vardır. Beşinci boyut, var olan en, boy, derinlikli üç boyut ve göreceliliğin boyutu olan zamanın ötesinde ve dışında farazi bir boyuttur. Henüz varlığı kanıtlanmamıştır.

Bilim adamları yerçekiminin ağırlığı taşıyan bir parçacık olduğunu ve beşinci veya daha yüksek boyutlara ki yerçekiminin diğer üç temel kuvvetten daha zayıf olması kolayca açıklanabilen, sızıntı yapabileceğini iddia etmişlerdir.

Işık hızı sadece atom üstü görülebilir uzayda üst sınır hızdır. Atom altı parçacık, kuantum evreninde ise ışık hızı minimum alt hız olup bu boyutlarda parçacıkların hızı ışık hızının katbekat üstündedir.

Kütle çekim hızının ışık hızında ilerliyor olması sadece bilim dünyası tarafından kabulden ibarettir. Doğru olup olmadığı kanıtlanmamıştır.