Sevgili dostlar Türkiye dış politika da son zamanlarda yaşananlardan sonra ittifaklarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Özellikle de yıllardır sözde stratejik müttefikimiz denilerek sahada her olayda karşımızda olan ABD, artık yavaş yavaş Türkiye’ye karşı yapılan her girişimde, her olayda ve ittifakta ön saflarda yer almaya başladı. Biz ve bizim gibi Türkiye Cephesinden bakanlar için bu husus sürpriz değil… Biz zaten ABD’nin ne olduğunu çok iyi biliyoruz ve uzun zamandır da anlatıyoruz. Ama ısrarla birileri (Özellikle Gladyo içinde olanlar) Atlantik kafası ile düşünüp karar verdiği için bu konuları görmezden geliyor.

Türkiye artık yeni dönemde bölgedeki olaylarda, bölge ülkeleri ile hareket etmeye başlayınca sahada da bunun bazı alanlarda meyvesini alabiliyor. Değişen yeni düzende Türkiye Avrasya içinde tarihi bir mevzilenme içine girmiştir. Bunu özellikle 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren çok net görebiliriz. Türkiye asla ama asla alternatifsiz değildir. Bölgede pek çok dengeyi oluşturacak veya bozacak kuvvet ve kudrete sahiptir. Özellikle de son dönemde Yunanistan odaklı karşı ittifak alanında bazı hususları çok daha net görebiliyoruz. Türk Devleti de tüm bu konular minvalinde Astana Zirvesi gibi önemli toplantılarda, ABD’nin ve Batı’nın oynadığı karanlık oyunları bir bir ifşa edip açıkça dile getirmektedir. Türk Devleti artık Sevr Sendromundan çıkıp içe kapanık değil, taarruza yönelik politikalar konusunda adım atmaya da başladı. Türkiye artık bölgesinde söz dinleyen değil, söz söyleyen bir ülke konumundadır…

Özellikle de Yunanistan-ABD-İsrael-Batı ittifakına karşı, Rusya-İran ve bölge ülkeleri ile daha güçlü ittifaklar kurmalıyız. Denge politikası da bir yere kadar. Bu kadar dengesizliğin içinde hala denge politikasını savunanlar, ileride yalnız kalmaya ve büyük belirsizlikler yaşamaya mahkumdur. Türkiye özellikle alternatifsiz olmadığını daha önce S-400 alarak göstermişti. Madem ki hava savunma sistemi Patriotları bize vermiyorsunuz, biz de Rusya’dan S-400’leri alırız dedi ve çok önemli stratejik bir adım attı. Bu adım çok önemliydi. Bugün özellikle F-16’ları bize vermeyen ve sürekli oyalayan ABD’ye en güzel cevapların başında, Rusya’dan Su-35’leri almaya yönelik adımlar atarak verebiliriz...

Ayrıca şuan da Rusya’nın Yunanistan ile arası inanılmaz derecede bozuktur. Rusya dost olmayan ülkeler listesine Yunanistan’ı da ekledi. Ayrıca Yunanistan ile Rusya arasında ilişkiler tarihin en kötü durumunda… Rusya’nın Atina Büyükelçisi Maslov, ‘İki ülke arasında hiçbir işbirliği ve temas kalmadı.’ dedi. Türkiye tam da bu dönemde Rusya’yı daha da yanına çekerek Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştirebilir. 5 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Soçi’’ ziyareti çok ama çok önemli bir ziyaret olacaktır. Bu ziyarette ki başlıkların her biri çok önemlidir. Bu konuda Youtube’da ‘’Politalk’’ kanalımızda yaptığımız detaylı videomuzu izlemenizi tavsiye ederim. Orada bu görüşme ile ilgili konuşulan ve konuşulması muhtemel her hususu enine boyuna değerlendirdik.  Türkiye her ne olursa olsun bölge politikalarını, bölge ülkeleri ile yapmalıdır. Unutmayın: Güçlü devlet, güçlü ittifaklar ile var olur.